Http stateless dır

ikinci requestte senin kim olduğunu hatırlamaz

bu yüzden bazı teknikler geliştirilmiştir

bu tekniklerden biri

session dır ki session browserda pass ve username tutar

browser attığı her istekte kendini hatırlatıyor böylece

bu session’ın saklandığı yer cookie mi ?

cokkie bir string sadece

hashing

ssl

claim

token

.Net Projelerini Çözüme Sonradan Eklemek

.net core ile geliştirme yaparken vscode ( visual studio code ) editörünü kullanmış olabilirsiniz. 

Bu şekilde aynı klasör altında hem bir konsol uygulaması hem de bir test yazmış olabilirsiniz.

Bildiğiniz gibi test edebilmek için kendi çalışır uygulamanızın bazı soyut sınıflarına erişebilmeniz gerekecektir. Bu durumda konsol ve test uygulamalarınızın aynı klasör altında olması yetmeyebilir ve ikisini de bir çözüme (solution) dahil etmeniz gerekebilir.

Bir çözüm oluşturabilirsiniz.

dotnet new sln -o Library

Şimdi bir Library klasörü ve içerisinde bir .sln uzantılı dosya oluştu. Bu durumda aynı çözümde bulunmasını istediğiniz projelerinizi bu klasöre alabilirsiniz fakat iş burada bitmeyecektir.

dotnet new sln -o Library

Library.App/Library.App.csproj projesi çözüme eklendi.

dotnet sln Library.sln add Library.App.Test

Library.App.Test/Library.App.Test.csproj projesi çözüme eklendi. 

çıktısını göreceksinizdir.

Şimdi artık iki projeniz aynı çözüm içinde ve visual studio vasıtasıyla da bu projeyi açabilirsiniz.

Kolaylıklar 

Dependency Injection

Bir repository interface’iniz ve bu interfacei implemente eden bir repository sınıfınız var.

bu interfacei kullanacağınız zaman direkt programda new leyebiliriniz. bir de dependency injection yapısı kullanabilirsiniz bunu şöyle yapabilirsiniz.

Öncelikle veritabanı bağlam sınıfınızı bağımlılık enjektesi ile yönetebilirsiniz.

Şöyle ki veritabanı bağlam sınıfının kurucu methodunda özellikleri tanımlanmasını sağlayabilirsiniz

using Microsoft.EntityFrameworkCore;

namespace Library.App

{

    public class LibraryContext : DbContext

    {

        public LibraryContext(DbContextOptions options) : base(options)

        {

        }

        public DbSet<Photo> Photos { get; set; }

        public DbSet<Library> Libraries { get; set; }

        public DbSet<Book> Books { get; set; }

    }

}

Şimdi ise bu bağımlılığı program ana fonksiyonunda veya kaynak sınıfında bir nesne örneği almak yerine bağımlılık enjektesi ile program çalışmaya başlarken “sana bağlam sınıfı lazım olduğu zaman bunun bir örneği kullan” diyebilirsiniz.

Ve kaynak arayüzünüzü ve kaynak sınıfınızı da bu şekilde tanımlayabilirsiniz.

arayüz sınıfınız aynı kalabilir

using System.Collections.Generic;

namespace Library.App

{

    public interface IAppRepository

    {

        void Add<T>(T entity) where T : class;

        void Delete<T>(T entity) where T : class;

        // read operations 

        List<Library> GetLibraries();

        Library GetLibrary(int id);

        List<Book> GetBooksByLibrary(int libraryId);

        Book GetBook(int id);

        List<Photo> GetPhotosByBook(int bookId);

        Photo GetPhoto(int id);

        // unit of work

        bool SaveAll();

    }

}

kaynak sınıfınızı ise kurucu methoduna parametre alarak tanımlayabilirsiniz.

using System.Collections.Generic;

using System.Linq;

using Microsoft.EntityFrameworkCore;

namespace Library.App

{

    public class AppRepository : IAppRepository

    {

        private readonly LibraryContext _context;

        public AppRepository(LibraryContext context)

        {

            _context = context;

        }

        public void Add<T>(T entity) where T : class

        {

            _context.Add(entity);

        }

        public void Delete<T>(T entity) where T : class

        {

            _context.Remove(entity);

        }

        public Book GetBook(int id)

        {

            return _context.Books.Include(x => x.Photos).FirstOrDefault(x => x.Id == id);

        }

        public List<Book> GetBooksByLibrary(int libraryId)

        {

            return _context.Books.Where(x => x.LibraryId == libraryId).ToList();

        }

        public List<Library> GetLibraries()

        {

            return _context.Libraries.Include(x => x.Books).ToList();

        }

        public Library GetLibrary(int id)

        {

            return _context.Libraries.Find(id);

        }

        public Photo GetPhoto(int id)

        {

            return _context.Photos.Find(id);

        }

        public List<Photo> GetPhotosByBook(int bookId)

        {

            return _context.Photos.Where(x => x.BookId == bookId).ToList();

        }

        public bool SaveAll()

        {

            return _context.SaveChanges() > 0;

        }

    }

}

Program ana fonksiyonunda ise program çalışmaya başladığında gerekli enjekteleri yapabilirsiniz.

using System;

using System.Linq;

using Microsoft.EntityFrameworkCore;

using Microsoft.Extensions.DependencyInjection;

namespace Library.App

{

    class Program

    {

        static void Main(string[] args)

        {

            var serviceProvider = new ServiceCollection()

            .AddDbContext<LibraryContext>(x => x.UseNpgsql(@”Host=localhost;Database=Repository;Username=postgres;Password=1234;”))

            .AddScoped<IAppRepository, AppRepository>()

            .BuildServiceProvider();

            var _repository = serviceProvider.GetService<IAppRepository>();

            _repository.Add<Library>(new Library { Title = “Ankara Kütüphanesi” });

            _repository.SaveAll();

            var libraries = _repository.GetLibraries();

            foreach (var library in libraries)

            {

                System.Console.WriteLine(library.Title);

            }

        }

    }

}

Program Çıktısı

Şehir Kütüphanesi

Yeni Kütüphane

Saray Kütüphanesi

Mahalle Kütüphanesi

İstanbul Kütüphanesi

Ankara Kütüphanesi

Bu teknikle SOLID içerisindeki Open Closed ve Dependency Inversion prensiplerine daha uygun bir kod yazmış olacaksınızdır.

Bağımlılığı oldukça azaltmalısınız, mesela loglarken logfornet var ama nloga geçmek istiyorsunuz bu bağlılığı çözmek için arayüzler veya soyut sınıflar ile yapı oluşturup soyut sınıfı programında lüzumlu yerde enjekte edersin bir nevi arka planda soyut sınıfın nesne örneğini oluşturursun bu soyut sınıf kullanılacağı vakit bu somut sınıftan türet demiş olursun ve bir temel noktadan bu bağımlılığı yönetmiş olursunuz. Bu şekilde polymorphism de sağlanmış olur ve sistem gelişime açık değişime kapalı hale gelir mesela crm’lerde müşteri tipleri farklı olabilir bunu bir katman soyutlaştırırsanız müşteri tipi değiştiğinde çok rahat adapte edebilirsiniz sisteminizi.

Test Güdümlü Geliştirme – Test Driven Development – TDD

Uygulamanız -application- birinci sürümünde -version1- çalışıyor. Bir ihtiyaçtan ötürü güncelleme yapmanız gerekti bu güncellemeyi yaptınız, baktınız çalışıyor fakat sizin güncellediğiniz method farklı yerlerle ilişkili olabilir. Bu noktada hemen yazdığınız methodu ve yaptığınız güncellemeyi geliştirme modundan uygulama moduna almalı mısınız?

Eğer hata varsa veya güncellediğiniz yer başka bir methodu etkiliyorsa? Bu tip bir durumda şunu diyebilirsiniz;

“Önce test edelim, test güdümlü gidelim ve eğer hataya yoksa canlıya alabiliriz”

0. methodunuz 1. , 2. ve 3. methodları etkiliyor mesela onlara veri gönderiyorsa uygulamanızda ve 0. methodu değiştirme ihtiyacı oldu ve talep eldi.

0’ı güncellediniz 1 ve 2yi düzelttiniz ancak 3ü unutabilirsiniz.

Bu noktada eğer test ederseniz bu hatayı fark eder ve düzeltme fırsatı bulabilirsiniz. Sürüme çıktığınızda da yani gerçek hayata çıktığınızda beklenmedik iş mantığı hatalarının önüne geçmiş olursunuz, sorun yaşamaz hata almazsınız.

Dolayısıyla

Test güdümlü geliştirme sizi nesnel ve iyi kod geliştirmeye zorlar.

Solid ve temiz kod yazmaya zorlar eğer böyle yazmadıysanız o uygulamaya test yazamazsınız. Başlarsınız ve eğer çevik -değişime adapte olabilen – kod yazmazsınız gün gelir biz test yazamıyoruz diyebilirsiniz.

Test güdümlü geliştirmenin zaman ve zemini nesne yönelimli SOLID’e uygun temiz kod ( clean code ) olan uygulamalardır.

Bu teknik olarak şart değildir fakat uygulamaya geçtiğinizde bunun olmazsa olmaz olduğunu görebilirsiniz.

Test yazma kültürüne göre şarttır.

Eğer deseniz işlerimiz o kadar acele ki test yazmaya vaktimiz olmuyor,

şöyle diyebiliriz ki test yazdığınızda sizi koruyacağı hatalar ile yazılım geliştirmenin toplam süresini kısaltır.

Test yazmayan geliştiricinin genel davranışı yazdığı kodu debug etmek tekrar tekrar derlemektir test yazan ise bu süreci kısaltmış olur.

Test yoksa kod ve hata ayıklama birliktedir ve bu zaman noktasından daha verimsiz bir yöntemdir.

TDD Development

Test Nedir?

Kodu denemektir. Adeta yazdığınız kodu imtihana tabi tutmaktır. Bakalım bu imtihanı geçebilecek mi diye bakmaktır. Test, yazdığınız kodun atlayacağı bir eşiktir bu eşiği atlamasına göre kod doğru çalışıyor mu çalışmıyor mu bunu anlayabilirsiniz. Kelime manasıyla düşünebilirsiniz yazdığınız kodu test ediyorsunuz acaba doğru mu yanlış mı? Sağlam mı bozuk mu? İstekleri sağlıyor mu sağlayamıyor mu?

Niçin Test Ederiz?

Aslında test zaten yaptığımız bir şey. Biz kodu test etmeden çalışıp çalışmadığını anlayamayız. Ama eski yöntemle test etmek hem tekrarlarla sıkıcı hale gelmeye başlıyor hem de zamandan kaybettiriyor. 

Mesela bir puan notlama uygulaması yazdığımızı düşünelim bu uygulama sınava giren öğrencilerin notlarını alacak, çan eğrisini hesaplayacak, bu ölçeğe göre notlandırma yapacak ve verilen alt eşik değerinin altında kalan öğrencilere FF verecek.

Ne yaparız?

Muhtemelen aklımıza şunlar gelir;

  • Öğrenci-Not tablosu oluşturulur.
  • Öğrencilerin notları tabloya kaydedilir.
  • Kaç öğrenci bulunduğu hesaplanır. (ortalama için)
  • Geçme notu belirlenir
  • Geçme notunun altında kalan öğrencilere FF verilir.
  • Çan eğrisi hesaplanır
  • Ölçeğe göre notlandırma yapılır

Şimdi varsayalım editörü/IDE’yi açtık ve geliştirmeye başladık. Tabloyu oluşturduk verileri kaydettik methodları yazdık diyelim FF alan öğrencilerde bir hata aldık. 

Hata alınca ne yaparız?

Programı durdururuz, hatalı kısma breakpoint koyarız, debug yaparız ve bu işlem içerisinde build de yapılmış olur yani bir zaman harcanır. Hatayı düzelttiğimizi düşündüğümüzde tekrar bakarız eğer düzelmedi ise tekrar durdurur tekrar debug yaparız ve bu uzun döngü bize uzun süre kaybettirir.

Hata alınca ne yapmalıydık? 

Belki de hata almadan geliştirebilirdik? Eğer bu mümkün değil bug free uygulama yazmak bir hayaldir diyorsanız şöyle soralım

Önce basit bir yerde yazdığım kodu build etmeden methodu çağırarak ve bir beklenti oluşturarak bakalım method bu beklentiyi karşılayabiliyor mu vermesi gereken cevabı verebiliyor mu diye bakardık.

Evet Test Driven Development işte budur.

Yani kabaca bizim bir kodumuz olacak bir de bu kodun test kodları olacak

Mesela Unit Test ile bakalım

Bir kodumuz var bu kodun birimleri olan methodlarımız var ve bu methodları test eden test methodlarımız yani unit testimiz var. Peki bu testleri koddan önce mi yazmalıyız sonra mı yazmalıyız?

Aslında ikisi de olabilir 

Test First

Test After

Kodunuzu yazdıktan sonra onun geçeceği eşikleri yazabilirsiniz ya da önce kod neleri karşılamalı hangi imtihanlardan geçmeli diye düşünüp testi yazıp sonra kodu yazabilirsiniz önce testi yazarsanız kodunuz daha temiz olacaktır çünkü beklentiyi karşılamaya odaklı bir yöntemle yazacaksınız

Test yazmazsanız

Uygulamayı çalıştırırsınız, ilgili yere gidersiniz, gerekli girdiyi verirsiniz , eğer doğru çalışmazsa, uygulamayı indirir bir kesme noktası ( break point ) koyar hata ayıklama yaparsınız.

Test yazan bunlarla uğraşmaz vakit kazanır proje hızlanır.

İki ay sonra bir değişiklik geldiğinde test yazmazsanız eliniz o değişikliği yapmaya gitmeyecektir ya başka bir yer bozulursa diye dolayısıyla defalarca el yordamıyla -manuel- test etmeniz gerekecektir.

Test güdümlü geliştirme bu açıklardan ve emniyetsizlikten sizi korur. Şuan geliştirdiğin test, uygulama var olduğu sürece uygulamayı koruyacaktır.

Entegrasyon testi çok faideli

Testin de maliyeti vardır test coverage var testin de ara ara bakım yapılması gerekir.

İki yöntem var

test first ve test after

test firstte önce test yazılır etkilidir

diğer yöntem önce kod sonra kodu geçirecek ve geçirmeyecek testler yazılır

operasyon test – operasyon test

her katmanın testi ayrıdır.

business’ı test ediyorsan asla veri erişim katmanına somut bir şekilde erişilmez, veri çekilmez soyutlama tekniklerinden faydalanıyoruz bu noktada.

Neden yasak? çünkü testler sahte datalarla yapılır, test patladıkça yanlışlıkla businessda veri erişim katanını kullandığını fark edersin seni buradan korumuş olur.

arayüzde business’A erişim kurmak istediğin anda anla ki sen arayüzde business yazmışsın.

nuNİT xUnit 3.parti test araçlarıdır mstest ise microsoftun unit test frameworkküdür.

nedir nasıl yazılır standartları ve best practiseleri nelerdir.

Unit test

test projesine app projesinin reference’ını ekledikten sonra

dotnet add package moq

yazılımdaki en temel testtir.

yazılımdaki en küçük birimle ilgilenir

bu da genel olarak methoddur

method testi de denir

varsayımlarla birimler test edilir her birim testi birbirinden bağımsızdır

kodun anlaşılmasını kolaylaştırır kaliteyi artırırı hatayı azaltır süreci hızlandırır

müşteri ihtiyaçları belirlenir.

gereksinimler hazırlanır

tasarım yapılır – kurumsal yazılım mimarisi

kodlamaya geçilir

kodlama ile unit test iç içedir. kodlamayla birlikte yapılır

unit testi kodlamayı yapan kişi yazar

gereksinim ve ihtiyaçları bilen unit test yazar

projeye sonradan dahil olacak insanlar bu testlerden faydalanarak uygulamaya hızlıadapte olurlar

entegration testi de uygulamanın bütününü test ederiz

unit test yazmak isteyip entegration test yazmamalıyız

nesnel ve solide uygun tasarım geliştirmezsek unit istersek entegration çıkar

unit test uygulamanın bütününe yayılmaz , temel algoritmik fonksiyonlarında yazarız

sistem testi

yük test

performasn test

stres test

ve kabul testleri (klasik ekran testi)

proje teslimi

coding–unit testing

design–integration testing

requirements–system testing

client needs — acceptance testing

iş katmanı ve ui ‘a unit test uygulanması yeterlidir.

Kod

Aşağıdaki komut ile bir test projesi oluşturabilirsiniz.

dotnet new mstest -o Library.App.Test

Şöyle bir kitap bilgilerini test edebileceğimiz sınıf yazabilirsiniz.

using Microsoft.VisualStudio.TestTools.UnitTesting;

namespace Library.App.Test

{

    [TestClass]

    public class BookTest

    {

        [TestMethod]

        public int GetBookCount(){

            return 0;

        }

    }

}

Bu noktada gereksinimlerin iyi analiz edilmiş olması gerekiyor.

  • Kitaplar listelenebilmelidir
  • Kitaplar baş harflerine göre sayfalanabilmelidir

Bunları yaparken veritabanına gitmemelisiniz demek ki somut sınıf oluşturmamalısınız.

Test Durumları – Test Durumları

5 elemanlı kitap listem olsun

Test Methodu üç kısmı kapsar

arrange , act , assert 

arrange ortamı hazırlar

act yapılan işlemdir

assert are ve is ile başlayan özellikler barındırır test edilir

İhtiyatlı Programlama – Defensive Programming

mesela bir nesne çektiniz ve bu nesneye bağlı bir linq sorgusu yazacaksınız burada şöyle bir ihtimal de var çektiğiniz nesne gelmez? veritabanında böyle bir liste yoktur?

Veritabanı işlemi olmaz 

bu gibi sorunlarda hata fırlatma ve şart koşulları meselelerinde ihtiyatlı davranıp ihtimallere göre kontrollü bir yapı oluşturabiliriz

Davranış Güdümlü Geliştirme – Behaviour Driven Development – BDD

garken language analizinin çok iyi yapılması lazım

bu uygulanıyorsa zaten olay aşılmıştır

Mana-yı harfî ile web

hayat nedir

hayattarlık nedir

birinin hayat sahibi olup olmadığını nasıl anlarız

taş hayatsızdır ne deseniz tepkisi yoktur

hayat sahibi olmanın en şe’ni tepkidir

tepkinin en yüksek mertebesi kelam dır

madem konuşuyor öyleyse hayattardır

madem hayattardır öyleyse konuşacak

“canlıya çıkmak tabiri”

yolladığın requeste bir response dönüyor

aynen öyle de

“Siz işitmeyen ve görmeyen bir Allah’a dua etmiyorsunuz”

madem konuşacak öyle ise

Muallimleri değil fenleri dinleyiniz

documentation yazmamız lazım ki developer bilsin 

yoksa nerden bilecek hangi url ile haberleşeceğini

herkes farklı olduğu için apiler var ve şuur sahibi kişiler onlara uygun hareket ediyor

protokol neden var

standartlaşma neden var

nizam için 

webe çıkmak canlıya çıkmak hayat ve alakadarlık

url

htttp methods

imt interrnet media types

rest api http protokole uyuyor

web biraz böyle en küçük ağ en büyük ağ

asıl amaç farklı platformlar arası veri iletişimini sağlamak

method paylaşıyoruz sadece arayüze odaklansın

aspx web form

asp.net de çok iyiyim

hangisinde iyisin?

signlr mı mvc mi

hepsi çok detaylı

sites and services

mvc

web pages cshtml

web forms

single pages html

services

signalR

web api

wep api + angular 

normalde 

client request and response

client isteği beklemeden service serverdan data gönderiyorum

ajaxın tersi

client isteği beklemeden cevap signalr chat socket

direkt mvc ile işi bitirebilirsiniz

mimari düzgün

dal

api

angular

crud ve manayı harfi

kural değil standart

uymak önemli

tip değişince değişiyor

maksad

get put post delete

post and put request body json

muhatap aynı maksad farklı

Hazinesini Tanıttırmak isteyen sultana niçin kafa tutmak?

Hendesede Tekâmül

Öncelikle üniversite gibi bir akademik eğitim gerekli mi sorusunu ele aldığımızda kesin gereklidir gibi bir cevap alamayacağımızı bilmemiz gerekiyor. Lise öğrencilerinin dahi başarılı uygulamalar yapabildiği bir alemde akademik bilgi şarttır diyemeyiz (tabii bu yazılımın hangi kısmı ile ilgilendiğinize göre de değişecektir)

Yazılımda bilmek çok mühimdir çünkü çoğu zaman içinden çıkamadığınız bir problemde bir ipucu farklı bir yaklaşım vs gördüğünüz anda probleminiz anında çözülebilir hale gelecektir bu gibi durumlar için bilgi birikiminiz mühim.

Yazılımda bilginin öneminden daha mühim bir konu var ki aslında bilmek ile çok bağlantılı. Bilgi dediğiniz mevhumu eğer ezber gibi düşünüyorsanız bu yazılımda size anlık ve verimli olmayan çözümler getirmekle birlikte sürdürebilir olmayacaktır. Eğer düşünerek bir döküman okuyor ve arkadaki bağlantıyı çözmeye çalışıyorsanız kendinize mal ediyorsanız bu ilgiyi yani laf ebeliği yerine anlamaya ve bilmeye çalışıyorsanız bu noktada evet her bildiğiniz şey ufkunuzu geliştirecek ve işinizi kolaylaştıracaktır.

Gerçekten bildiğiniz teknolojileri de anlatabilir hale geleceksiniz çünkü bilen konuşabilir. Hatta yalnız bilen konuşabilir. Peki kim bilir derseniz ona vereceğimiz cevap da şüphesiz “yapan” olacaktır. Buradan anlıyoruz ki eğer yazılımda okuyor anlamaya çalışıyor ve deniyor yapmaya çalışıyorsanız ve kendinizi test ediyor kodunuzu başkalarına da okutuyor ve geri dönüt alıyorsanız yani şunu yaparsam yazdığım kod geçerlidir kriterinizi geçebiliyorsanız evet yazılımda gelişmeye başladınız demektir. 

Sadece döküman okuyarak değil aynı zamanda yaparak öğreneceğinizi unutmayın bu tıpkı yüzmeye benziyor yani okyanusta yönünüzü belirleyince yüzmeyi denemeniz gerekiyor yüzmek hakkında tonlarca kitap okusanız da denemeyince bu olmayacak. Okuduklarınızla da evet daha iyi yüzebilirsiniz.

Yazılım çok geniş bir alem ve çoğu internet üzerinden video ve dökümanlar ile öğrenilen teknolojiler, yaklaşımlar vs olduğu için aslında yazılım öğrenirken koca bir okyanusun içindesiniz. Bu okyanusta eğer şuraya varmak istiyorum dediğiniz bir koordinat yoksa her yöne doğru biraz meyletmekle hiç ilerleyemez bir konumda kalacaksınızdır muhtemelen. İşte ilk sorumuz olan üniversiteye gitmeli miyim sorusu burada devreye giriyor. Eğer bir yol göstericiniz (mentorunuz, rehberiniz) sizin tercihlerinizi kolaylaştıracak biri yoksa veya siz bu noktada net değilseniz bir an önce netleşip bir yerden başlamalısınız çünkü her yerde olan aslında hiçbir yerdedir ve her şeye elini atan her şeyden elini çekmiştir.

Mühendislikte bilginizi kullanarak araçlar tasarlıyorsunuz ve bunlar insanların hayatlarını kolaylaştırıyor burada bilginizi öyle noktalarda kullanıyorsunuz ki hayran kalmamak elde değil bazı durumlarda eski çağlardaki yapıları gördüğünüzde bunu daha çok hissedersiniz mesela Süleymaniye gibi bir Camii’nin autocad kullanılmadan nasıl yapıldığını şuan çoğu kişi anlamayacaktır işte bu dikkat, bilgi ve yetenek ve asıl olan ilham.

Evet mühendislikte ilham dediğimiz mevhum kesinlikle en iyi işlerin yapı taşıdır çünkü işin içinde hem sanat vardır hem hikmet yani en kısa ve en kolay yoldan en işe yarar ve en güzel görünen şeyi üretmelisiniz ve bu çevre ile de ilişkili olmalıdır işte yetenek ve ilhamı serbest bırakmak için çoğumuzun gözden kaçırdığı kanaat memnuniyet ve iktisad hasletleri devreye giriyor. Evet her hatayı haldır haldır aramaya konulan her sorunda sayfalarca tavsiye okuyan birinin dikkatini toplaması ve bilgisini ve buraya katılmayabilirsiniz (haliyle dua vasıtasıyla aslında kalbini) kullanarak bilmediğine erişmesi yani ilhamın kapısını kapatmış oluyorsunuz. Yani diyeceğim o ki yazılımda bilmek ve uygulamak çok önemli olmakla birlikte en büyük bilgi kaynaklarından biri olan kainattan kopuk bilgisayar ekranının dışına çıkamayan bir yazılımcı olmanızı önermiyorum. 

Kendisini örnek alınacak bir insan olarak görmemekle birlikte Bill Gates’in think week dediği kavramı burada hatırlatmakta fayda görüyorum yani inziva.

Okumak ve düşünmek için inziva vakitlerinizin olması ve asıl feyzin buralarda olduğunu bilmeniz gerekiyor.

Tabi bu yetenek ve dehanın ortaya çıkması için şart olan dikkatin de bir daha altını çiziyorum.

Dikkat için ise her şeyden elinizi çekip önünüzdekine kanaat ederek kendinizi ona vermelisiniz yani bir maksadınız olmalı ki kendinizi dahi şaşırtacak bir sonuç ortaya çıksın yani bir maksadınız olmalı ki maksadınızda fani olabilesiniz.

Bu büyük okyanusta bulunduğunuz yerin farkında olup gitmek istediğiniz noktayı da belirlediğinizde kendinize bir yol haritası çizmeniz gerekiyor daha sonra da bu yol haritasında emin adımlarla ilerlemelisiniz.

Eğer nerede olduğunuzu ve nereye gitmek istediğinizi bilmezseniz her yere meyledip hiç ilerleyemeyince de özgüveninizin kırılıp öğrenilmiş çaresizlik ve atalet gibi zehirlerin zihninize yayılması mümkün fakat bunu kesebilirsiniz de eğer güzel ve doğru düşünürseniz doğru hareket peşinden gelecektir aksi takdirde ben hiçbir yere gidemiyorum diyip ya en yakın kıyıya yönelip okyanusu terk etmeye çalışacaksınız ya da başka çare yok diyip çırpınarak boğulacaksınız veya kendinizi akışa bırakacaksınız ki rüzgar olmanız gereken yöne esmiyorsa yine sonu hüsran olacaktır. Netice itibarıyla en güzeli hedefinizi belirlemek ve emin adımlarla ilerlemektir. (İnternet üzerinde bir çok road map bulabilirsiniz)

Evet en büyük bilgi kaynaklarından biri olan kainatla ilişkinizi artırdınız dikkatinizi topladınız fakat elbette Amerikayı yeniden keşfetme gibi bir gurura kapılmamanız gerekiyor. Bu işi sizden önce yapmış ve telahuk-u efkar denilen ortak havuza bu çözümü atmış kişilerin bilgi birikiminden faydalanmanız gerekiyor ve gerçekten yapıp bildiğiniz ve konuşabileceğiniz durumlar da siz de bu telahuk-u efkara eklemeler yapabilirsiniz.

Onaylanmış referans almış ve kendi kaynaklarından okumanız gerekir elinizden geldiğince döküman iktisadı yapıp en doğru bilgiye erişmeye çalışmalısınız.

Bu noktada seçici olmak ve doğru kişilerin doğru yazılarını okuyup doğru bilgiye erişmek çok mühim bunun için de teknoloji ve yaklaşımın çıktığı yerin ve kişilerin kaynaklarını okumak mühim eğer bunlar ingilizce ise evet biraz çaba ile bu kaynakları kendi dilinden okumanız elbette faydalı olacaktır. Tabii tersine mühendislik ile tabir-i caizse kurcalayarak da makinayı çözebilirsiniz aslında en güzeli hepsinin birlikte olması.

Neyi istediğimi nasıl bulabilirim diyorsanız burada meyillerinize ve nerede olduğunuzda nasıl hissediyorsunuz çok da kasmadan bunları his etmeniz gerekir. Bunları deneyimleyebilirsiniz bazı şeylerin de size cazibedar geldiğini göreceksiniz. Çok sevdiğiniz bir iş de zaman içinde angarya gibi gelebilir bu her işte var bu acıları gönüllü bir şekilde çekemiyorsanız o işi çok da sevmiyorsunuz demektir. Aslında göze alabiliyor musunuz o yolda çıkan zorlukları bunları düşünebilirsiniz.

Bazen baktınız gitmiyorsa orada terk edip vazgeçmelisiniz ve başka bir kapı açılacaktır değişik alanları denemeden tam neyi sevdiğinizi bilemeyebilirsiniz. Tadı damağınızda kalan uygulamalar muhtemelen en sevdiğiniz iş olabilir.

Ne istediğinizi bilip yön gösterenlerin bilgisinden faydalanın, siz de yeri geldiğinde yol yön gösterin ki bu okyanusta boğulup gidenler olmasın..

Pratik olarak ne yapabilirim

yazdığınız kodları github’a yükleyebilir ve eleştiriye açık hale geçirebilirsiniz

kodlara pull request yaparak gelişime katkıda bulunup farklı projelere dahil ve adapte olma yetinizi geliştirebilirsiniz iyileştirme noktasında bu çok katkı verecektir

ingilizce dökümantasyonları çevirmeye çalışabilirsiniz

kendinize bi danışabileceklerim listesi oluşturabilirsiniz o teknolojide uzman insanlara sorularınızı yöneltebilirsiniz

küçük bir uygulama yazıp bu uygulamayı ingilizce tanıtarak başlayabilirsiniz böylece hem hataları göreceksiniz hem uygulamanıza dışarıdan bakabilecekseniz hem konuşmanızı sunumunuzu ilerletecek hem ingilizcenizi ilerleteceksiniz.

uygulamalarınızı parçalara bölmelisiniz.

yaptıklarınızı atmak yerine geliştirmeye gitmelisiniz.

uygulamanızın her küçük parçasını en iyiye götürmelisiniz ve her küçük parçası için bir tanıtım çekebilirsiniz

planlama yapmalısınız

uygulamanızı store’a yükleyebilirsiniz

sonuç odaklı olmalısınız

kod okuyabilirsiniz

kod okurken şu iki unsuru zihninizden çıkarmayın

1- nereden başlıyor nereye gidiyor

2- değişiklikler yapın ki kodda tersine mühendislik gibi anlayasınız ve kontrolün sizde olduğunu farkedesinzi deneyeleyesiniz 

sanki varmış gibi düşünüp adım adım bağlamak

Hakka inkiyad

Ehl-i Hak yalnız hak için bahse girişmeli. Hak için bahse girişen izhar-ı fazl etmez. Yalnız hakkı arar. Hak hangi tarafta olursa olsun, kemâl-i şevk ile alır. Hatta hak, hasım tarafında olsa, hâlis bir hakperest daha ziyâde sever. Çünkü, istifade eder. Eğer hak onun sözünde olsa, bir istifadesi olmaz. Gurura girmek de ihtimali var. Fakat hasmın elinden çıksa, hem istifade eder. Hem teslimiyetle hakka inkiyadını gösterir. Bir fazilet dahi kazanır.

Hem de ki: Said diyor: “O hem şeyhdir hem hâfızdır. Şeyh olduğu için, Mi’rac Sözü ona lâzım, Hâfız olduğu için, İ’caz Sözü ona elzem olduğundan, ben demiştim ki: “Onları kendine yazsın. Tenbellik etti, yazmadı. Zararı yok, ona yazılabilir.”

Eğer dese ki: “Onlardan daha âla bir şey ile meşgul olmak istiyorum.” De ki: “Bir saat tefekkür çok ibâdete mukabildir” olan Hadîs-i Şerifi hatırına getir. Şu Sözler tefekkür, hem en âli tefekkür kısmındandır. Demek en âli bir ibâdet hükmündedir. Bâhusus bir kalem, onları yazsa, her kim ondan istifade etse, kalem sâhibinin ondan hissesi çıkar.

Eğer dese, ben muhtaç değilim, kalbimde aklımda yaralar yoktur. Sen ona deki: Sen muhtaç olmazsan, sana muhtaç olanlar, muhtaçtırlar. Sana bakan ve seninle bağlanan avâm-ı müslimîn cinnî ve insî şeytanların oklarına hedeftirler. O Sözleri onlara sur yapmazsan, o hakîkatları onların ruhlarına siper ve zırh yapmazsan, onların muhafazası, terbiyesi mesuliyeti altında kalırsın.

Elhamdülillâh bu havalide çok Sabriler zuhura başladılar, fakat yaz mevsimi dünya çarşısıdır, gaflet meydanıdır; atalet, fütur veriyor. Şuhûr-u Selase takarrub ettikçe, âhiret çarşısı faaliyete başlar. Onun için oradaki fütur, sana yeis ve fütur vermesin.

Adalet

İKİNCİ SURET

Bu gidişata, icraata bak: Nasıl en fakir, en zayıftan tut, ta herkese mükemmel, mükellef erzak veriliyor. Kimsesiz hastalara çok güzel bakılıyor. Hem gayet kıymettar ve şahane taamlar, kaplar, murassâ nişanlar, müzeyyen elbiseler, muhteşem ziyafetler vardır. Bak, senin gibi sersemlerden başka herkes vazifesine gayet dikkat eder. Kimse zerrece haddinden tecavüz etmez. En büyük şahıs, en büyük bir itaatle, mütevaziâne bir havf ve heybet altında hizmet eder.

Demek, şu saltanat sahibinin pek büyük bir keremi, pek geniş bir merhameti var. Hem pek büyük izzeti, pek celâlli bir haysiyeti, namusu vardır.

Halbuki kerem ise, in’âm etmek ister. Merhamet ise ihsansız olamaz. İzzet ise gayret ister. Haysiyet ve namus ise, edepsizlerin te’dibini ister. Halbuki şu memlekette o merhamet, o namusa lâyık binden biri yapılmıyor. Zalim izzetinde, mazlum zilletinde kalıp buradan göçüp gidiyorlar.

Demek bir mahkeme-i kübrâya bırakılıyor.

10. Söz

“Eğer inkâr edecek olursanız bilin ki Allah sizden müstağnidir, hiç kimseye ve hiçbir şeye ihtiyacı yoktur,ama kullarının küfre / inkâra sapmalarına razı olmaz.”(Zümer, 39/7)

Birinci nokta:

İman ve teklif, ihtiyar dairesinde bir imtihan, bir tecrübe, bir müsabaka olduğundan, perdeli ve derin ve tetkik ve tecrübeye muhtaç olan nazarî meseleleri elbette bedihî olmaz.

Ve herkes ister istemez tasdik edecek derecede zarurî olmaz.

Tâ ki, Ebu Bekir’ler âlâ-yı illiyyîne çıksınlar ve EbuCehil’ler esfel-i sâfilîne düşsünler.

İhtiyar kalmazsa teklif olamaz.

Ve bu sır ve hikmet içindir ki, mu’cizeler seyrek ve nâdir verilir.

Hem dâr-ı teklifte gözle görünecek olan alâmet-i kıyamet ve eşrât-ı saat, bir kısım müteşabihat-ı Kur’âniye gibi kapalı ve te’villi oluyor.

Yalnız, güneşin mağripten çıkması bedahet derecesinde herkesi tasdike mecbur ettiğinden, tevbe kapısı kapanır, daha tevbeve iman makbul olmaz.

Çünkü, Ebu Bekir’ler Ebu Cehil’ler ile tasdikte beraber olurlar.

Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dar-ı teklif ve mücahededir. İmtihan ve teklif, iktiza ederler ki, hakikatler perdeli kalıp, ta müsabaka ve mücahede ile Ebu Bekir’ler âlâ-yı illiyyîne çıksınlar ve EbuCehil’ler esfel-i sâfilîne girsinler.

Eğer masumlar böyle musibetlerde sağlam kalsaydılar, Ebu Cehil’ler, aynen Ebu Bekir’ler gibi teslim olup, mücahede ile mânevî terakki kapısı kapanacaktı ve sırr-ı teklif bozulacaktı.

Bir mütalaa sonrası

Bismillahirrahmanirrahim

Bir çarşamba günü mütalaasından sonra düşünmek istedim neler konuştuk? Neler kattı bana? Ne kararlar aldık?

Dersin ilk zamanlarına yetişememe rağmen çok istifade ettim. Allah ilim meclislerini bereketlendiriyor

Risale-i Nur Külliyatından dersler okuyoruz. Okuduğumuz ders tevhidi anlatıyor. Hakiki tevhidi. Hakiki imanı

İzzet ve azamet isterler ki esbab perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında

Tevhid ve ehadiyet isterler ki esbab ellerini çeksinler tesir-i hakikiden

Bu ne akıl almaz denge demeden duramıyor insan.

Düşündük neler oluyor ve bu olanların içyüzü nedir.

Hatırladık

Her şeyin iç yüzü elinde bulunan Sâni münezzehtir

Elbette münezzehtir

Öyle ise bir şey istense O’ndan istenmeli her talep ona olmalı

Şekva dahi ona olmalı, ondan olmamalı

Sonra devam ettik vahye istinad noktasından. Felsefe canibinden gelen dostlarımızdan işitiyoruz bir sene düşünmüşüm notlar almışım diyor ki burada bir cümle

işte vahye istinad etmek hakikate dayanmak böyledir.

kolaylık ve gerçekliktir.

vahye istinad etmeyen ehli fünun ne yapıyorlar?

aldanıyorlar

evet insan aldanır

peki nasıl aldanmayacağız

vahye dayanacağız ondan meded isteyeceğiz

ömür sermayesi pek azdır lüzumlu işler pek çoktur

ve çalışacağız

çünkü neticeyi haktan bilip esbaba riayet etmek izzet ve azamete hürmet etmektir

o zaman çalışacağız

tarihimize bakıp istikbalimize inancımızı kuvvetlendireceğiz

osmanlıya endülüse bakacağız

ve bileceğiz ki doğunun fıtratı böyledir

ne zaman ki islamiyete sarıldı fende gelişti

Allah’ın istediği nasıl bir kulluk hakiki cihette bunu düşünmeliyiz

dedik ki bu hafta ödevimiz olsun

ne yaparsak dikkat ederek mahiyetini hakikatini düşünerek hakkını vererek yapmaya çalışalım

ben de düşündüm inşaallah böyle bunu bu hafta uygulayıp yazacağım

peki neler yaptım?

işte bu yazı hatrıma geldi ve yazmaya çalıştım

bir medrese açılış duyurusu yaptım ve işin ehillerine danıştım

istişareli işin bereketine inandım

hem hırslı bir acelecilik yapmadım hem bir an önce yola koyuldum

çok önemli bir nokta olarak

söylenenlere kulak verdim

ve tecrübelere kulak verip kendi tecrübelerimden kaide çıkarıp istifade ettim

önceki yaptığımız duyuruda okunurluk azdı 

okunurluğu öncelik sırasında birinci sıraya koyduk

dikkat çekmesini istiyorduk ama sade beyaz arka plan üzerine çalışıyorduk

dikkat çekmek için arka plana canlı renk önerisi geldi ve hemen uyguladık

gerçekten elhamdülillah güzel dikkat çekici ve okunur oldu

sonra ince ayarlar kaldı

fırça darbesi istendi ekledik

bir kaç içimize sinmeyen hususu kaldırdık

hemen önceki seferki işlemleri uyguladık ve bir iki gün içinde duyurumuz tamamlandı elhamdülillah

bu sırada duyuru hazırlıklarında yaptığımız sade çalışma da boşa gitmedi yaptığımız sade çalışmaya küçük birkaç animasyon ekledik ve güzel bir video haline geldi

elhamdülillah bin barekallah

döküman okuyorum

madem yapan bilir elbette bilen konuşur kaidesiyle artık öğreneceğim dillerin dökümanlarını okuyorum

hem de acele ederek değil

5 gün günde 1er saatten yazıldı gibi..

vakit tanzimi

namaz

ahir zamandayız başka bir zamandayız ihtiyaçlar öncelikler yaklaşımlar farklı ve hayalattan sıyrılıp gerçeğe hakikatin yüzüne mertçe baktığımızda

bu zamanın ihtiyaçlarına göre hareket etmeliyiz

bu zamanın en belirgin ihtiyaçlarından biri

hakkı hak bildiği halde batıla sapıyor

neden bu kadar kişisel gelişim revaçta

irade kuvvetlendirme videoları neden izleniyor?

çünkü doğrusunun tembellik olmadığını biliyor ama yine de tembellik ediyor vazife başına geçemiyor

İnsanlara kendi derecelerine göre muamelede bulunmak da adaletin bir parçasıdır.. 

İbni Haldun 

Ata et, arslana ot atma; arslana et, ata ot ver.” 

Bediüzzaman

bu zaman şahsiyet kaldırmıyor şahsiyet harikulade olsa da ekip çalışması gerekiyor

bu zaman lakaydlık ve dağınıklık kaldırmıyor işler karmaşık ve nizam istiyor ekip çalışması istemesinden nizam istemesi belli

peki aleme nizam vermeye niyetli Türk milleti gençliği kendi odasının dağınıklığıyla baş edemiyor yeme içmesine nizam veremiyorsa nasıl olacak bu iş dedim ve akıl almaz şeyler olacağından öyle eminim ki

Tekâmülde Hekim Yaklaşımı

Sanki bir doktora öğrencisiymiş gibi yaşayın

1- Haftada ilgilendiğiniz alanda 8–10 makale okuyun

Hesap vereceğiniz ve puanınızı kırabilecek bir doktora hocanız varmış gibi disipline yaşayın

2- Bir mentorunuz hocanız olmayabilir hadiseleri doğru okuyun ve saygı duyduğunuz kişilerle istişare edin fikir alış verişi yapın

3- Hayali karakterlerin değil realitelere göre kararlar verin ve zaman yönetimi yapın

anlatım metodu

anlatımda 4 adım izle

0 mukaddime 

1 meseleyi anlat

2 misal ver

3 misaller ve geldiğin noktada hem mademler ile kavileştir

4 madem öyledirle sonuca bağla

Risale-i Nur Külliyatından Okumak

Borç harç meselesi

başka bir şey kanalındaki kadir köymenin birkaç fikrini dinledim

eğer tüketiyorsak parasını verdiğimizde ödeşmiş olmuyoruz

o kadar bir şey üretmemiz lazım

borçluyuz eksideyiz diyor

insanın bir şükür fabrikası olduğu hakikatinin bir ucu açılmış

mertçe ben borçluyum diyebilmek çok güzel

Allah hakikate ulaştırsın

evet bu evde yaşadım bitti değil

hem ben de bu düzenin devamına katkı sağlamalıyım

yoksa borçlu olurum

işte bu sorumluluk bilinci psikolojik ergenlikten kurtaracak yegane şeydir

ve de teknik borç 

Önermeler ve Önerme Nedir?

Önerme doğruluğu yahut yanlışlığı ispatlanabilen fikirlerdir

ispatlanamayan şeylerle felsefe uğraşır ispatlanabilen şeylerleyse matematik hatta matematikte olasılık denilen de bir konu vardır

istatistik ve olasılık ve ihtimaller dengesi

bilişimin temeli matematiktir onun temeli ise mantık

exor nor gibi kapılar görmüştük mantık kapıları dersinde elektrik sinyaline göre gelen 1 0 lar ve bunların bazı kapılarla değişik türevleri

temelde ve veya kapıları var ve ise ve ancak ve ancak bunlardan türetilebilir

ancak ve ancak 2 taraflı isedir

kanıtlanamayan şeylerle mantık uğraşmaz bu yüzden mantık zihni hatalardan korur düşünce seyrini hatalardan korur

düşünmek derine dalmaksa

bilerek düşünmek cihazlarla dalış

mantık cihazları kullanmak ve temkinli harekettir

insan hatadan hali değil

seyahati fikriye yol kesiciden hali değil

evet insan aldanır

bu yüzden mantık gereklidir ve matematiğin ilk konusu olması da güzel

sonrası ise kümeler yani mantıksal tasnif 

neye ulaşmak istediğini bil

neyin cevabını arıyorsun

sonuç odaklı olmamak bir kere başına musibet getirdi

şimdi söyle aynı delikten iki defa ısırılana mümin derler mi

09.02.2019

Bismillahirrahmanirrahim

Bir şikayetim var düşünememek

Bir hale düşmekten tüylerim ürperircesine korkuyorum “kıt akıllılardan olmak”

Diğer günahları bir günaha tercih ediyorum “şükürsüzlük”

Şükürsüz ve kıymet bilmez bir kul olmaktan

Düşünmez bir hayvandan aşağı düşmekten korkuyorum

Sefahat dört yanımı örmüş

Kulaklarımda ağırlık var

Gözlerimde buğu

iradem nerede niyetim ne alemde benim ihlasım nerede

içyüzünü anlamadan adım atamıyorum

Risale-i Nur’a nasıl çalışılır?

Tesadüm-ü Efkar Kahvesi

Milaslı Mehmed Efendi, “Bir karyede, bin kalemle Nur’a sarılan kardeşlerimizin köyündeki faaliyeti biraz mübalâğalı görmüşler. Ben onun tahkiki için geldim” dedi. Risaletü’n-Nur’un bir kerameti idi ki, bu köyün kıymetli faal bir talebesi Marangoz Ahmed yanımda idi. Ben dedim: Vâkıa ben bu köye gitmedim, kardeşlerimden soruyorum, onlar da diyordu: “Kadın-erkek, çoluk-çocuk,Risaletü’n-Nur’u yazan bin kalem vardır.” Sonra Marangoz Ahmed dedi ki: “Bizim köyümüz üç yüz elli hanedir. İki hoca, bir hacı, üç adamdan başka bütün evlerimize Risaletü’n-Nur girmiştir. Kadınlara, kız çocuklarına varıncaya kadar yazıyorlar. Hattâ ümmîlerden, kırk yaşından yukarı yazı yazan on kadar kardeşimiz vardır” cevabında bulundu. Milaslı Mehmed Efendi bu faaliyete hayran oldu. -STG

Hafîziyet

Bismillahirrahmanirrahim

Neden unutuyoruz?

Madem rabliğine razıyız rububiyeti noktasında rıza lazım 2. Lem’a

Yasaklar kanunlar abes olmadıkça aslında korumalardır

Yani devletin kadınlar araba kullanamaz kanunu saçmadır cahilanedir nefse bakan tarafları vardır

Ama başkasının hakkını korumak hususunda ve hikmetli kanunlar böyle değildir

Şeriat böyle değildir şeriat korur

Allahın kanunları korur

Günahı açığa çıkarmamayı ister yani korur yani Hafiziyet tecelli eder

Gıybet sevapları yer bitirir (hafiziyeti kırıyosun başkasının hakkına giriyosun)

Sadaka belayı def eder

Hıfz ve himayenin arşı olan topraktan öğreneceğimiz çok şey var toprak korur saklar dönüştürür temizler

Celbi nef def i şer

Terki kebair def i mefasid

Bunlar hafiziyeti üstümüzde yansıtır

Allahın ayinesi olan bizde hafiz esmasını yansıtır

Ve hareket eden çarklar gibi ikinci lema

Burada yansıyan hafiziyet hafiziyetin tecelli ettiği hafızaya da etki eder

Harama nazar nisyan verir

Ben tabiatperestliği reddettiğim gibi unutmayı da reddediyorum himmetsinizsiniz

Alimler unutmak ne derlermiş imam ı şafiye unutmaması için hocası günahlrdan kaçınmayı tavsiye etmiş

Defi mefasi terki kebairle hafiz isminin tecellisi artıyor

Ve hareket eden çarklar gibi 2. Lemadaki hafızadaki hafiziyete de etki ediyor

Salavat rahmettir

Sadaka belayı def eder

Sadaka da bir korumadır

Sevaplarımı nasıl korurum?

Kendimi nasıl korurum?

Çevremi nasıl korurum?

Hafizi hakiki Allahtır

Allahın hafiz ismi ne kadr tecelli ederse diğer çarklara da etki eder ve o kadar korunma olur

İmanımız korunur

Yazmak da bir nevi hıfz olduğundan yine hafızaya etkisi iyi oluyor

Elhamdülillah

Hulusi Yahyagil Ağabey ile Mütalaa Etmek

Birinci söz

Mütalaa

beynimizin background process inde olan elmayı gördüğünde elma demek de düşünmektir 

fast thinking

slow thinking

deleberad thinking 

context load sonrası sistematik düşünme

düşünmek ve tefekkür ve mütalaa ve tedebbür farklı bunlar

brute force yapıyoruz

özellikle debugta bug çözümünde koda veya googleda aramaya dalıyoruz problemi düşünmeden bu da düşünmemezlik oluyor vakit kaybı oluyor bir sürü click oluyor

niye olmadı diye bakmadan saatlerce küçük şeyleri değiştirerek kodu düzeltmeye çalışmak olmaz kalıcı çözümler olmuyor

tedebbür tefekkür teemmül

dikkat

Sorarak dikkati aktif tutmak

Mürekkep

Kişiyi yazdıkları geliştirir.

yazmak tefekkür etmek ve meyveleri toplamaktır şerh değil tefekkür bu yüzden yazarken okuma okurken de yazma okurken mütalaa et ki manayı böylece kendine mal edersin 

okurken yazmak yerine ezberle

Hücredeki Kuvvetler

Hüceyratta 5 kuvvet vardır ve her kuvvetin maslahatları vardır.

Bunlar

Câzibe: çekim kuvvetidir.

Dâfia: itme kuvvetidir

Mümsike: sımsıkı, yapışkan tutan kuvvettir. bir arada tutan kuvvettir cazibeden farkının ne olduğunu bilmiyorum belki bir maddenin hüceyratını bir arada tutan kuvvet mümsike iki madde arasındaki çekim cazibe olabilir

Musavvire: eşyanın şekil ve suret alma kuvvetidir.

Müvellide: tevlid edici meydana getirici kuvvet 

Hücrenin menfaatli şeyleri dahiline alması muzır şeyleri (atıkları) ise bünyesinden atması cazibe ve dafia kuvvetleridir. Hücrenin yapısının korunması sitoplazmasının dağılmaması ve bir arada durması mümsike kuvvetidir. Şeklini koruması ki mesela saç hücresi farklıdır kan hücresi farklıdır kalp hücresi ve böbrek hücresi farklıdır Cenab-ı Hakk’ın bu vazifeyi gördürdüğü kuvvet musavvire kuvvetidir. Hüceyrat zihayattır ve tevellüdü lazımdır ömürleri vardır mevte mahkumdurlar. Cenab-ı Hakk her şeyi bir kanuna bir sebebe bağladığı gibi hücrenin tevellüdünü de muvellide kuvvetine bağlı yaratır.

Kağıt Atolyesi ve İktisad

13.02.2020 tarihi saat 15.00 sularında giriştiğimiz kağıt yapma macerasından kesitler. Fotoğraflar Kağıthane El Yapımı Kağıt Atolyesindendir.

1- Parçalama

Malzemelerimiz gördüğünüz gibi içinde sadece tek kutu ağaç dalı.. O da dut ağacı imiş dalı hafif sıyırdığınızda içinde beyaz bir tabaka göreceksiniz. Evet selüloz.. İşte o selüloz kağıt yapımının hammeddesi ve ağaçta var tabii sadece ağaçta yok başka malzemeler de var mesela eski kağıt..

İşin güzeli buradaki insanlar ağaçları alalım fabrikalar dursun elyapımı kağıt yapalım ki maliyeti artıralım demiyorlar. Bu güzel insanlar hem burada el yapımı kağıt sanatının devamını ve nesillere öğretilmesini sağlamak istiyorlar.

Evet bu sanatı devam ettiren insanların vurgulamak ve göstermek istedikleri bir güzeller güzeli şey ise atıklardan kağıt üretmek ve geri dönüşümü sağlamak! 

Kağıt yapımı aşamalarını ve o ruhu gören kişi de artık zannetmiyorum kağıdı israf ederek kullansın.. 

2- Hamur haline getirme 

bu kağıt hammaddeleri bir karıştırıcı vasıtası ile parçalanıyorlar işte o mekanik arkadaş

Parçalanan kağıtlar bu hamur makinesine konuyor üzerine su konuyor sonra bu tırtıklı arkadaş makine içinde YÜRÜYOR böylece kağıtlar eziliyor her yürüdüğünde biraz daha eziliyor tabii ve kumaş yaklaşık 10 saatte kağıt hamuru halini alıyor.

3- tekne

hamur haline getirilmiş bu sıvı tekneye konuyor orada bekliyor karışıtırılıyor ve kağıt yapılacağı zaman hamur bu tekneden alınıyor.

  işte teknedeki hamuru karıştırma dalları

4- Süzme

İstediğiniz boyutta kağıt yapabilirsiniz.

5 – Pressleme

Bu arkadaşa kağıdı veriyoruz belli bir süre duran kağıt (üstünde ve altında keçe ile sarılı olarak) düzleşiyor birleşiyor tabir-i caizse kağıt oluyor

6 – Kurutma

Bir güzel kurutuyoruz

7 – Ütüleme 

Kuruyan kağıdı ütülüyoruz ve kağıdımız hazır.

Günden kalan güzel sahneler

Kağıt yapımı ile uğraşan insanın 

Güzel neticeler

geridönüşüm zack zübeyr

iktisad

harb-i iktisadı

ben küfrün belini iktisad ile kırdım

Besmele Hamdele Salvele

Zaman ülfete ve sathî nazara meydan okuma vaktidir.

Zaman tekrar ve dikkat ile mütalaa etme vaktidir. 

Sathî nazarla alelacele karmakarışık sarhoş insanlar olmayıp taklidden kaçınmanın yolu dikkatten itidalden ihtiyattan geçer. 

Yaptıkların bir fayda vermiyorsa ne yapıyorsun? Yaptıkların bir acıyı dindirmiyorsa bir yalnıza dost olmuyorsa bir acı doyurmuyorsa bir üşüyenin üstünü örtmüyorsa bir karanlığa ışık vermiyorsa bir muhtaca erişmiyorsa ne yapıyorsun? Bunca acı bunca aclık bunca yalnızlık bunca üşüyen ve bunca karanlık varken?

Ne lazım neler yapılmalı neler yapılmıyor ve neler yapılabilir? 

iman edenler ve salih amel işleyenler..

Nedir salih amel? Hasbî olmaktır.

nur arayan gönüllere kendini ve parazitleri çekip nuru ulaştırmaktır.

Lüzum olan lisanda lüzum olan hengamda nerede ihtiyaç varsa oraya koşmaktır.

hasbî..

ve böyle bir işe şükretmektir.

Hamdele

ve her işinde O’nu (asm) rehber etmektir.

salvele

Kendime muhtasar tarihçe

Nurların intişarı Barla’da başlar

Isparta ve civarında intişar eder

Eskişehir hapishanesine kadar olan kısım

BARLA LAHİKALARIDIR

eskişehir hapishanesinden tahliye edildikten sonra

denizli hapishanesine kadar olan kısım

KASTAMONU LAHİKALARIDIR

denizli hapsinden tahliyeden

afyon hapsine kadar olan kısım

EMİRDAĞ 1 LAHİKALARIDIR

sonraki kısım

EMİRDAĞ 2 LAHİKALARIDIR

Biraderzadesi merhum Abdurrahman

kardeşi Albülmeciddir

Zaman – İntizam – Baba ve Kuyu

Bismillahirrahmanirrahîm

Zaman dahi bir müfessirdir

Saatin insanoğluna Yusuf as vesilesiyle bir ihsan-ı ilahi olduğunu bilmekteyiz evet Yusuf as’ın manamıza binler faidelerinin yanında bir de maddi ufuklarda saati göstermesine ne kadar şükretsek az. 

Bir saat alsam ve yuvasına yerleştirsem bu saate de 30 lira versem ömrü vasatın yarısı.. kendime artık kalan ömrünü kendin için değil dava için geçirmelisin demiş olur muyum? eski hâlimin üzerine her toprak atışımda zihnen fikren amelen daha nizami bir hal neşv-ü nema buluyor çünkü acele ve karmakarışıklık ve sarhoşluk rehberlik ve yol göstermede yok eğitimde nizam birinci düsturdur gönlünün kainatı kucaklayacak bir şefkatle genişlemesi hedeflenmelidir.

Nizamı öğrenmek için askerliğe gideceğim diyen ağabeyimden aldığım dersle nizamın hiç de fena bir şey olmadığına nefsimi ikna etmek üzereyim. Erken saatte yatınca sabah namazına kalkabiliyorsun mesela bu yeterli sebep değil mi sabah namazının iki rekat sünnetinin dünya üzerindeki her şeyden daha kıymetli olduğunu bilince.

Bir vakıa-i hayaliyede sonbahar günü başım önde dolaşırken bir kabristana geldim, kabristanın üstünde adım yazılı yanına gittim oturdum onunla bir konuştum şimdiye kadar hep kendi için yaşamış olan o meyyit artık feda etmek istemişti. Hayatının her sahnesi kendine bakan kendine faydası dokunan ve kendine övgü alan o meyyit artık hayat bulmak için feda etmesi gerektiğini ademinde vücudun olduğunu anlamıştı

ey niyazi kim vücudun terk ederse ol dürur

kim günde yüz sayfa kitap okuyor? böyle bir devirde hedefte günde yüz sayfa kitap okumak olmadan nasıl yürüyebileceğini düşünüyorsun? kritik analitik düşünmek reklamalara aldanmamak ayrı bir konu ama o dijital saatin masanın üzerinde durması şart.

Zaman kıymetli ve zaman sermayesi en kıymetlisi ve sana çaba harcamadan verilmiş olan ve senin asıl sermayen. bunu nasıl kullanırsın nasıl sarf edersin nasıl en karlı çıkarsın bu ticaretten düşün

çocukken uyumak için yatağına uzandığında babasından hz. yusuf as kıssasını dinleyen bir çocuk kuyudan çıkabileceğini bilir. ve o çocuk bir gün kuyudaki bir çocuğa ip uzatırsa üstünde çamuru taşıyamadığı vakit o ipi bırakmanın vebal olduğunu da bilir. ümid verdiğin insanlara vefa borcun var 

“Zaman dahi bir müfessirdir.” (Muhâkemat)
“..lâzım geldiğini, zaman ihtar ediyor.” (Tarihçe-i Hayat)
“.. senin rüyan mübarektir ve manidardır. İnşaallah zaman onu tabir edecek.”(Kastamonu Lahikası)

Bir mühendisin vaktinin değerli olduğu ihtarından sonra bir de saatlik seanslarda dakikanın kıymetini ve önceden okuduğu hikayeleri ve 14 dakikalık istişare randevusunu duyunca insan sermayeyi derk etmek gerek diyor yarısını

bir kol saatin olsun bir de sermaye şuurun bir de hz yusuftan aldığın ders ve babadan gelen nizam intizam dersi anneden gelen şefkat dersi yüreğin geniş olsun çünkü geniş yüreklilik imandandır.

İtidal

bulut yağmur ile yaşama ateşi olan harareti ta’dil eder yani vasata getirir. harareti kesmez ve bitirmez yok etmez vasata getirir.

manevi harareti aşırılıkları ta’dil eden izale eden de manevi su olan Rahmettir

düştüğünde kendine itimad etmeyip rahmete sığınıp tevbe ve ümid etmek

yükseldiğinde kendinden bilmeyip rahmete sığınıp şükretmek

acz ve fakrını hatırlatan rahmet ile manevi itidale ulaşabilir insan

cisme nefes ruha hû

rahmetin bulutu ilim meclisleridir

On Dokuz Mertebe

Birinci Mertebe: Gökler

İkinci Mertebe: feza, cevv-i sema, atmosfer

Üçüncü Mertebe: küre-i arz

Dördüncü Mertebe: denizler ve büyük nehirler

Beşinci Mertebe: dağlar ve sahralar

Altıncı Mertebe: eşcar ve nebatat

Yedinci Mertebe: hayvanat ve tuyur

Sekizinci Mertebe: enbiyalar

Dokuzuncu Mertebe: muhakkikler

Onuncu Mertebe: mürşidler

On Birinci Mertebe: melaikeler

On İkinci ve On Üçüncü Mertebe: müstakim ve münevver akıllar ve selim ve nurani kalpler

On Dördüncü ve On Beşinci Mertebe: vahiy ve ilham

On Altıncı Mertebe: Muhammed-i Arabî aleyhissalâtü vesselâm

On Yedinci Mertebe: Kur’an-ı Mu’cizü’l-Beyan

On Sekizinci Mertebe: kainatın heyet-i mecmuası

On Dokuzuncu Mertebe: Cenab-ı Hakk

İnce NakışlarEski hal muhal ya yeni hal ya izmihlal 

Hali ile yüzleştiğinde olmak istemediği biri olarak görüyor insan kendini belki bir insan ayna oluyor buna belki bir davranış belki maddi bir ayna ve belki esas mantığı aynalar olan bir kamera ile çekilmiş kayıtta kendini izlemesi

Bir şekilde yaşıyoruz işte zaten başka nasıl olabilir ki? gibi kuyulara düşüyor insan mücadele etmesi gereken bir şeyler yokmuş gibi onda terbiye edilmesi gereken yaramaz bir çocuk olan nefs-i emmaresi yokmuş gibi

küçük bir umulmadık durum veya bir ayrılık veya bir zorlanmada oyuncağı elinden alınmış çocuk gibi ağlamaya başladığında ve Rabbi ona bir insanın lisanından “kaç yaşındayız şu enaniyeti bir yere serelim artık” cümlesini duyurduğu vakit sakallı çocuk tabirine ne kadar uyduğunu anlıyor..

yönlendirme bekleyen el üstünde tutulmayı bekleyen bir davranışın bedelini bile ödeyecekken suçu arkadaşına atan oyun istediği gibi gitmediğinde mızıkan bu yaramaz çocuğa müsade ettikçe belli ki tepesine çıkacak yani dizginini başka ellere vermeye çalışmayı bırakıp dizginleri artık ele almak gerekiyor tabir-i caizse

sakallı çocuk tabiri görünüşde büyük hatta yetişkin hikmetli görünen kimsenin elinde oyuncaklar olması ve bu oyuncak alındığında ağlamaya başlaması işte bu nefs-i emmarenin hakimliğinde sultanın kapıdaki it ile meşgul olduğu perişan bir saraydır.

Aklına ve zekana sahip çık dediği gibi Gavs-ı Azam’ın kuddise sırrıhu

Başkasının gelip kendini eğlendirmesini beklemeden çocukluğu bırakıp artık ne yaptığını bilmek zarar ve menfaati farketmek tecrübeler ile yoğurulmak ve tecrübeleri tadbik ederek malumat yığını olmaktan kurtarmak için nefsinden hevesten oyun ve oyuncaktan ve eğlenmekten ve övülmekten değil artık haktan yana olmak gerek

Kendi adının anılmasını ve itibar ve değer görmeyi beklemeyi bırakarak küçücük bir hatada inkısar-ı hayale uğrayacak kadar kendini müstağni görmeyi ve tasannuyu yani yapmacıklığı bırakarak hakkın intişarını gerçeğin söylenmesini doğruların yapılmasını hakiki işleyişi medeniyeti kanunları insaniyeti Allah’ın adının anılmasını istemek vakti geldi de çattı. Belki de bu bir intibah-ı ruhî’dir.

Eski hâl’imi gömmek ve artık onu radiyallahu anh diyerek anmak isterdim fakat bu kadar net bir dönüş yapamadığımı görmekteyim bir şey bütün bütün elde edilmedikçe bütün bütün reddetmek caiz olmaması kanunu ile hareket ederek bu nizama ve kanuna tebaiyet ederek her farkettiğimde ilmime uygun olmayan dürtüsel ve yanlış hareketi veya zihnime gelen vesveseyi onu izale ederek eski hâli’me bir toprak atmak ve yeni hâli’min neşv-ü nemasına kuvvet vermek.. Tam ne zaman gömeceğim eski halimi ve o öldü diyeceğim bilmiyorum bunun bir süreç olduğunu ve hikmet dairesinde bu tedriciliği kabul ederek hikmete boyun eğdiğimi itiraf etmek durumundayım. 

Karınca adımı da olsa ileriye olsun düsturu ile aceleyi terkederek tevekküle alışmam lazım belki de

bende mestur olan ince nakışlarım adeta ince teller onlara dokunulduğunda çıkan sesler ve notalar o tellerin akordu olmadığı takdirde yani çok sıkmak veya çok gevşetmek gibi bir hal olduğunda sesin cızırtı yapacağını ve kulağa da pek hoş gelmeyeceğini görmek zor değil. İşte o akord ibadettir. insanı ifrat ve tefritlerden kurtarıp vasata yanaştırır ve vasatta olan insan yani fatihada ihdinayı istemiş insanın ince nakışlarını o tellere hadisat ile ilham ile istediği her bir vesile ile Rabb-i Rahîm’i dokunduğu vakit ki tesir ondadır işte o musiki insanın hem kendi dinlediğinde seveceği hem alemdeki mevcudatın da kulağına hoş gelecek bir neşeli musiki bir zikr’dir.

Ey niyazi kim vücudun terk ederse ol dürur

akmak için tınılar ile o musiki olsun için ve bu büyük orkestraya katılmak ve orada cızırtı yapmamak için vasatta olmak şarttır vasat izzettir çünkü aşırılıklara insan tevbe etmelidir

Rabb’imiz aşırılıklarımızı bağışla

İnsan hem muzhırdır hem mazhardır o tınıların ses verdiği mazhardır hem o tınıları işiten ve işittiren muzhırdır. 

yazmak ve bunları neşretmenin insanlara menfi tesirini düşünmeyeceğim çünkü bunlar bir ihdina’dır tüm kainat ile birlikte hidayet isteyen bir fakirin sesidir. Düşebilen kalkabilen hatalar yapabilen ve tasannudan topuklayarak kaçmak isteyen bir fakirin nefsine hatırlatmalarıdır. Buna şahitler zaten yok değil eşyalar, hava zerreleri, etrafındaki insanlar, bilhassa nefsin ve melekler ve Rabb’in buna şahit. görünmüyor bilinmiyor izlenmiyor değilsin yalnızken de yalnız değilsin zaten yalnızlık senin için ademdir bunun acısına katlanamazdın. sathi nazardan kaçıp dakik bir mütalaa ile yahu bu müşahede odasında seyirciler neye şahit oluyorlar ve ben bir seyirci olarak neye şahid oluyorum demektir.

Yani haşir meydanı olan vicdanda bir sorgu bir sualdir yani ölmeden önce ölme çabasıdır.

hep birlikte şahid olduğumuz şeyin bir boşvermişlik bir bırakmışlık ve herşey yolundaymış gibi davranan ama ciğeri yanmakta olan bir insan değil mücadele eden mücahede eden ve günde 500 kez lisanı ile ve daima hasbünayı ve ihdinayı söyleyen şu kainatla ünsiyet etmiş ve onun ile tesanüdle gaye-i hilkatine yürümeye çalışan bir seyyahın müşahedatı.

evet doğrular elimizde hakikati biliyoruz ayetler de var zaten fakat bu bir doğrular kitabı değil belki bir rehber de değil bu nefsime bir ihtardır okumaya çalıştıklarımdan gelen hisleri beyan ettiğim küçük bir lahikamdır. kendime bakmam için bir aynamdır.

eğer nefsime ve enaniyetime itimad edersem burada olmasam da zarardayım ve zarar veririm eğer istiğfar ile kul olursam o zaman hayr cihetinde kabiliyetim artar.Kudsî kelamında bir peygamber olan bir abinin kavmini tekrar yoldan çıkmış gördüğünde öfkesiyle kardeşinin sakalını tutuşuna yer veren bir Alîm-i Mutlak Cenab-ı Hakk her hareketimizin kayıd altında olduğunu buyururken bir kulun kuyuya uzatılan ipi görüp kuyudan çıkmak istemesiyle ve O’na yönelmesiyle ona rüya gördürmesini ve sonrasında onu saraya sultan yapmasını ve o kulu ile insanlığa saati hediye etmesi.. O’nun rahmetine sığınmamak için hiçbir sebep göremiyorum

kendi ihtiyarımdan teberri etmemek ve O’na emniyet etmemek bir ahmaklıktır telakki ediyorum.

O’dur her şeyin sahibi ve ben O’na tevekkül ediyorum.

İÇİNDEKİLER

Hafıza Nedir?…………………………………………………… 2

Psikolojide Bellek Kuramı ve İnsan Hafızası…………… 2

Beyin ve Hafıza………………………………………………….. 3

Duyguların Hatırlama Üzerinde Etkisi Beyin………….. 4

Beyin ve Hafıza Hakkında Bir Haber……………………. 4

Bilgisayar Hafızası……………………………………………… 6

Sonuç……………………………………………………………….. 7

Hafıza Nedir?

Hafıza Arapça hfz kökünden gelen bir kelimedir ve hıfz eden , saklayan , koruyan mânâsındadır. Bellek de bu anlama gelen dil devrimi döneminde sözlüğe eklenmiş bir kelimedir. Kuvve-i hafıza hıfz etme yeteneği, istidadı olarak düşünülebilir. Günümüz psikolojisindeki bellek kavramını araştırdığımızda kuvve-i hafıza ile kısa süreli hafızanın benzeştiğini söyleyebiliriz.

Elhasıl hafıza, bizim tecrübelerimizi, ilmimizi ve sair malumatımızı hıfzettiğimiz sakladığımız yer olarak düşünülebilir.

Psikolojide Bellek Kuramı ve İnsan Hafızası

Biz duyu organlarımız vasıtasıyla çevreden uyaran alabiliriz ve duyu organlarımız aracılığıyla çevreden gelen uyarıcıların ilk geldiği yer duyusal kayıttır buna “ikonik bellek” de denir. Daha sonra bilgi “kısa süreli belleğe” gider ki bu işleyen bellektir. Son bellek tipi ise uzun süreli bellektir. Buna

“depo bellek” denilir. Bu belleğin de türleri vardır episodik bellek, semantik bellek, prosedürel bellektir, bir diğer adıyla işlemsel bellek. Semantik anlamsal ve episodik ise anısal belek olarak ifade edilebilir ve bu ikisine açık bellek de denilir. Prosedürel bellek ise örtük bellektir.

Duyusal belleğe bilginin gelebilmesi için birinci unsur dikkattir ki buna seçici dikkat denilir, duyusal bellekten kısa süreli belleğe gönderilme işlemi ise algıdır. Algı anlamlandırır buna telakki denilir. Bilgiyi kısa süreli bellekten uzun süreli belleğe götüren ise kodlamadır. Aynı zamanda bilginin depolanma süresi de denir. Kodlama depolanma sürecidir. Seçici dikkat vasıtasıyla duyusal kayıt aşamasında orijinal olarak kaydı alır ve algı anlamlandırmayla kısa süreli belleğe ve buradan mesela tekrarlar ile uzun süreği belleğe geçer.

Duyusal belleğe ön bellek de denir, kapasite sınırsızdır, uyaran bir yere baktığınızda tek bir şey görmezsiniz bir çok şey görürsünüz bu bağlamda kapasitesi tartışılabilir lakin sınırsız olması hususunda tartışılabilir.

Aynı anda aynı duyu organından bir uyarıcı geçebilir önce bir şeye odaklanır ve görürsünüz daha sonra başkasını görürsünüz yani aynı anda bir uyarıcıyı kabul edersiniz. Burada asıl meselenin “dikkat” olduğundan bahsetmiştik.

Duyusal belleğe uyarıcılar orijinal halleriyle gelir ve kalış süresi çok azdır. Uyarıcılar ilk duyusal belleğe gelirler. Buradaki uyaranın orijinal halde gelmesi bize bilgisayar sistemlerindeki analog sinyalleri hatırlatıyor.

Her uyaran duyusal kayıta alınmaz, Dikkati celbeden uyaranlar duyusal hafızaya alınır. Alınmayan bilgi işlenemez ve işlenmeyen bilgi de depolanamaz. Depolanmayan bilgi ise davranışa dönüşmez. Uyarıcıdan orijinal formuyla alınan veriler kısa süreli belleğe sadeleştirilmiş, anlamlı hale, en bütün ve en basit şekle getiren algıdır

Algı, veri kısa süreli belleğe götürülürken uyarıcıyı orijinal değil sadeleştirerek verir. Yani algı (telakki) gelen uyarıcının bizdeki bütün sade ve anlamlı halidir. Bilgisayar sistemlerindeki analog sinyallerin sayısal sinyallere dönüştürülerek bilgisayarın anlayacağı hale getirilmesi işlemi algının modellenmesi olabilir.

Kısa süreli bellek bilgiyi işler, işlediği bilgiyi depolar, depolanan bilgiyi geri çağırır ve

davranışa dönüştürür. Bu fiil ve sıfatlarına baktığımızda kısa süreli bellek kuvve-i hafızayı andırmaktadır.

Reflekse dayalı davranışlar doğrudan kısa süreli bellekten açığa çıkar , kapasite ve süresi sınırlıdır .Tekrar ile süresi artar. Sürekli tekrar, birim süresini artırmak için kullanılır.

Birim kapasiteyi artırmak için gruplama kümeleme yapılmalıdır. Gruplama yahut kümeleme ile gelen elemanları kümeleyerek birim sayısı azaltılır böylece depolama kolaylaştırılır.

Uzun süreli bellek depo gibi çalışır. Kapasite sınırsız kabul edilir ki yine buradaki sınırsız da tartışmaya açık bir konudur. İbn-i Sina gibi büyük alimlerin bir kütüphane kitabın ezberlerinde olduğu söylenilir.

Uzun süreli hafıza episodik yani geçmiş yaşantılar , semantik yani anlamsal bellek — kavram ve tanımların yer aldığı — ve işlemselde yani nasıl yapıldığına dair bilgilerin yer aldığı bellek olarak 3e ayrılır.

Hafızasını kaybettiği halde bazı alışkanlıkları devam eden kişileri görmüşüzdür. Bu kişinin semantik yahut episodik hafızasına zarar gelip işlemsel hafızasının korunmasındandır

Beyin ve Hafıza

“İnsan hafızası bizim teknolojimizi aşan bir durum. Ancak bilgisayara benzeterek bir tahminde bulunabiliyoruz. Yaklaşık 20 milyar civarındaki hücre ve bunlar arasındaki bağlantıları hesaplarsak yaklaşık 2,5 milyon GİGABYTE hafızamız var. Bu 300 yıl süren bir HD filmi kaydetmek demektir” (1)

Buradan anlıyoruz ki insan hafızası gerçekten sandığımızdan çok daha kuvvetli, belki de bir makine ile kıyaslanmayacak kadar çok.

“Beyinde iki tane birbirine benzeyen sinir hücresi yok. Beyindeki bağlantı haritası sayesinde hepimiz tek ve ayrı bireyler olarak yaşamımızı sürdürüyoruz. Hücreler dallı budaklı gibi görünebilir. Uzantıların çoğu hücrelerin antenleri. Binlerce hücreye sinyal gönderiyorlar. Sadece karmaşıklık, hücredeki dal budaklığında değil. Hücrelerin içine de bakmak lazım. Hücrenin içinde halatlar, teleferik sistemleri ve aktarım rayları bir sürü sistem var. Çok yoğun bir protein yapısı mevcut” (1)

“Bu kadar karışık bir şeyle uğraşıyoruz. Sinir sistemini böyle işlevsel yapan şey, hücreler arasındaki bağıntılar. Bizim için önemli olan beynin ağırlığı değil, hücreler arasındaki bağlantıların ve bunların kalitesidir. 1980’lere kadar sinir sistemi ile ilgili bütün ders kitaplarında ‘doğduktan sonra beynin sinir hücresi yapmayacağı’ anlatılırdı. ‘Sinir hücresi öldü mü, beyniniz gider’ mantığı vardı ama bugün artık biliyoruz ki, beynimizin birçok yeri harıl harıl hücre üretme yeteneğine sahip. ‘Beyin değişmez’ düşüncesi rafa kalktı. Beynimiz inanılmaz bir yapıya sahip. Bu yüzden bilgisayara benzemez. İşlemcisi sökülen bir bilgisayarın monitörünün işlemci görevini üstlendiğini gördünüz mü? Beynimizde inanılmaz bir potansiyel var. Herkes soruyor ya, biz beynimizin kaçta kaçını kullanıyoruz? Aslında biz beynimizi hiç kullanmıyoruz” (1)

İnsan beyni ve kendini yenilemesi , geliştirilebilir olması açısından bilgisayar hafızası gibi hafızalardan çok uzak bir yapısı var.

“İnsanlığın hafızası ne kadar? ‘Benim niçin hafızam doldu?’ diye bir düşünce var. İnsan hafızası bizim teknolojimizi aşan bir durum. Ancak bilgisayara benzeterek bir tahminde bulunabiliyor. Yaklaşık 20 milyar civarındaki korteksimizde hücre var. Bunlar arasında trilyon kere bağlantı olursa yaklaşık 2,5 milyon GB hafızamız var. Gördüğünüz gibi kocaman bir bellek. Bu hafıza 300 yıl süren HD filmi kaydetmek anlamına geliyor ama mesela ilkokuldaki bir hatıranızı hatırlayın, detaya girin. Hiçbir dijital filmde böyle bir çözünürlük yok. Aslında beynimizin hafıza kaydı sınırsız.” (1)

Duyguların Hatırlama Üzerinde Etkisi

Biz insanlar ihtiyaç ile şevk ile yani duygu yoğunluğuyla öğrendiğimiz şeyleri unutmayız. İstek ve gayreti de şevk körükler ve biliriz ki gayretin elinden bir şey kolay kolay kurtulamaz. Öyle ise bizim sistematik, kurallı, sıralı, tekdüze bir yapıdan çok yani bilgisayar hafızasındaki dizi, liste gibi yapılardan çok biraz mekanik düşünmeyi azaltarak istek ve duygu yoğunluklu bir öğrenme biçimimizin olması hafızamızı iyi yönde etkileyecek. Dolayısıyla kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya depolama işleminde ihtiyaç hissetmenin, istemenin, şevkin yani duyguların büyük rol oynadığına şahit oluyoruz.

Yine yapılan bazı araştırmalarla çevrenin hafızayı uyardığı düşünülebilir. Hiç hatırımızda olmayan bir anının bir sokaktan geçerken, bir müziği dinlediğimizde vs. kısacası bir bağlamda birden hatırımıza geldiğine şahit olmuşuzdur. Bu da belki sadece depolama işleminde değil , uzun süreli hafızadan çağırma işleminde –hatırlama- duyguların ehemmiyetini göstermektedir.

Bir karar verirken, tercih yaparken beynimiz hafızamıza, bilhassa kısa süreli hafızamıza başvurarak bir tepki gösteriyor. Burada reklam şirketleri, bilinçaltı mesajları büyük rol oynayıp yine bize hatırlama ve hıfzetmede duyguların ehemmiyetini ihtar ediyor.

Beyin ve Hafıza Hakkında Bir Haber

Hafıza kartı dolduğunda daha fazla fotoğraf kaydedemeyen dijital fotoğraf makinelerinin tersine insan beyninin kaydetme kapasitesi hiç azalmıyor gibidir. Fakat insan beyninin sınırsız kaydetme yeteneğini algılamak zordur.

Nörologlar uzun süre beynin kapasitesini ölçmeye çalıştı. Ancak hafızasıyla inanılmaz şeyler başaran insanların bilişsel becerileri şaşırtıcı sonuçlar sunuyor.

Çoğumuz bir telefon numarasını bile ezberlemekte zorluk çekeriz, kaldı ki binlerce rakamlı bir sayıyı hatırlayalım. Fakat 24 yaşındaki üniversite öğrencisi Çinli Çao Lu, 2005’te pi sayısının 67.980 rakamını ezberleyerek dünya rekoru kırmıştı.

Bazı dahiler ise isimlerden, tarihlere, en ince detaylı karmaşık görsel bilgilere kadar her şeyi akılda tutabiliyor. Nadiren sağlıklı insanların bir kazadan sonra bu hale gelmesi de söz konusu olabiliyor. 10 yaşındaki Orlando Serrell, beysbol sopasıyla kafasının sol tarafına aldığı darbenin ardından sayısız araba plakası ezberlemeye, onlarca yıl öncesine ait bir tarihin hangi güne denk düştüğünü söylemeye başlamıştı.

Peki nasıl oluyor da bu insanlar ortalama bir beynin hafıza kapasitesini bu kadar aşabiliyor? Bu olgular insan beyninin gerçek kapasitesine dair ne anlatıyor?

Hafıza kapasitemiz beynin fizyolojik yapısına bağlıdır. Beyin 100 milyar sinir hücresinden (nöron) oluşur. Bunlardan sadece bir milyarı uzun dönemli hafızada rol oynar; bunlara piramidal hücreler denir.

Bir nöronun bir birim hafızaya denk düştüğünü varsayarsak beynimizin tümüyle dolmuş olması gerekirdi. Psikoloji profesörü Paul Reber, nöron sayısı kadar hafızanın büyük bir kapasite olmadığını ve hemen dolacağını ifade ediyor.

Bu nedenle araştırmacılar hafızanın nöronlar arasındaki bağlantılarda oluştuğuna inanıyor. Her nörondan çıkan ağ şeklindeki bağlantılar binlerce başka sinir hücresine ulaşıyor.

Reber bu şekilde hafıza kapasitesinin büyük bir artış gösterdiğine, “tonlarca alan” açtığına işaret ediyor.

O halde olağanüstü hafıza kapasitesi olan insanların beyinleri de mi olağanüstü? Hayır. Pi sayısını ezberleyen Lu gibi insanlar normal olduklarını, sadece seçili bilgileri hatırlama konusunda beyinlerini eğittiklerini ifade ediyor.

ABD Hafıza Şampiyonu Nelson Dellis, bu konuya eğilim göstermeden önce çok kötü bir hafızası olduğunu, ancak pratik yoluyla durumun değiştiğini söylüyor. “Birkaç haftalık eğitimin ardından, normal insana imkansız gelen bir şey yapmaya başlıyorsunuz. Oysa hepimizde var bu yetenek,” diyor.

Dellis yıllar önce beyin jimnastiğine başladığında bir deste oyun kağıdının sırasını ezberlemek 20 dakikasını almıştı. Bugünse bu işi 30 saniyede yapıyor. Fakat bunun için günde beş saat hafıza alıştırmaları yapıyor.

Dellis’in kullandığı sınanmış yöntemlerden biri “hafıza sarayı” inşa etmek. Bunun için çok iyi bildiği bir yapıyı kafasında canlandırıyor. Hatırlamak istediği şeyleri birer görüntü olarak düşünüp hayalindeki kapının yanındaki masaya diziyor. Sonra mutfak masasına geçiyor vs. “Hayalinizde o yapıya girip oraya bıraktığınız görüntüleri ezberlediğiniz şeyler olarak dile getiriyorsunuz,” diyor.

Pi sayısı ezbercileri de “hafıza sarayı” ya da bir sayı dizisini hikayenin bir cümlesine dönüştürme gibi benzer yöntemler kullanıyor.

Bu hafıza stratejilerinin yaygın başarı göstermesi, aklına koyarsa herkesin bunu yapabileceği fikrini geliştiriyor. Fakat beyin jimnastiğine bu kadar uzun zaman ayırmadan yapılabilir mi bu? Sydney Üniversitesi’nden Allen Snyder bunu hedefliyor. Doğru teknoloji ile “içimizdeki bilgini” ortaya çıkarmanın mümkün olduğunu söylüyor.

Snyder’e göre insan beyni önemsiz küçük ayrıntılarla değil, bağlantılı düşünmeyoluyla hareket ediyor. “Bütünü oluşturan parçaların değil, o bütünün farkındayız,” diyor.

Örneğin bir deneyde deneklerden otomobil parçalarından oluşan bir alışveriş listesini ezberlemelerini istemiş, onlara otomobil kelimesinden hiç söz etmemiş olmakla birlikte tümü de ona “otomobil” kelimesini zikretmişti. “Parçaları birleştirip bütünü oluşturdular,” diye açıklıyor Snyder bu durumu.

Yani duyularımızın beyne ilettiği birçok veri aslında bilince çıkmıyor. Fakat üstün zekalı insanlarda bu üst düzey bağlantılı düşünme yanı devreye girmez; böylece sayısız ayrıntıyı hatırlarlar. Örneğin alışveriş listesini hatırlarken tek tek lambaları, silecekleri, ön camı vs. hatırlarlar; bunlardan yola çıkarak hemen otomobil bağlantısına sarılmazlar.

Kafasının sol tarafına aldığı sopa darbesiyle değişime uğrayan Serrel örneğinden yola çıkan Snyder, bu şekilde sayısız bilgiyi hatırlamada beynin hangi bölgesinin işlev gördüğünü bulmaya çalıştı. Sol kulağın üzerindeki ön şakak lobu buna adaydı. Otizmde ve üstün zekalılık sendromunda, sonradan ortaya çıkan sanatsal becerilere sahip demans hastalarında bu bölgenin işlevsizleşmesi söz konusuydu. Snyder deneklerin beyninde bu bölgedeki nöral aktiviteyi geçici olarak engellediğinde çizim, sayma ve yanlışları bulma becerilerinde artış görüldüğünü kaydediyor. Bazı araştırmacılar bu verilere kuşkuyla yaklaşsa da beynin stimüle edilmesi konusuna ilgi giderek artıyor. Nortwestern Üniversitesi’nden Reber beyinle ilgili şu benzetmeyi yapıyor:

“İnsan hafızasının sınırı bilgisayarın sabit disk kapasitesiyle değil, veri indirme hızıyla ilgilidir. Sorun beynin dolması değildir; ona gelen bilgi hızının hafıza sisteminin kaydetme hızından çok daha fazla olmasındadır.” (2)

Bilgisayar Hafızası

Bilgisayarları şuan ki kullanım gücüne ulaşmasında hafızanın pek çok ehemmiyetlidir. Zira hafıza olmasa kayıt tutamaz sadece anlık işler yapabilirdik bu ise şuan bilgisayar kullanıldığı depolama alanlarına ulaşamayacağımız anlamına gelip işyerinde bir Word dosyası kaydetmekten tutun da Big Data ya kadar uzanan teknolojilerden bîhaber olacağımıza işaret ediyor.

Bilgisayarlarda başlangıçta RAM vardı bu Random Access Memory olup cihaz elektrik aldıkça kaydeden ve elektrik kesildiğinde kaydın sıfırlandığı bir sistemdir. Bilhassa yazılım alanında her değişken oluşturduğumuzda yahut fonksiyon yazdığımızda RAM’de değişiklikler yapmaktayız.

İnsandaki bu “koruma, saklama, hıfzetme” isteği elektrik gittiğinde de bilgileri saklamak istemiştir ve bu şekilde sabit diskler oluşup günümüze kadar gemiştir.

Bilgisayar hafızasında her şey 0 ve 1lerden oluşmaktadır. Bu delikli kartlardan bu yana hep böyledir fakat hep 0 ve 1 olarak anlamlandırdığımız yapı değişmiştir. Bu yapı yıllar öncesinde delikli kartlar iken şuan manyetik alana taşınmıştır.

IBM de yapılan araştırmaya göre bitler delikli kartlardan manyetiğe kadar git gide küçülen ve bit karşılıkları her demir atomunun bir biti göstermesini hedefliyor ve bu şekilde avuç içinde 125 terabayt yani kütüphanelerce kitap taşınacabilecek.

Sonuç

İnsan düşünce yapısının her bir hücresine kadar çok garip ve hayret veren bir yapısı var,

bilgisayarlar bu manada elbette çok basit kalıyor.

Bu muhteşem oldukça karmaşık görünen ama içinde bir o kadar intizamlı yapı ile makineleri kıyaslamanın yazı boyunca kıran kırana bir mücadele olmayacağını açıkça gördük.

Lakin bir tersine mühendislik misali bilgisayar hafızası tasarlanırken insan hafızasının büyük ölçüde modellenmeye çalışıldığını ve bir tasarım yapılacaksa mutlaka insan ve kainatın incelenmesi gerektiği fikrine vardım.

KAYNAKÇA

(1) http://www.trthaber.com/haber/bilim-teknik/insan-beyni-kac-gb-103521.html

(2) https://www.bbc.com/turkce/haberler/2015/04/150409_vert_fut_hafiza_kapasitesi

(3) http://www.matlabtips.com/computer-vs-human-memor/

Kavram: Abstraction

Eğer yabancı bir kelime ise Türkçesi: Soyutlama

Şuan bu konu hakkında ne biliyorsun? Nereden öğrendin bu bildiklerini?

Abstraction aslında bir felsefedir yazılım abstraction yapar tarık güneyin bir videosundan bunu öğrenmiştim

Abstract class lar var kayhan ayardan şunu öğrenmiştim ki 

virtual methods override 

 Şekil örneğinden gidilmiş olabilir

genelde ya hayvan ya araba ya şekil örneğinden gidiliyor. örnek bulma sıkıntısı var bizim elemanlarda

yine engin demiroğun videolarından mesela sql connection için buna ihtiyaç duyulduğunu dinledim

veya mesela bir şirkette ödeme yapılacak herkesin yüzdesi farklı hesaplanıyor ama ortak yönleri de var

farklı hesaplanan kısımlarda override ediliyor

OOPnin olaylarından biri java anlatan birinden bunu duymuştum

kesin teknik birsürü video izlemişimdir aynı konuda bu yöntem bu açıdan zamanıımı korumayı sağlayacak inşaallah

ümit hocanın dersi → abstraction olmasa polymorphism yani bukalemunluk olmazdı.

Sence bu ne demek? 

basecontroller, override

ürün odaklı düşünmek 

  • kod tekrarına düşmemek

Not: Oyun hayatın parçasıdır. Oyun çocuğun en büyük işidir. 

Körebe, saklambaç, ebelemece, kulaktan kulağa, yüzük bulma

Oyun dinamik bir süreçtir yeknesak değildir.

Çocuk oyuna gönüllü katılmalı belki istemezse motive edilebilir

Çocukla çocuklaşın

Hayat bir oyundan ibarettir

oyunda gerçek dünya kuralları geçerli değildir. ölürsün bir daha kalkarsın

oyunda herhangi bir zorunluluk yoktur. kendiliğinden açığa çıkar mutluluk verir.

1. Oyun

Belli bir amaca yönelik olan ya da olmayan, kurallı ya da kuralsız gerçekleştirilebilen; fakat her durumda çocuğun isteyerek ve hoşlanarak yer aldığı fiziksel, bilişsel, dil, duygusal ve sosyal gelişimin temeli olan gerçek hayatın bir parçası ve çocuk için en etkin öğrenme sürecidir.

Oyunun Özellikleri

  • Oyuncunun oyunda yer alması için herhangi bir zorunluluk yoktur.
  • Oyun kendiliğinden ortaya çıkar, mutluluk ve rahatlık verir.
  • Oyunun zaman sınırları ve kuralları vardır.
  • Gerçek yaşamdaki kuralların oyunda hiçbir geçerliliği yoktur.
  • Oyunda deneyimler tekrarlanır, çevre taklit edilir.
  • Kurallı oyunda yeni bir şey üretilemez
  • Oyunun nasıl gelişeceği ve nasıl sonuçlanacağı önceden belli değildir.
  • Oyunda yaşamdan farklı bir konumda bulunma söz konusudur.
  • Oyun dinamik bir süreçtir.

Oyunun Çocuğun Gelişimine Olan Etkileri

Fiziksel ve Motor Gelişime Etkileri

  • Oyun sırasında çocuğun bütün bedeni hareket eder. Oyun sırasında çocuğun büyük ve küçük kasları kasılma, gevşeme ve esnemelerle sürekli çalışma halindedir. Vücut oyunda terler. Böylece bedendeki zehirli atıklar dışarı atılır.
  • Oyun yoluyla enerjisini boşaltan çocuğun uykusu düzene girer, iştahı açılır.
  • Kaslar tekrarlanan hareketleri ezberler. Bu da günlük hayatta çocuğun hareketlerine sertlik ve çeviklik katar. Sürekli yaptığı hareketler vücuduna esneklik katar.

Sosyal ve Duygusal Gelişime Etkileri

  • Çocuğun yaşantısında bir de iç dünyası vardır. Çocuk oyunla duygusal açıdan güvenli bir çevrede hayal etmenin zevkini yaşar ve duygularını bu ortamda özgürce ifade eder.
  • Duygusal tepkilerin dramatize edilmesi, olgunlaştırılması çocuğun kendini tanımasına yardımcı olur. Çocuk, oynadığı oyun yoluyla benmerkezcilikten ayrılır. Kendine olan güveni gelişir. Başkalarının duygularını anlar.
  • Bir gruba ait olma ihtiyacının karşılandığı oyun sayesinde saldırganlıklarını kontrol etme, başkalarının hakkına saygı gösterme, iletişim kurma becerilerini geliştirir.

Çocuğun Zihinsel Gelişimine Olan Etkileri

  • Nesneleri tanıyıp isimlendirmeyi, onların işlevlerini öğrenir.
  • Mantık yürütmeyi, sebep-sonuç ilişkisi kurabilmeyi ve seçim yapma becerisi gelişir.
  • Düşünme, algılama, sıralama, sınıflama gibi zihinsel süreçlerin işleyişini hızlandırır.
  • Ağırlık, renk, şekil, boyut, zaman gibi bir çok kavramların kazanılmasını sağlar.
  • Kazandığı deneyim ve bilgiler arasında ilişki kurarak bu bilgileri daha sonra karşılaştığı problemler için kullanır.

Çocuğun Dil Gelişimine Olan Etkileri

  • İletişimin en önemli sembollerinden biri olan dil, çocukta önce alıcı sonra da verici ifade edici şekilde gelişir.
  • Çocuk oyunlarının büyük bir kısmı dil gelişimini destekler. Oyun yoluyla kelime haznesi genişler. Anlatılanı daha iyi ve çabuk anlar, kendini daha iyi ifade eder.

Oyun1: Tanışma , 

Oyun2: Kendi isminin baş harfinden nesne söylemek

Oyun3: Kağıt rulodan yaprak kopar kaç yaprak ise o kadar özelliğini söyle.

Not: Oyun, gerçek yaşamın provasıdır.problem ve aksaklıkları görür.yetişkin hayatına hazırlanır 

Neden oynuyorlar sorusunun bir cevabı da budur: Gelecekteki yaşama ön hazırlık

2.Oyun Kuramları

Klasik Oyun Kuramları

  • Fazla Enerji Tüketimi Kuramı

Bu kurama göre oyun, vücutta bulunan fazla enerjinin harcanmasıdır. Çok oynayan çocuk bu nedenle sağlıklıdır. Bu kurama göre oyunun içeriği önemli değildir. Çocuk hareket ederse enerjisinin atar. oyun içeriği önemli değil hareket etmesi önemli hareket ettikçe daha fazla hareket etmek ister hareket ettikçe uykusu gelmez. toksin atar terler iştahı açılır.

  • Rahatlama ve Dinlenme Kuramı
  • bunlar genel kuramlardır oyun içeriği önemli değildir

Not: rahatlama — dinlenme → sevdiği şeyleri yapmakla olur. Boya yapabilir 

insanın rahatlayıp dinlenmesi için neyi iştiyakla yapıyorsa o şeyleri yapması lazım.

Günlük hayattaki yaşamsal görevler yorar yenilenme dinlenme ile sağlanır

Bu kurama göre günlük hayattaki zorlayıcı etkinlikler, insanı bedenen ve zihnen yıpratmaktadır. Bunun sonucunda ise dinlenme ve uyku ihtiyacı hissedilir. Gerçek dinlenme ise insanın normal hayattaki yaşamsal görevleri dışında başka etkinliklerle uğraşmasıyla olur. Kişi kendini bu şekilde yeniler.

  • Tekrarlama Kuramı

Bu kurama göre çocuk kendi ırkına özgü yaşam deneyimlerini tekrarlar. Birey hayatı boyunca daha önce kendi türünün ırkının geçirmiş olduğu gelişme seyrini aynısını geçirir. Ruhsal yatkınlık olduğu için tekrarlar

  • Öncül Deneme Kuramı

Bu kuram çocukların neden oyun oynadığı konusunda varsayımlar geliştirmiştir. Geçmişte edinilen içgüdüsel alışkanlıklar gelecekteki alışkanlıkların oluşmasında rol oynar. Oyun gelecekteki çalışma ve yaşantıların bir ön hazırlığıdır. Gördüğü için tekrarlar.

Dinamik Oyun Kuramları

  • Freud’un Oyun Kuramı

Freud’a göre çocukların oyunları rastgele ve şans eseri değildir. Bireyin farkında olduğu ya da olmadığı duygularını belirtir. İnsanların duyguları, istek ve arzuları oyunda düş ve fantezilerde ortaya çıkar. Çünkü oyun sırasında bir denetim ya da eleştiri yoktur. Akılcılık ve eleştirel düşünce gelişimi sonucunda çocuk oyundan uzaklaşır.

Notlar: Denetim yoksa içinden geldiği gibi, denetim varsa mantıksal süreç başlar rol yapmaya başlar. Mantıkla özgür davranma gider.

  • Piaget’in Oyun Kuramı
  • Alıştırmalı Oyun (0–2 yaş)

Not: Her değişiklik onun için oyundur. Ses çıktığında kahkahalar atabilir. Çevresindeki her şey onun için, insanı bile araç olarak kullanıyor. Tehlike ayırt edemiyor. Motor faaliyetler. Emme, el açıp kapama, etrafındaki objeleri yakalayıp atma, saklama, tekrarlama

Bu evrede motor faaliyetleri en belirgin özelliklerdir. Bu faaliyetler çocuk için bir oyundur ve bu bedensel faaliyetlerin doyurulması tekrarlanmasına neden olur. Alıştırma oyunlarında çocuk neler yapabileceğini ispatlar, yaptıklarından zevk alır ve bu hareketleri tekrarlar.

  • Sembolik Oyun (2–7 yaş)

Not: Roller(Kişi): anne baba olur , tencere kapağı direksiyon olur.

Sembolik oyun, temsili düşünmenin temelini oluşturmaktadır. Bu dönemde gerçekte olan önemli olayları oyunda kullanır. Ancak oyunda gerçeğe uyma zorunluluğu yoktur. Çocuk oyunlardaki sembolleştirmeyi iki şekilde uygular:

Bir faaliyetin bir nesneden diğerine aktarılmasıdır , Çocuğun başka birinin rolünü üstlenmesidir.

Çocuk istediği şeyi hayalinde var ediyor. 5 yaşına kadar hayali arkadaşı olması normaldir.

7 yaşından sonra mantık gelişiyor ama bu o değil ki diyor eşyaya

6 yaş → “büyüdüm ben” yaşı. Şarkı açarsın bu bebekler için der.

5–6 yaş senin yüzündeki burukluğu görüp yüz ifadenden çıkarıp gelmesi yetişkinliğe yakın bir yaş, keyifli oluyor.

  • Kurallı Oyun (7–12 yaş)

“Önemli olan süreç” bu vurgulanmalıdır. “Ne kadar eğlendin farkettin mi?”

Ne hissetmesi ne düşünmesi gerektiğini sesli olarak söylüyorsun

Sen de kazandın sayalım yok çocuk yenilmeyi öğrenmeli, sürecin önemini anlamalı sadece bir galibiyet değil mesele.

7 yaşına kadar egolar çok baskındır herkes yenmek ister 

3 yaş annesiyle oynamak ister 4 yaşından sonra arkadaş ister

Bu evrenin daha ileri bir bilişsel düzeyi gerektirdiğini düşünen Piaget’e göre mantıklı düşünme, çocukların sadece nesnelerle ilgilenmeleri ile olmaz. Mantıklı düşünme çocukların diğer çocuklarla oynamaları ile gelişir.

Oyun1: Herkes çizginin sol tarafına dizilir. Çizginin sol tarafı ev, sağ tarafı köy. Yönetici köy dediğinde sağ tarafa, ev dediğinde herkesin sola gitmesi gerekiyor. Gidemeyen yanıyor.

Alternatif: Ev kasaba köy (çizginin ortası kasaba)

Oyun2: Herkes etrafa geçer. Aralarında mesafe olur. Yönetici muz dediğinde arkaya, elma dediğinde öne, portakal dediğinde sağa dönülür.

3.Oyun Çeşitleri

Karakterlerine Göre

  • Fonksiyon Oyunları
  • Hayal Oyunları
  • Grup Oyunları

Oynandığı Yere Göre

  • Açık hava Oyunları
  • Salon-Sınıf Oyunları

Kullanılan Araca Göre

  • Araçta yapılan oyunlar
  • Araçla yapılan oyunlar
  • Araçsız yapılan oyunlar

Karakterlerine Göre

Fonksiyon Oyunları (0–1,5/2 yaş)

Çocuğun ilk hareketleri, bilinçsiz ve kontrolsüz hareketleridir. Çocuğun bilinçsiz yaptığı bu hareketler, onun ileride yapacağı yürüme, koşma, atlama gibi doğal ve bilinçli hareketleri yapabilmesi ve organlarını kontrol altına alabilmesi için alıştırma niteliğindedir. Çocuğun bu ilk bilinçsiz ve basit hareketleri onun için oyundur. İşte onun bu ilk hareketlerine fonksiyon oyunları denir. Bu hareketler gerçek bir oyun karakteri taşımaz.

Hayal Oyunları (3–5 yaş)

Üç yaşından sonra hayal gücüne dayanan oyunları oynamaktan hoşlanır. Oyuncakları ile konuşur, onlara canlı muamelesi yapar. Çocuk, bu tür oyunlarda kendini bir başkasının yerine koyar ve gizli duygu ve düşüncelerini açığa çıkarır. Oyuncağın aslına tam olarak benzemesi şart değildir. Çocuğun hayal gücü, oyun yoluyla yaratıcı hayal gücüne dönüşebilir.

Grup Oyunları (5 yaş ve sonrası)

Çocukların birlikte oynadıkları oyunlara grup oyunları denir. Çocukların grup oyunlarına yönelmeleri 5–6 yaşlarında başlar. Artık oyuncaklarıyla tek başına oynamaktan sıkılan çocuk evini ve çevresini tanımaya başlar. Yaş ve güç açısından üstün çocuklar daima lider durumundadır. Onun kurallarına baş eğilir. Bu grup oyunlarında var olan bir otoritedir.

Oynandığı Yere Göre

Hava müsait oldukça açık havada oynanmalıdır.

2018’de MEB’den yazı gelmiş: oyun günü dışarı çıkıp yağ satarım bal satarım oynatın diye

Üç oyun yerine iki oyun oynatırsın ama dışarıda oynatırsın. (Dışarı gir çık üstlerini giydirmek zaman alıyor diyorsan)

Kullanılan Araca Göre

Araçla yapılan oyunlar

Mesela: körebe oyununda gözümüzü bağlamak için göz bandı, sandalye kapmaca, top oyunları, mendil kapmaca, balon 

— materyal gerektiren oyunlar — 

Araçta yapılan oyunlar

Mesela: Çocuk bir gemi maketinin içindeyken oynanan oyun, kaydırak, salıncak, çadır

Araçsız Yapılan Oyunlar

Saklandığı bir araç olsa da o araç ile bir şey ifade etmediği için saklambaç araçsız oyundur.

Mesela: Saklambaç, söylenen kelimenin son harfiyle yeni kelime söyleme oyunu

Oyun1: İki kişinin arkasına 5 litrelik su şişesi koli bandıyla bağlanır bidonlara küçük toplar konur oyuncular iki ayrı takımdandır oyuncular zıplarken toplar düşer, tüm topları ilk düşüren oyunu kazanır.

Oyun2: Ayaklar açık bir şekilde oturulur yönetici çapraz dediğinde ayaklar çapraz düz dediğinde ayaklar düz hale getirilir. Bu bir ısınma oyunudur.

4. Oyun Etkinliği Planlanırken Dikkat Edilecek Noktalar

  • Eğitici, sınıfında bulunan çocukların yaşlarına göre gelişim özelliklerini bilmelidir.
  • Eğitici, sınıfında bulunan çocukların hepsini tanımalı, onların bireysel özelliklerini bilmelidir.
  • Eğitici, belirlenen oyun için uygun grup ya da gruplar oluşturmalıdır. Liderlik özelliği olan birkaç çocuk aynı grupta olursa sorun yaşanabilir.
  • Oyun için zaman doğru seçilmelidir. Çocukların uykulu, aç yada yorgun olduğu zamanlar oyun için elverişli değildir.
  • Oyun oynanacak mekan güvenli olmalıdır. Salon ya da sınıfta çocuklara zarar verebilecek araç/gereçler bulunmamalıdır.
  • Oyun için gerekli araç gereç ve oyuncaklar sağlam, eksiksiz ve çocuk sayısı için yeterli olarak temin edilmelidir.
  • Eğitici, planladığı oyunun kurallarını ve oynanışını öncelikle kendisi çok iyi bilmelidir.
  • Eğitici, oyun sırasında olabildiğince az müdahale etmelidir.
  • Eğitici, oyunda çocukların yaratıcılıklarını engelleyecek tavırlardan uzak durmalıdır.
  • Eğitici, önce çocuğun bildiği oyunlardan başlamalıdır.
  • Oyun seçiminde, o gün uygulanacak olan günlük planda yer alan hedefler göz önünde tutulmalıdır.

4. Oyun Etkinliğinin Uygulanması

  1. Oyun Oynanacak Yeri Hazırlama: Seçilen oyunun planda belirlenen mekanı önceden gözden geçirilmelidir. Oyunda çocuk için tehlike oluşturabilecek nesne ya da durum olup olmadığına dikkat edilmelidir.
  2. Oyun Araç Gereçlerini Hazırlama: Oyunun özelliklerine göre önceden belirlenmiş eksikleri ve aksaklıkları giderilmiş olan oyun aracı ve gereçleri önceden oyun oynanacak mekanda hazır bulundurulmalıdır.
  3. Grubu Hazırlama: Oyunun özelliklerine göre, basit tekerleme ya da hareketlerle çocukların oyuna ilgisini çekmek, grubun oyun oynamaya motive olmasını sağlayacaktır.
  4. Isınma Hareketleri Yapma: Isınma hareketleri, çocuğun psikolojik ve fiziksel olarak rahatlamasını sağlamasının yanı sıra çocukların zevkle ve tam oyuna katılımlarını sağlayacaktır.
  5. Bilinen Oyunları Tekrarlama: Tekrarlama, fazla ayrıntıya girmeden, sade ve açık bir dille yapılmalıdır. Bu tekrarlar, çocukların yeni oyunun kurallarını daha kolay kavramalarına yardımcı olacaktır.
  6. Yeni Oyun Öğretimi: 
  • Oyunu tanıtma
  • Oyunu kurallarını açıklama ve rol dağılımı yapma
  • Kuralların uygulanması

7. Değerlendirme: Yapılan eğitimin çocuk üzerindeki etkileri hakkında bilinçli bir yargıya varılması değerlendirilmeli. Değerlendirme tarafsız bir gözle yapılmalıdır.

Notlar: 

Oyun oynanırken önce çıkmak isteyen var mı? diye sormak.

Oyunlar genel olarak 5 dakika ısındırıcı ardından 10 dakika etkinlik ardından 5 dakika dinlenme olarak ayarlanabilir.

Bir kız her hafta bir öğrencinin yaptığı etkinlikte listenin sonunda diye üzülüyormuş, “ufaklık boyundan büyük yükler taşıyor”

Çocuklarla kısa süreli deneyler olmalı, uzun soluklu ve süre alan deneylerde çocuk o kadar sabredemez.

Liste varsa sıra yerine kura olabilir, yoksa çocuğu ikna etmek lazım en sonda da olabilirdin belki ilk çıkan arkadaşın da biraz sonraları çıkmak isterdi ama liste böyle diye ikna yoluna gitmek

bugün başka sorumluluk isteyen var mı diye sorulabilir

Yapılan Etkinlikler:

Hareketli resim, Sihirli Resim,Parmak Kukla: 2 parmak — tek parmak — parmağa geçen — fil burnu gibi, Tombala 

Nesne Yönelimli Programlama

Biz yazılımda gerçek hayatta kağıtlar üzerinde yaptığımız şeyleri çok daha hızlı olarak ekran üzerinde yapabiliyoruz. Gerçek hayatı kolaylaştırıyoruz ve otomatikleştiriyoruz böylece iş yükünü azaltıyoruz. Gerçek hayat ile bağlantılı bir iş yaptığımız için felsefe olarak gerçek hayata ne kadar yakın bir yöntem belirlersek o kadar doğru bir yapı ve mimari oluşturmuş oluruz. 

Gerçek hayatta her şey nesnedir ve nesnelerin özellikleri ve durumları vardır hassaları vardır. Biz de yazılımda niçin böyle olmasın diyoruz ve nesne yönelimli programlamayı oluşturmuş oluyoruz aslında.

Bu noktada önemli terimler vardır bunlar

class

object

interface

abstract 

inheritance 

polymorophism 

SOLID prensipleri

tasarım desenleri 

hep bunun ilerlemiş halidir aslında.

Nasılki bir bina planınız var ve temellerini oluşturuyorsunuz kat çıkıyorsunuz mimari ne kadar temiz ve sağlam olursa işler o kadar kolaylaşıyor. Yazılımda da mimariler sayesinde işlerimizi intizam sırrınca kolaylaştırıyoruz.

Nesne yönelimli temiz bir programa yapmak istiyorsanız şunlara dikkat edebilirsiniz

  • projede ne kadar if varsa o kadar nesnellik zafiyeti vardır. aslında hepsi bir class olmalıydı ve kalıtımla bunu halletmeliydiniz. yani nesnenin davranışı çok kontrol edilmemeli zaten davranışı kendine özgü olmalıdır.
  • sistemdeki bağımlılığı minimize etmemiz gerekmektedir. burada if çokluğu sistemde bağımlılık oluşturur.

log, cache, db , auth

sonarcube, jenkins, travisci ile sürekli kod kalitesi denetimi yapabilir teknik borç hesaplayabilir hata ve güvenlik açıklarını sürekli olarak anlayabilirim.

İnsanın bilgisayar,makine,robot karşısındaki üstünlüğü

İnsan bu kainattaki en mümtaz varlıktır. İnsanın kainattaki diğer canlılardan farklı olarak ayrıcalıklarına baktığımızda bunların akıl ile doğru orantılı olduğunu görürüz. Zira insan bir aslana göre kuvvetçe belki zayıftır ya da bir ceylan kadar hızlı koşamaz, en üstün matematik bilgilerine sahip bir insan arının peteğini işlediği gibi düzgün altıgen çizemez ama insanı hepsinden üstün kılan bir özellik vardır ki o da akıldır.

Mevcudatın en ehemmiyetlisi hayattır ve vazifeler içinde en mühimi hayata hizmettir. Zîhayat varlıklara baktığımızda onlar içinden en mümtaz ve seçkini zîruhlar yani ruh sahibi varlıklardır. Ruh lütfedilmiş varlıklara baktığımızda ise en seçkin, özel ve ayrıcalıklı, lütufları kadar vazifeleri ve sorumlulukları da yüksek ve ulvî olan zîşuurlardır onların içinde ise en mümtaz insandır.

Yani tüm mevcudat bu en mümtaz varlığa hizmet etmektedir ve insanı bu denli önemli ve yüksek kılan şuurlu olmasıdır. Yani insanın aklı olması ve bu akıl vesilesiyle ilim ile tekemmül etmesi onu yüksek kılar.

Geleceğimiz nokta şu ki insan bir istidat, bir işlev açısından baktığımızda belki bir hayvan kadar hızlı ve başarılı değildir lakin bu insanı hayvandan aşağı yahut hayvanı insandan üstün kılmaz. Mesela bir arı insandan daha düzgün altıgen çiziyor diye arı insandan üstün olmaz yahut insan arının hakimiyetine girmez bu tasavvuru dahi komik olan bir meseledir. Bu konumuza bir giriş olarak bizi şuraya yönlendirebilir ki bir makine –insan üretimi olan bir makine- en iyi satranç oynayan insanı da satrançta yeniyor diye bu o makineyi insandan üstün yapmaz, bu insanın aklının ne kadar yüksek olduğunu ve nasıl müthiş icadlar yapabildiğini gösterir zira kainatta insanın aciz olduğu durumlar vardır ve bu durumlar aklın ve kalbin işlettirilmesi ve nefsi ve tembelliği terkedip çalışmasıyla bazı noktalarda giderilebilmektedir.

Kastettiğim nokta şu ki insan yıllar öncesinde bir iki saat içinde çok uzun mesafeleri gidemeyebilirdi lakin şuan çok uzun mesafeleri çok kısa sürelerde alabilmektedir. Yani artık çok kısa zamanlarda çok büyük işler yapılabilmektedir. Bu insan varlığının aciz olduğunu değiştirmez elbette ama aklı ile kainattaki sırları çözmek ile kainatta adeta bir tersine mühendislik yapmak ile hayatı çok kolaylaştıran icadlar ortaya çıkardığı söylenilebilir.

Yapay zeka alanında aldığım bir derste bir yapay sinir ağı algoritması öğrenmiştim. Algoritmanın adı karınca koloni algoritması ve bu algoritma en kısa yolun sağlamlığını arttırarak yani katsayısını yükselterek güçlendiriyor ve bu şekilde makinenin doğru cevabı vermesini sağlayarak öğretmiş oluyor. Algoritmanın ilham aldığı nokta ise karıncaların nasıl koloniler halinde gezindiğini düşünmek ile oluyor. Karıncaların karın bölgesinden salgıladıkları bir salgı var ve yol üzerinden geçerken bu salgıyı bırakıyorlar bu salgı zamanla etkisini kaybediyor yani salgının kokusu yani etkisi azalıyor. Dolayısıyla uzun yollardaki koku daha hızlı dağılıyor kısa yollardaki koku daha uzun süre etkisini koruyor ve bu şekilde arkadan gelen karıncalar o kokuyu takip ederek en kısa yolu buluyor bir zaman sonra tüm karıncalar en kısa yolu tercih ediyor.

Bu bana hava araçlarının keşfinin kuşlardan ilham alınmasından farklı bir şey çağrıştırmıyor ve nev’im olan insanlık ile gurur duymamı sağlıyor.

Şimdi insanın aklının yüksekliğinden, aklı ile diğer varlıklardan ayrıldığından ve bu aklı işlettirmek ile kainatı inceleyerek müthiş icadlar yapabildiğinden bahsettik ve bir cihette çok kabiliyetli olan makinelerin bu bir cihetteki üstünlüğünün insana hakim ya da üstün olduğu manasına gelmeyeceğinden bahsettik.

Madem ki insanı ayrıcalıklı kılan aklıdır ve bize acaba insandan üstün olabilecek mi fikrini getiren yapay zekadır öyleyse insan beyin yapısına ve sinirlerine ve yapay sinir ağlarına bakmalıyız.

Aslında baktığımızda insan tecrübeler ile öğrenir ve gelişir. Makineler verilen işi hızlı bir şekilde aynı adımlar ile yapar. Yapay zeka ise hem verilen işi yapar hem bu işi yaparken adım adım iyileşebilir. Yapay zeka da insandaki tecrübe misali datalardan yani verilerden öğrenir. Yani insan zekasından ilham alınmıştır.

“Sinir sisteminin ana bileşeni beyindir ve “beyin hücreleri” genel olarak nöron isminde anılırlar veya sinir hücresi de denir. Bir nöron, elektro-kimyasal sinyaller yoluyla bilgi işleyen ve ileten elektrikle uyarılabilen bir hücredir.

Ortalama insan beyni, nöronları desteklemek ve korumak için hizmet eden yaklaşık 100 milyar nöron (veya sinir hücresi) ve çok daha fazla nevroglia (veya glial hücreler) vardır (ancak, glial hücreler bizim konumuzla ilgili olmadığı için ilgilenmeyeceğiz). Her bir nöron, 10.000 diğer nörona kadar bağlanabilir, sinyalleri birbirine yaklaşık 1 trilyar (1.000.000.000.000.000, başka bir deyişle 1 milyon tane 1 milyar) sinaptik bağlarla geçirir. Bazı tahminlerle saniyede 1 trilyon bitlik bir bilgisayara eşdeğer olur. İnsan beyninin hafıza kapasitesinin tahminleri 1 ila 1.000 terabayt arasında değişir (karşılaştırma için yaklaşık 19 milyon cilt kitap, yaklaşık 10 terabayt veriyi temsil eder).

Bellek şifreleme ve alma süreçleri sırasında gerçekleşen gibi, beyindeki bilgi aktarımı, kimyasalların ve elektriğin kombinasyonu kullanılarak gerçekleştirilir. Bu, birbiriyle ilişkili çeşitli adımları içeren çok karmaşık bir süreçtir, ancak burada hızlı bir genel bakış sunulabilir.” (1)

Bu veriler bizim insan zekasına üstünlük sağlayabilen bir makine olabilmesi için nasıl bir yoldan geçmemiz gerektiğini gösteriyor.

“Şimdiye kadar geliştirilmiş bilinen en büyük derin öğrenme bilgisayarı Keras üzerinde eğitilmiş olan ResNet-152 bilgisayardır. Bu bilgisayar üzerinde 60 milyon tane sinaptik bağ ile bağlı. Yani insan beynindeki sinapslardan 15 milyon kat daha az.”(1)

Öyleyse bir makale yardımıyla insan ve makine beyni arasındaki farklara bakıp biraz daha konuyu zihnimize yaklaştıralım.

İnsan beyni ile makinelerin beyni arasındaki farklar nelerdir?

İnsan beyninin düşünme yapısına en yakın bilgisayar şu an için derin öğrenme yöntemiyle çalışan bilgisayarlar olduğu için kendimizi onlarla karşılaştırmak çok daha anlamlıdır. Bu durumda aramızdaki farklılıklar şöyle oluşuyor.

Parametreler : İnsan beyni en güçlü yapay zekadan bile 15 milyon kat daha fazla sinaptik bağa sahiptir. Makinelerdeki nöron ve snaps sayısını gün geçtikçe arttırıyoruz ama insan beynine şu anki teknolojilerle müdahale edilemiyor. Aradaki fark çok büyük gibi gözükse de gittikçe kapanıyor.

Topoloji : Topoloji derken nöronlar arası bağlantıların mimarisinden bahsediyoruz. İnsan beyninin içinde derin öğrenmedeki gibi katmanlar (layer) yoktur. Çok daha karışık ve grift bir yapıda birbirine bağlıdır.

Senkron / Asenkron Çalışma: İnsan beyni tamamen asenkron çalışmaktadır, yani herhangi bir işlemi yaparken aynı andabaşka bir işlemi de yapabilir. Başladığı işlemin sonucunu beklemek ve sonrasında diğer işlemi yapmaya başlamak zorunda değildir. YSA(ASS : Artificial Neural Networks, Yapay sinir(nöral) ağları) temellli bilgisayarlar ise senkron çalışmaktadır. Yani tüm işlemleri sırayla yapmaktadır.

Öğrenme Algoritması : YSA (Yapay Sinir Ağları) hata azaltma (Gradient Descent) yöntemi kullanarak öğrenmektedir. Kabaca açıklamaya çalışırsak, tahmin fonksiyonunun doğruluğunu arttırmak için hatayı azaltmaya çalışırız. Fonksiyon gradyanında bir yöne gidildiğinde hata artar diğer yönde giderken de azalır. Bu prensibe dayanarak hatanın birinci dereceden optimizasyonunu sağlayan algoritmalar kullanır.

İnsan beyninin ne şekilde öğrendiğini ise henüz bilmiyoruz.

İşlem Gücü : Tek bir biyolojik nöronlar yavaştır. Tabii ki yavaşlık neye göre diye itiraz edeceğinizi biliyorum. YSA’ lardaki nöronlara göre yavaştır. Aynı zamanda YSA’lardaki işlemci güçleri gün geçtikçe artmaktadır.

Güç tüketimi: İnsan beynindeki nöronlar bir bilgisayar nöronuna göre çok çok az miktarda elektrik / güç tüketimi yapmaktadır. Bilgisayarlardaki güç tüketimi ısınma problemi de oluşturmaktadır.

Evreler: İnsan beyninin çalışma evrelerinde öğrenmeyi durdurma, başlatma, devam etme gibi evreler yoktur. Doğum ile başlayan öğrenme süreci ölene ya da çok büyük bir rahatsızlık / hastalık geçirene kadar devam eder. Bu süreçte aynı anda değerlendirmeler yapar ve kararlar verir. Bir yapay sinir ağına sahip bilgisayarda ise bunlar evrelere ayrılmıştır. Önce eğitilir, sonra da tahmin yapma, değerlendirme evrelerine geçilir. Eğitim bitmeden tahmin aşamasına geçilemez. Defalarca eğitim/değerlendirme evresine başlanıp bitirilebilir. (1)

Sonuç

Bu verilere baktığımızda makinelerin hızla geliştiğini ve bazı noktalarda insanlardan çok öne geçtiğini yarışta insanları zorlamakla kalmayıp daha da iyi olduğunu göstermektedir. Lakin bahsettiğimiz gibi bu insanın hayatını kolaylaştırır ve hızlandırır. İnsanın çalışmasının çok zor olduğu alanlarda yani sağlık şartlarının yetersiz olduğu alanlara endüstriyel robotların girmesi ve bu şekilde hayatın kolaylaşması gibi yapay zekalar da insanlığa hizmet noktasında hayatımızı kolaylaştırıp insanlığı ilerletebilir. İnsan monoton ve basit işlerden kurtarıp daha çok düşünmeye sevk edebilir. Tabi bu durumda kendini geliştirmeyi bırakmayan insanlar hayatta kalacak olabilir.

Makineler ne olursa olsun hayat sahibi olamayacaklarından yani insanın hayatın ne olduğunu daha tam manasıyla çözemezken hayat veremeyecek olmasından ve en düşük hayatlı varlığın dahi hayat sahibi olmayan bir varlıktan üstün olduğundan bahsettik bu bağlamda elbette genel üstünlük daima insanda kalacaktır. Ama insanı ne zaman nasıl neden üstün olduğunu düşünmeye itecek derin mevzularla başbaşa bırakacağı kesin.

Çoğu monoton işi sizden hızlı yapan verilen dataların kapsamıyla orantılı olarak insandan daha doğru tercih ve tanıma yapan makinelerle yaşayan insan asıl üstünlüğün ne ve nasıl olduğunu düşünmeye evet gerçekten düşünmeye itilecektir ve bu insanlık için güzel bir gelecek vaad etmektedir diye düşünüyorum.

Kaynakça

(1) https://www.bukrek.com/makine-vs-insan-beyni

İnsan nedir?

Doğup ,yani bir başlangıcı olup, mürur-u zamana uğrayarak zaman içinde terakki eden gelişen değişen her varlığın bir ömrü vardır. Dünyanın da sıfır hacim sıfır yoğunluktan bir patlama sonucu meydana gelmesi bir nevi doğmasıyla başlayan bir ömrü vardır. Bu ömür içerisinde dünya birçok misafir ağırlamış ve ağırlamaya devam etmektedir. Bu misafirlerden en hayrete düşüren, en külli olan , algıladığı şeyleri tanımlama ve diğerlerinden ayırt etme ihtiyacı duyan insan , elbette kendi hakkında da düşünmeden edememiştir.

Çok eski tarihlerden bu yana insan kendi varlığı üzerinde düşünmüş , bazı tanımlamalar yapmış ve “ben kimim?” sorusunu kendine sormuştur. Eski Yunan filozofları bu konuda birbirini yalanlamıştır tam bir ittifak edememiştir.

Eski Yunan-Roma’da putperestlik hâkimdi ve insanlara da tanrılık veriliyordu Hâlık-mahluk (Yaratıcı-yaradılan) kavramları birbirine karışmış ve bedenî güç, güzellik, ilim gibi kemalâta sahip bazı insanlarda yarı tanrılık gibi safsatalara düşülüp insanın ne olduğu sorusunun içinden çıkılamamıştır.Bir yandan da fennin ilerlemesi ve insan vücudunun keşfedilmesiyle ilk çağların mitolojik ve felsefî açıklamaları yıkılmış, unutulmaya yüz tutmuştur.

Bu gelişmeler sonucu materyalizm ile çok yanlış fikirlere düşülmüş bir yandan biyoloji bir yandan psikoloji, anatomi, sosyoloji insan hakkında araştırmalarını sürdürmüş , bazı konularda ittihad edilip yine çoğu konuda fikir ayrılığına düşülmüştür. Nitekim bu kapsamlı araştırmalar , insanın ne kadar cami’ , hayretfezâ, merakâver bir varlık olduğunu ispatlamaktadır.

Sosyolog ve psikologların yaptıkları insan tarifleri insanın bir vechini hatta yalnızca bir cihetini ele almaktadır. Meselâ “İnsan, âlet yapan ve kullanan bir varlıktır” , “İnsan düşünen hayvandır” , “İnsan akıllı bir hayvandır” gibi tanımlamaların yanı sıra bir sosyolog olan Auguste Compte , insanı “tapılacak ulu varlık” olarak tanımlamıştır. Alexis Carrel “Man the Unknown” (İnsan Denen Meçhûl) adlı eseriyle Nobel almış ve bu hadiseler bize “insan nedir?” “ben kimim?” sorularının tarih boyunca nasıl ehemmiyetle üstünde durulduğunun yanı sıra tam bir tanımlama yapılamadığını da göstermektedir.

Bu durum Risale-i Nur Külliyatı’nın Resul-u Kibriya(asm) hakkıdaki şu cümleleri hatra getirmektedir.

“Sırr-ı hilkat-i âlem olan muammâ-i acibânesini hal ve şerh edip ve sırr-ı kâinat olan tılsım-ı muğlâkını fetih ve keşf ederek, bütün mevcudattan sorulan, bütün ukulü hayret içinde meşgul eden üç müşkül ve müthiş sual-i azîm olan “Necisin? Nereden geliyorsun? Nereye gidiyorsun?” suallerine mukni, makbul cevap verir.” [1]

Bahsettiğimiz gibi insanın ne olduğuna dair bir fikir elde edebilmek için bütün mevcudattan sormuş ve akılları hayret içinde bu mesele ile meşgul olmuştur. İnsanın neci olduğu nereden geldiği ve nereye gidiyor olduğu üç büyük ve halledilmesi zor sualdir, beşer bu sualler ile meşgul olmuştur, delilimiz ise tarihi kaynaklar, yazılan eserler söylenen sözlerdir.

Dinlere göre insan nedir?

Brahma inancına göre insanlar sınıflara ayrılır. Bu sınıflar; “kutsal rahipler” –kimse rahiplerin sözlerine karşı gelemez- , “savaşçılar”, ”tüccarlar-çiftçiler” ve “köylü-amele-işçiler” olmak üzere dörttür. Bu sınıftan çıkarılanlara parya denir ve paryaların insan gibi yaşama hakları yoktur. Brahma inancında insan mukaddes sayılır , ölüler kutsal saydıkları Ganj Nehri’ne atılır ve öldükten sonra tekrar dünyaya geleceğine inanılır.

Budizm, Brahma inancının biraz daha değiştirilmiş şeklidir. Bir insan olan Buda’yı önderleri olduğu için tanrılaştırmışlardır. Budizm’e göre insan hayatı ızdıraptır; doğum, ihtiyarlık, hastalık, ölüm acı hakikatlerdir. İnsan bütün geçici heves ve arzusundan kurtulursa Nirvana (kutsal istirahat) ‘ya kavuşur.

Mecûsîlik ise insanların ateşe, ineğe, timsaha tapmasını ister. Mecûsîler ölülerini gömmezler bir kulede saklayıp akbabalara yedirirler.

Musevîliğin insanlar tarafından bozulmuş , değiştirilmiş şekli olan Yahudi dininde insanın beden ve ruhunun birbirinden ayrıldığına ve ruhun daimi olduğuna inanılmaktadır. Yahudiler kendilerini Yehova dedikleri tanrının çocukları sayarlar. Kendilerinin efendi ve diğer tüm insanların “hayvan mesabesinde” olduklarını düşünerek onları köle addederler.

Îsevîliğin insanlar tarafından tahrif edilmiş şekli olan Hıristiyanlık inancında , insanlar günahkardır ve Hz. İsa insanları bu durumdan kurtarmak için dünyaya gelen Tanrı’nın oğludur. Tanrı, insanların günahlarını affettirmek için kendi oğlunu haça gerdirmiştir. Dünya acı yeridir. İnsanlar direkt olarak Tanrı ile irtibat kuramaz bu irtibat muhakkak bir rahip tarafından kurulur. Hıristiyanlığın başında olan papa günahsızdır ve insanların ruhlarını ancak o temizler.

Allah katında Hak din olan İslamiyet’te ise [2] tüm safsata ve evhamdan arınmış , tüm müşkül suallere cevap veren, insanın akıl ve kalbinin ikna olduğu, fıtratına tam yatkın olan ve dünyaya geliş amacını hatırlatan bir insan tanımı vardır.

İslamiyet’te insanın temel vasfı mahlûk , yani yaratılmış olmaktır. İnsan yaratılmıştır ve onu Hâlık olan Allah yaratmıştır. Hiçbir insanda ilahlık yoktur ve asla ve asla olamaz. Bilinir ki doğan , yani bir başlangıcı olan , mürur-u zamana uğrayıp zaman içinde değişen gelişen her mevcudun bir ömrü vardır. Ömrü varsa eceli vardır. Başlangıcı ve sonu olan her şey fânidir. Fâni bir şey asla ilahlık dava edemez. Allah doğmamış ve doğrulmamıştır. O , Sultan-ı Ezel ve Ebed’dir.

İnsan ise şu küre-i arzda o Rahman ve Rahîm olan Allah’ın nazik bir misafiridir. O’na kullukla tam bir abd (kul) olur. İnsanın üstünlüğü ve şerefi bu kulluktadır.

İslamiyet inancında insan

İnsanlar üzerinde din dil ırk bakımından hiçbir ayrılık ve üstünlük yoktur. [3] Soy, insanlar için bir üstünlük göstergesi olamaz. İnsanı üstün kılan yalnız takvasıdır. Takva da bir nevi insanın Rabbine olan yakınlığıdır. Bu yakınlığa bir bağlılık, bir intisap sebep olur ve bu intisap imandır. İnsan iman ile insan olur. Zira insan kul olduğunu bilmezse kendini kendine Rab zannedecek, büyük bir ziyana uğrayacak ve zulüm etmiş olacaktır. Bu cihetten insanın iman ile insan olması akla çok uygun düşmektedir.

İslamiyet inancında insan “eşref-i mahluk” yani , yaratılmışların en şereflisi, en üstünüdür. Bu üstünlük Allah’a kulluktan gelmektedir. İnsan Allah’ın isimlerine âyinedir ve bu isimleri yansıttığı ve kendisinin mebde değil mazhar olduğunu bildiği kadar insandır.

Allah Mütekellim-i Ezelîdir. Kelam sıfatı vardır dolayısıyla konuşacaktır. Allah’ın eşi ve benzeri yoktur. Allah aklı yaratmış , akla konuşmuş , aklı muhatap almıştır. Hak kitap olan Kur’an-ı Kerîm’de tefekkürün, Allah’ın gerek Kelam sıfatından gelen Kur’an ayetlerini , gerekse kudret sıfatından gelen kâinat kitabındaki ayetlerini okumanın üstünde durulmuştur. [4]

İnsan , halife-i arz’dır. Ağırlıklı yoruma göre hilâfet, esas itibariyle yeryüzünü imar ve ıslah görevi olup insan bu görevin gerektirdiği güçlerle donatılmıştır. İnsan çok cami’ istidada ve cihazata hâizdir. Bu cihetten insanın ilim ile tekemmül etmesi , insanlığa lâyık bir hal almaya çalışması gerekmektedir. [5]

İnsan kelimesi

İnsan (الإنسان) Arapça ins kelimesinden türetilmiştir. “Beşer, insan topluluğu” anlamına gelen ins, daha ziyade insan türünü ifade etmekte olup bu türün erkek veya dişi her ferdine insî / enesî yahut insân denmektedir. Kelimenin aslının “unutmak” mânasındaki nesyden insiyân olduğu da ileri sürülmüştür. Böyle düşünenler İbn Abbas’a nisbet edilen, “İnsan ahdini unutması sebebiyle bu ismi almıştır” şeklindeki rivayete dayanırlar.

Bu kelime üns masdarı ile de irtibatlandırılmıştır. “Alışmak, uyum sağlamak” anlamına gelen üns Türkçe’de ünsiyet olarak kullanılmaktadır. Teennüs “insan olmak” mânasına gelirken isti’nâs “cana yakın olma, vahşi hayvanın evcilleşmesi” anlamı taşımaktadır. Nitekim enes vahşetin karşıtıdır. [5]

İnsan hakkında bir tefekkür

İnsan nedir tanımında çoğu filozofun insanın bir cihetini ele almıştır ve önüne bazı ekler getirilerek bir hayvan olarak tanımlanıştır. Sahi insan ile hayvanın farkı nedir? Madde cihetinde yemek, içmek, uyumak, barınmak gibi ihtiyaçları benzeyen bu canlıları birbirinden ne tefrik eder? İnsanı hayvandan üstün kılan nedir?

Biz insanın eşref-i mahluk olup yaratılanların n üstünü olduğunu düşünüyoruz. Ruh ile insan olduğunu ve bu bedenden ibaret olmadığını ve bu doğrultuda farklı vazife ve sorumluluklarının olduğunu hatta bunları yerine getirmezse kainatın hakkına gireceğini ve nihayetsiz bir cinayet işlemiş olacağını savunuyoruz. Peki bu konuda delilimiz nedir?

“İman, insanı insan eder. Belki insanı sultan eder. Öyle ise, insanın vazife-i asliyesi, iman ve duadır. Küfür, insanı gayet âciz bir canavar hayvan eder.

Şu meselenin binler delillerinden, yalnız hayvan ve insanın dünyaya gelmelerindeki farkları, o meseleye vâzıh bir delildir ve bir burhan-ı kàtıdır. Evet, insaniyet, iman ile insaniyet olduğunu, insan ile hayvanın dünyaya gelişindeki farkları gösterir.” [6]

Aslında bu cümle bize bir düşünme şekli vermektedir. İnsan ve hayvanın dünyaya gelişindeki farklılıkları bu dünya üzerindeki konum ve vazifelerini belirlemektedir. Peki böyle midir?

Bir ameliyathanenin içini izlediğimizi düşünelim. İçeriye yavaş yavaş insanların geldiğini ve birazdan bir ameliyat gerçekleşeceğini hayal edelim. Bu durumda içeriye doktor, asistanlar ve hasta girecektir. Ameliyathaneye geliş farklarından gelen kişileri birbirinden ayırt edebilir miyiz? Hangisinin doktor hangisinin hasta olduğunu ve içerideki vazifesinin ne olduğunu da söyleyebilir miyiz? Şüphesiz cevabımız evet olacaktır, ameliyathaneye girişindeki kıyafetinden tutun da duruşu ve hareketleri dahi kimin doktor olduğunu ve kimin hasta olduğunu bize açık bir şekilde gösterecektir. İçerideki vazifelerini de biraz kafa yorarak aklımızla görebiliriz. Aynı şekilde bir sınıfa geliş vaziyetinden elindeki cihaz ve aletlerden kimin öğretmen ve kimin öğrenci olduğunu ve sınıftaki vaziyetini anlarız.

Böyle cüz’i hadiselerde dahi geliş hali gelinen yerdeki vazifeyi belirliyor ve gelenler arasında bir fark olduğunu gayet vazıh bir şekilde gösteriyorken nasıl olur da şu dünya sarayına gelen misafirlerin geliş vaziyetleri saraydaki vazifelerini ve gelen misafirlerin farklarını göstermez? Elbette bu muhaldir ve düşünülemez. Öyle ise insan ile hayvanın dünyaya gelişindeki farkları bize çok açık kat’i ve geniş bilgi verir.

“Çünkü, hayvan, dünyaya geldiği vakit, adeta başka bir âlemde tekemmül etmiş gibi, istidadına göre mükemmel olarak gelir, yani gönderilir. Ya iki saatte, ya iki günde veya iki ayda bütün şerâit-i hayatiyesini ve kâinatla olan münasebetini ve kavânîn-i hayatını öğrenir, meleke sahibi olur. İnsanın yirmi senede kazandığı iktidar-ı hayatiyeyi ve meleke-i ameliyeyi, yirmi günde serçe ve arı gibi bir hayvan tahsil eder, yani ona ilham olunur.” [6]

İlk olarak hayvanın dünyaya gelişine bakalım, hayvan adeta başka bir yerde hazırlanmış ve gelişmişçesine bu dünyada yapacağı vazife için kabiliyetine göre mükemmel olarak gelir.

Buna bir misal olarak hayatında hiç göç yapmamış bir leylek, kafes içerisinde İtalya’ya götürülmüş ve göç mevsimi serbest bırakılmış. Görülmüş ki bu leylek, en kısa yolu takip ederek 125 gün sonra neslinin göç ettiği memlekete varmış. [7] Bu bize gösterir ki hayvanlar bu aleme öğrenmek için değil adeta başka bir alemde öğrenmiş oldukları şeyleri yapmaya gelmişlerdir. Yalnızca amel etmek onların vazifesidir.

“Demek, hayvanın vazife-i asliyesi, taallümle tekemmül etmek değildir; ve marifetkesbetmekle terakki etmek değildir; ve aczini göstermekle medet istemek, duaetmek değildir. Belki vazifesi, istidadına göre taammüldür, amel etmektir, ubûdiyet-i fiiliyedir.” [6]

İnsana baktığımızda ise akıl cihetinden hayvanda kat kat üstün olan insan dünyaya verdiği vakit acizliğinden kendi beslenmesini dahi gerçekleştirememektedir.

“İnsan ise, dünyaya gelişinde, herşeyi öğrenmeye muhtaç ve hayat kanunlarına cahil; hattâ yirmi senede tamamen şerâit-i hayatı öğrenemiyor. Belki âhir ömrüne kadar öğrenmeye muhtaç, hem gayet âciz ve zayıf bir surette dünyaya gönderilip, bir iki senede ancak ayağa kalkabiliyor. On beş senede ancak zarar ve menfaati fark eder; hayat-ı beşeriyenin muavenetiyle, ancak menfaatlerini celp ve zararlardan sakınabilir.

Demek, insan bu âleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir. Mahiyet ve istidat itibarıyla herşey ilme bağlıdır. Ve bütün ulûm-u hakikiyenin esası ve madeni ve nuru ve ruhu marifetullahtır ve onun üssü’l-esası da iman-ı billâhtır.” [6]

Sonuç

Bu bilgilerden sonra insan nedir sorusuna kalemimiz döndüğünce şöyle bir cevap verebiliriz.

İnsan eşref-i mahluk bu kainattaki en üstün varlıktır. Rütbenin peşi sıra sorumluluk getirmesi misali gibi insanın da üstünlüğü ile beraber külli vazifeleri vardır. İnsan bu dünyanın halifesi yani halife-i arzdır.Bu izzet ve şerefin yanı sıra gariptir ki insan çok aciz ve fakirdir. İnsan acizdir, Allah’ın kudretiyle yardımını ve kaldıramayacağı yükle yüklenmemeyi dilemese yalnız maddi cihetiyle insan hadsiz düşmanlarına karşı yenik düşecektir. Fakirlik ihtiyacın çokluğundan gelir ve mahlukatın içinde an cami’ ve kemiyetçe keyfiyetçe en çok ihtiyacı bulunan insandır. İnsanın bu fakr ve aczi onu hadsiz rahmet ve kudreti aramaya sevk eder.

İnsan maddi cihette yeme, içme, barınma gibi biyolojik ihtiyaçlarında hayvana benzese de insan bu dünyaya bunlar için gelmemiştir. İnsan geldiğinde hayat şartlarını nasıl yaşayacağını bilmez, hayvan ise adeta bilirmiş gibi ilhamlar amel eder. Demek insan âhir ömrüne kadar öğrenerek tekemmül ve terakki edecek ve istidatlarını geliştirecek. Mahiyet ve istidat cihetinde her şey ilme bağlı olduğundan insanın daim ilim ile tekemmül etmesi ve hem maddi hem manevi cihette düşmanlarının çokluğundan Hâlıkına iltica ederek dua ile aczini bildirmesi lazımdır.

İnsan sefahat içinde keyif ve eğlencelerle vazifesi yokmuş gibi yaşayamaz. Bu istidatlarına mahiyetine zulüm olur. Zira insan akıl cihetiyle geçmiş ve gelecekle alakadardır. Gelecekten endişe ve geçmişten elem çeker. Bu bakımdan hayvan gibi düşünmeden yaşayacağım diyemez. İnsanın tek çaresi düşünmek, okumak, aramak, kendini tanımakla bu yolda insan olmaya çalışmaktır. Aksi takdirde sükût edecektir.

KAYNAKÇA

[1] Risale-i Nur Külliyatı , Sözler Mecmuası , On Dokuzuncu Söz

[2] “Şüphesiz Allah katında din İslâm’dır.” (Âli İmrân/19)

[3] (Göklerin ve yerin yaratılması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olması da O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda bilenler için elbette ibretler vardır.” Rûm/22)

[4] “Hiç düşünmüyor musunuz?” (Yâsîn/62) , “Onlar Kur’an’ı düşünmüyorlar mı? Yoksa kalplerin üzerinde kilitleri mi var?” ( Muhammed/24)

[5] Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Araştırmaları Merkezi web sitesi, insan maddesi

[6] Risale-i Nur Külliyatı , Sözler Mecmuası , Yirmi Üçüncü Söz,Birinci Mebhas,Dördüncü Nokta

[7] www.seyrangah.tv

Dualar / Beşinci Şua Envar Neşriyat 471

Beşinci Şua iki makam

Üç şey zuhur etmedikçe kıyamet kopmaz

Güneşin batıdan doğması

Kuşluk vaktinde küre-i arzdan bir darbenin çıkmaması

Deccalin çıkmaması

Öncesinde deccal ve Süfyan anlatılıyor

İkinci Makamın Yirminci Meselesi

Burada ise güneşin mağribden çıkması ve dabbetül arz

Dabbe — yürüyen hayvan demektir

Arzdan çıkacak bir hayvan

Bir hayvan çıkacak ve mümin olmayanlara saldıracak gibi düşünülmüş

Ama bunlar müteşabihdir yorum ve tevil ister

Üstad yorumları yazmış hikmetin kabul edeceği şekilde beşinci şuada bunlar var

24.söz 5.dal da da hadisler nasıl ele alınmalı bahsetmiş

14 yerde dabbetül arz geçiyor

Küre arzda yaşayan hiçbir canlı yoktur ki Cenab-ı Hakk rızkını taahhüt altına almış olmasın

Söylenmiş olan tehdit edildikleri şey kıyamet başlarına geldiği zaman yerden dabbe çıkarırız da insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadığını kendilerine söyler

Nem 82

5. Şurada tekemmül diyor

El takılı olmadığı için dabbetül arzda belirsizdir yalnızca alimler kanaatlerini söylerler

Allah Arabi bir kaide ile belirsiz olduğunu ifade buyuruyor

La yağlemul gaybe illallah

Tuğyan isyan şükürsüzlük gibi menfi yola sapan insanlara Allah çekirgeleri musallat ediyor

Kavm-i Firavuna da çekirge musallat olmuş

1. Çin devlet başkanı korona virüsten evvel çin halk devleti kuruluşunun 70. Yılında

Dünyada devletimizi durduracak hiçbir kuvvet tanımıyorum hiçbir güç yoktur.

Cenab-ı Hakk gözle görülmeyen bir mikrop bir hayvan ile koca çini yerle bir etti

2. Irak üzerinden gelen koca bir çekirge sürüsü Türkiye üzerinden geçecekken birden yönlerini İrana çevirdiler

Sadaka belayı def eder.

9 yıl içerisinde suriyeden gelen 4milyon misafirimize 40milyar dolar bir fedakarlıkta bulundu.

Çin iki aylık süre içerisinde 1 trilyon dolardan fazla maddi gideri oldu bu belada

İtalya 200milyar dolar kaybı var

Bazıları zahirperest olduğundan bunları görmeyebilir.

Herkes kendi inancına göre konuşur

Senin dinin sana benim dinim bana

Biz ensar olduk onlar muhacir oldu Allah bize bu şerefi verdi kol kanat germemizle Cenab-ı Hakk bizden belaları kaldırıyor iz’an basiret versin Cenab-ı Hakk bize

izinsiz emirsiz adressiz gitmez bu belalar bu çekirgeler bu mikrop ve bu ebabiller

Sıcak olduğu için çekirgelerin irana gitmesi imtihan gereği zahiri sebep zaten olacak

Türkiye’yi Allah muhafaza ediyor

Anadolunun bir meydan-ı harp olmamasının sebebi sadaka-i makbule olan iman Kur’an hizmetlerinin yapılması

Manevi sadakalar bunlar 

Risale-i Nur hizmeti

Bir insanın midesini doyurmak için birkaç lokma sadaka ise ebedi cehenneme mani olan bir iman dersi elbet daha büyük bir sadakadır

Anadolunun ikinci dünya savaşına girmemesi ve bu savaşta koca avrupanın perişan olması amerika rusya japonya ve çeşitli ülkeler

Türkiye’yi Allah muhafaza etti

Korona virüs dabbetül arzın kendisi değil

Yalnız biraz ilişki var

Bir şubesi bir nev’i olabilir

Bir nev’i olabilir mi?

Elcevap bir nev’i olabilir

Üst kimlik dabbetül arzdır

Aids olabilir

Daha geçmişteki ispanyol virüsü var

Ebola var

Ondan evvel sars var

Arzdan çıkan nevler bunlar

Allah her zamanda ayrı ayrı mahlukları kendi davasında istihdam ediyor bunlar izinsiz çıkmaz

Rabbim askerlerini ancak kendisi bilir

Novit 19 korona virüs dedikleri şey 

Cenab-ı Hakk asırlarca yarasaların vücudlarında saklıyor

Ne zaman ki haydi çık insanlara saldır dese o zaman çıkıp saldırıyor

Askeri oradan çıkarması da bir sebeple olması Allah’ın emri ile olmadığı anlamına gelmez

Çin 

Komünizmi çok ifrat derecede yaşamaya çalışır

Rusyayı bu noktada geride bıraktı

Çin ifrat etti kominist oldu

Hem din noktasında ciddi problemleri var

Hem yaşayış ve ahlakta ciddi problemi var

Hem yiyeceklerine dikkat etmeyip önlerine gelen her şeyi rahat yiyebilen bir millet

Yarasa yiyor fare yiyor yılan yiyor akrep yiyor

En çok hoşlarına giden çorba cenin çorbası….

Kürtaj ile bebeklikleri alıp en kıymetli çorba olarak onu yiyorlar

Bu inançsızlıklara binaen terbiye ediyor Allah

Dünyanın çoğu yerlerinde böyle insanlar var

Böyle olmadığı halde yakalanan insanlar;

Öyle bir musibetten çekiniriz ki geldiği vakit sadece zalimleri değil mazlumları da yaksın

Adetullah gereği olarak mazlumlar burada yansa da mükafatlarını Cenab-ı Hakkın sonsuz hazinesinden alacaklar

Süfyanın ve deccalin fitneleriyle bilerek severek isyan ve tuğyana

Ciddi manada inançsız ve zulüm içerisinde bir millet

Yecüc ve mecücün anarşistliği ile fesada

Ve canavarlığa giden

Ahir zamanda ortaya çıkacak dağlardan iovalardan çıkıp insanlara saldıracak yecüc ve mecücden bahsediliyor

İnsanlığı fesada verecek

Uygulamaya koyduğumuz vakit çinlere çok benziyor

Son vakitlerde tüm dünyaya ticaret ve sanayi maksadıyla dünyaya yayıldılar

Dinsizliğe küfür ve küfrana düşen insanların akıllarını başlarına getirmek hikmetiyle

Zulümleri

Doğu türkistandaki kardeşlerimizin gençlerini mankurtlaştırmak manasında

Zihinlerini değiştirme amelleri var

Onları dışarıya bırakmayıp kendi içlerinde tüketmeye çalışıyorlar

Her eve eğer erkek varsa o evde kız çocuğu vermek

Kızlar varsa erkek çocuklarını vermek suretiyle onları tamamiyle ahlaksızlaştırmaya çalışıyorlar

Miyanmarda yüzbinlerce insan evlerinden edildi

Hayatlarından edildi

Yine arkasında çin var

Koridor açmaya çalıştı

O koridor üstünde miyanmardaki insanları da ciddi manada telef ettiler

Allah elbette bazı şeyleri imhal eder ama zamanı gelince hayvanlarından bir hayvanı askerlerinden bir askeri ordularından bir orduyu o zalimlere musallat eder

Tüm dünya ordularını toplasanız belki bu kadar zarar veremezlerdi çine

Kimin vesilesi ile olduğu önemli değil biz oraya girmiyoruz

Bir adam bir adamı öldürse de Allah’ın izniyledir

Cenab-ı Hakk’ın izni olmadan bir yaprak düşmez emirsiz iş olmaz, izni olmadan kimse hasta olmaz hiçbir virüs Allah’ın izni olmadan bir insanın kanına giremez

Vazifesini bitirdikten sonra

Tekrar çekilecek ikinci bir emre kadar duracak

Emir gelmezse kıyamete kadar durur ve kıyamette hayatını sona erdirir

Bir zaman aida çıktı o da böyleydi 

Tırnaktan kemiğe kadar 

Tepeden tırnağa kadar

Yerleşip kemirerek bitiriyor

Süleyman as ‘ın asasını kemirip bitiren ağaç kurtları gibi

O dabbe bir nevidir

Bir orduda havacı var karacı var denizci var tankçı var onun gibi piyadeci var

Allah’ın da böyle orduları

ASM miraca yükseldiği vakit

Birinci kat semavatın kapısını ismail isminde bir melek açıyor

Rabbinin ordusunu ancak Rabbim bilir

Tek bir büyük şahıs olsa her yerde herkese yetişmez

Adetullaha zıt

İnsanları kendilerine getirmek için Cenab-ı Hakk’ın arzdan çıkardığı musibetler

Demek dehşetli bir taife-i hayvaniye olacak

İnsanların kemiklerini ağaç gibi kemirecek dişinden tırnağına kadar yerleşecek

Dabbetül arz kelimesi ebcet hesabı olarak 1441 

O da hicri 

Miladi ise 2020dir

2020 ocakta Allah bu askerini gönderdi

Git vazifeni yap ortalığı temizle

İnsanları kendine getir

“İ’lem ey mağrur, mütekebbir, mütemerrid nefis! Sen öyle bir za’fiyet, acz, fakirlik, miskinlik gibi hallere mahalsin ki, ciğerine yapışan ve çok defa büyülttükten sonra ancak görülebilen bir mikroba mukavemet edemezsin; seni yere serer, öldürür.”

Mesnevi-i nuriye

Çin ilan etti biz aciz kaldık dedi

Dün diyordun bizi durduracak hiçbir kuvvet tanımıyorum diye..

Sen neyine güveniyorsun?

Kendisine ilah diyen nemruda Cenab-ı Hakk ordu göndermiyor topal bir sinek gönderiyor

aczini zaafını anla Rabbini tanı

Ubudiyeti takın

Kulluk yoluna dön

Bu dünyadan aziz bir misafir olarak çık

Allah niye musibet gönderir?

Eğer mütevekkil olsaydaınız Allah sabah yuvasından aç çıkıp akşam tok dönen kuşlar gibi sizi beslerdi

Herkes o vaziyetle anlar ki, onun tayinini veren, babası, hanesi, dükkânı değil; belki onun tayinini ve yemeğini veren, koca bulutları sünger gibi ve zemin yüzünü bir tarla gibi tasarrufunda bulunduran bir zât, onu besliyor, rızkını veriyor. Hattâ en küçücük bir çocuk da -daima aç olduğu vakit vâlidesine yalvarmağa alışmışken- o yağmur duasında küçücük fikrinde büyük ve geniş bu manayı anlar ki: Bu dünyayı bir hane gibi idare eden bir zât; hem beni, hem bu çocukları, hem vâlidelerimizi besliyor, rızıklarını veriyor. O vermese, başkalarının faidesi olmaz. Öyle ise ona yalvarmalıyız der, tam imanlı bir çocuk olur. Bu münasebetle kısacık altı nokta beyan edilecek.

Birinci Nokta:

Nimet ve rahmet-i İlahiyenin fiatı, şükürdür. Biz, şükrü hakkıyla vermedik. Evet rahmetin fiatını şükürle vermediğimiz gibi; zulmümüzle, isyanımızla gazabı celbediyoruz.

Şimdi zemin yüzünde zulüm ve tahribat, küfür ve isyan ile nev’-i beşer, tam tokada kendini müstehak etti ve dehşetli tokatlar yedi. Elbette bir parça hissemiz de olacak.

İkinci Nokta:

Hadîste var ki: “Hattâ deniz dibindeki balıklar dahi günahkâr ve zalimlerden şekva ediyorlar ki; onların yüzünden yağmur kesilir, hattâ bizim de nafakamız azalır” derler. Evet bu zamanlarda öyle günahlar, zulümler oluyor ki; rahmet istemeye yüzümüz kalmıyor; masum hayvanlar da azab çekerler.

Üçüncü Nokta:

Âyette vardır: Öyle musibetten kaçınız ki; geldiği vakit zalimlere mahsus kalmaz, masumlar ve mazlumlar da içinde yanar.” Çünki musibet-i âmmeden masumlar hârika bir tarzda yangın içinde selâmette kalsalar, hikmet-i diniye bozulur. Çünki din bir imtihan, bir tecrübedir. O vakit, Ebu Cehil gibi fenalar, aynen Ebu Bekir-i Sıddık Radıyallahü Anh gibi tasdik ederler. Onun için, musibet-i âmmede masumlar da bela çekerler.

Dördüncü Nokta:

Şimdi malda ve rızıkta hileler ile, sû’-i istimal ile, rüşvetle çok haram karıştığı ve ekinciler kendi malına hakkıyla sahib olmadığı ve on adamdan iki-üçü tam rahmete müstehak ise, ekincilerin malından istifade edenlerden beş-altısı ya zulüm ile, ya haram karıştırmakla, ya şükürsüzlükle rahmete istihkakını kaybediyor.

Beşinci Nokta:

Risale-i Nur, bu Anadolu memleketine belaların def’ine ehemmiyetli bir vesiledir. Sadaka nasıl belayı def’ediyor, onun intişarı ve okunması küllî bir sadaka nev’inde semavî ve arzî belaların def’ine çok emareler ve çok hâdiselerle tebeyyün etmiş. Hattâ Kur’anın işaretiyle tahakkuk etmiş. Ve yazmasını ve intişarını men’etmek zamanlarında dört defa zelzelelerin başlaması ve intişarıyla durmaları ve Anadolu’da ekser okunması, İkinci Harb-i Umumî’nin Anadolu’ya girmemesine bir vesile olduğu Sure-i

وَ الْعَصْرِ

işaret ettiği, bu iki ay kuraklık zamanında mahkemenin Risale-i Nur’un beraetine ve vatana menfaatli olduğuna dair kararını Mahkeme-i Temyiz tasdik ederek tam bir serbestiyetle Risale-i Nur’un intişar ve okunmasını beklerken, bütün bütün aksine olarak men’edilmesi ve mahkemedeki risalelerin sahiblerine iade edilmemesi ve bizi de o cihetle konuşmaktan men’etmeleri

cihetiyle, belaların def’ine vesile olan bu küllî sadaka-i maneviye karşı çıkamadı, günahımız neticesi kuraklık başladı.

Altıncı Nokta:

Yağmursuzluk bir musibettir ve ceza-yı amel bir azabdır. Buna karşı ağlamakla ve hüzün ve kederle, niyaz ve hazînane yalvarmakla ve pek ciddî nedamet ve tövbe ve istiğfar ile karşılamak ve sünnet-i seniye dairesinde, bid’alar karışmadan, şeraitin tayin ettiği tarzda dergâh-ı İlahiyeye iltica etmek ve dua ve o hale mahsus ubudiyetle mukabele etmektir.

Hem böyle umumî musibetler, ekser nâsın hatasından geldiği cihetle, o insanların ekseri, -kısm-ı a’zamı- tövbe ve nedamet ve istiğfar etmekle def’olur.

Biz Risale-i Nur şakirdleri dünyaya çok ehemmiyet vermediğimizden, dünyaya yalnız Risale-i Nur için baktığımızdan, bu yağmursuzlukta dahi o noktadan bakıyoruz. İşte Denizli’de mahkemeye verilen cüz’î bir kısım Risale-i Nur, sahiblerine iadesinin aynı zamanında, burada dahi bir kısım zâtlar yazmağa başlamaları aynı vaktinde, bu yağmursuzlukta bir derece rahmet yağdı; fakat Risale-i Nur’un serbestiyeti cüz’î olmasından, rahmet dahi cüz’î kaldı. İnşâallah yakında benim de risalelerim iade edilecek, tam serbest ve intişarı küllîleşecek ve rahmet dahi tam olacak.

Şükrü yapılmayan nimetler elimizden çıkar

Yine Allah bizleri muhafaza etti

Ama yine de bazı insanlara veriyor ki imtihan sırrı bozulmasın

Yine o insanlar da sonsuz hazineden mükafatlarını alacaklar

İstifçilik fırsatçılık karaborsacılık aldatmalar

Malda ve rızkta hileler ile rüşvetle çok haram karıştığı ve ekinciler kendi malına hakkıyla sahip olmadığı

Ekincilerin malından istifade edenler zulüm ile haram karıştırmakla

Ya şükürsüzlükle rahmete istihkakını kaybediyor

Hadis

Veba olan şehre girmeyiniz şayet oradaysanız çıkmayın manasında şimdiki modern karantinanın çizgisini gösteriyor

Kur’andaki ayetlerin tekrarı

İ’lem eyyühe’l-aziz! Kur’ân’ın i’câzı, tahrifine bir settir. Mesnevî-i Nuriye – Hubâb

Kur’an-ı Kerîm’de i’cazı görmez isen belagat dahilerine sor. Mesele ihtisas sahibine sorulur, mühendisten reçete alınmaz.

Tekrar zatında abes değildir, lüzumsuz tekrar abestir.

nükteler

Cenab-ı Hakk’ın seninle bir maksadı var, senden bir maksadı var O seni terbiye ediyor.

Ahzab 38. Allah’ın olmasını istediği şey, belirlenmiş kaderdir.

Sen belki kardeş iken haslara göre davranmaya çalışman haddi aşmak mıdır?

Mü’minler peygamber asm gibi oruç tutamazlar

ahzab 38,39,40,41,42,43

47: ikram mümin insan, insan iman ile insan olur, insan mükerremdir fıtraten

32: kadınlar, vakarlı şerefli, insan gibi bir hayat

56: salavat

62: Allah’ın kanununu değiştiremezsin

69: Musa’yı as incitenler gibi olmayın O Allah katında çok şerefliydi

70: Ey iman edenler! Allah’dan korkun, sağlam söz söyleyin

71:

72: ene

ilim ilim ilim

73: münafıklar ve müşrikler azap

mümin erkekler ve mümin kadınların tevbelerini kabul edecektir

iman

tevbenin kabul şartı imandır

Allah Hâlimdir

Sana bir şey soranı da azarlama

şevk, niçin sıkılıyorsun?

neş’e ve şevk içinde yüzünde tebessüm ile olmanı engelleyen nedir?

şükür, gönderileni görmek

yani malayani zihnen başka yerde olmamak

gönderilene şükretmek

yaradılışa hayret etmek

yaradılış üzerine düşünmek

düşmana benzediğinde kaybedersin – aliya izzet begoviç

şevk yok atalet var kendini meşgul edemiyor

şevk– ne yaptığını bilmek, neş’e ile yapmak, yaptığının kıymetini bilmek, çalışırken de memnun olmak, yapınca şükretmek memnun olmak

aceleye mahal yok vaktin bereketi kâfi

insanı en ziyade tahrik eden meraktır

29.12.2019 pazar

Bismillahirrahmanirrahim

Ayette geçiyor: sebe kraliçesi belkıs dedi sayın danışmanlarım mektup Süleyman as ‘dandır ve Bismillahirrahmanirrahim diye başlıyor.

Ali İhsan Tola ağabey’e r.h şifa ilmi açılmış. mahlukatın simasından hangi uzva iyi geleceğini söylermiş.

vacid latif habir bismillahirrahmanirrahim virdi

Ahzab 33-34-35

Kadınların vakarlarıyla evde oturması.

Erkeklerle konuşurken ciddi olmaları kırıtarak söylememeleri

güzel söz söylemeleri, ciddiyetle söylemeleri

evlerinde onlara okunan ayetleri ve hikmeti düşünmeleri

kendilerini muhafaza etmeleri

Allah sizi tertemiz yapmak istiyor.

oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar

sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar

Allah’a gönülden bağlı erkekler, Allah’a gönülden bağlı kadınlar ila ahiril ayah

insanlar helak oldu alimler müstesna

alimler helak oldu amiller müstesna

amiller helak oldu muhlisler müstesna

muhlisler ise büyük bir tehlikededir. (hatar-ı azîm)

demir gibi sarsılmaz kardeşlerim

yakıcı çorbadan ağzı yandığı halde çekinmeyen kardeşlerim

ihlası kıran üç sebep:

  • menfaat
  • hubb-u cah
  • korku ve tama

amman tahir abi, iyi yapış salma bizi

kardeşim eyüp kardeşe bak atlar gibi ayakta uyuyor

latife etmek, dikkatleri toplamak, sürat-i intikal, uyanık olmak

derdine gül tâ o da gülsün o güldükçe küçülür eder tebeddül

adavetin gülmek ile muhabbete dönmesi

dotnet

Middleware Nedir?

Asp.net Core ile .net dünyasına da gelen bir kavramdır.

.net core startup.cs deki Configure() methodunda yapılandırabiliyoruz

Middleware app ile enjekte edilir. Dependency enjection’ı hatırla 

IApplicationBuilder interfacei ile kullanılıyor

Configure da enjekte ediliyor

app.usemvc ile enjekte ediyoruz

zaten .net core neye ihtiyacın varsa onu kullan şeklinde çalışıyor

.net core bu yüzden daha performanslı neye ihtiyacın varsa onu gerçekliyorsun

post request pre request begin request authenticate session arka arkaya sırasıyla çalışan bloklar

eski asp.net de pipeline vardı

sen bir istek uyguladığında sırasıyla bazı yerlerden geçiyordu

useMvc()

mvc middleware’i kullanmış

apileri burada yazabiliyor

controller aksiyon action restultlar ne anlama geliyor

bunları yapan middleware

mesela istekte bulundum auth süreci istiyorum mvc den önce

giriş yapacak

kontrol edecez

rol verecez ve authorite filter vasıtasıyla kullanabileceğiz

usemvc den önce middleware yazman lazım

configure içindeki middlewareler sırasıyla çalışır

request delegaiton

bir middleware çalışttığında şimdi sonrai middleware’e geçebiliriz

ne ise o çalışsın diyen mekanizma

hangi sırayla yazarsak o devreye girer

1- invoke imzasına sahip bir method lazım ki async task olarak yazılır

2- HttpContext e ihtiyacı var yapılan istekten header bilgilerini çekeceği için

aspnetcore.http

delegeler zincir şeklinde çalışıyor

bir sonraki delegeye geç komutunu vermek adına

request delegate ihtiyaç var

.net aydınlanmaları

Complex tip joinlenmiş tip demektir ve bunlar da diğer entity’ler gibi entities katmanında yer alır.

CRUD işlemleri yani ORM implementasyonlarının hepsi DataAccess katmanında olur

log cache transaction validation role based security orm vs core’da


EntityFramework.Core Temel Meseleler

İhtar:

Bu makale yazarının kendisi için konu hakkında bir toparlaması ve faydalı olan bilgileri kendine yazmasıdır, bir ana kaynak değildir. Bilgileri konu hakkında geçerli kaynaklar ile karşılaştırıp alınız. Henüz tashih edilmemiştir deneme aşamasındadır.


Veritabanı erişim tarihçesi

ADO.NET

sql cümleciğini yazıp bağlantı açıp kapatmak usingler tüm kontroller bana aitti. ve bir where sorgusu dahi uzundu.

Kenan yıldırım 1- Entity Framework’e Giriş videosundan alınmıştır

Entity Framework: SQL ile backend Modellerini birbiriyle direkt ilişkilendirmek için bir ara çatıdır. Model class ları ile veritabanı tablolarını eşleştirir. Bir ORM dir object relational mapping.

Entity framework gibi orm ler olmasa ve biz veritabanına bağlı nesne yönelimli bir proje yapacak olsak kod tarafında class ları ve db tarafında ilişkili nesneleri kendimiz oluşturup bir de bunları ilişkilendirecek sql kodlarını da kendimiz yazmamız gerekirdi oysa ORM kullandığımızda ya kod tarafında ya db tarafında bir kere tabloları — sınıfları oluşturuyoruz ve orm sayesinde diğer kısmı auto generate ediyoruz. Otomatik oluşturuyor.

Kenan yıldırım 1- Entity Framework’e Giriş videosundan alınmıştır

uygulama ile veritabanı arasında bir katman

uygulamadan veritabanına veri taşıyabilir veritabanından uygulamaya veri taşıyabilir


dotnet core da entity framework kullanacağımız zaman yazacağımız komutların anahtar kelimeleri öncelikle

dotnet ef dir

dotnet ef -h

dediğiniz zaman

karşınıza temel 3 komut çıkar

commands:

database

dbcontext

migrations


Öncelikle şunu bilmeliyiz

Kenan yıldırım 1- Entity Framework’e Giriş videosundan alınmıştır

Entity Framework kullanımında iki yaklaşım vardır

bunlar;

dbfirst: dbdeki tabloları sütunları uygulamaya taşımak hatta store prosedure de view de taşınabilir

codefirst

MODEL FİRST uml diagramları gibi entity frameworkte mouse ile modelini oluşturuyorsun sonra ef bu modelden hem kodları hem dbyi yazıyor


eğer code first kullanacaksak evvela oluşacak class ları yani db entity nesnelerini oluşutururuz

sonrasında bir db context sınıfında tablo olacak sınıfları belirtiriz ve migrations ı kullanarak veritabanına bir göç oluştururuz.

dotnet migrations add init

bunu yaptığımızda migrations klasörü altına bazı kodlar gelir ve bu kodlar çalıştığında veritabanında değişiklik yapacak kodlardır ilk önce buradan kontrol edebilirsiniz demek oluyor bu.

migrations kodları tamamsa artık bu classları veritabanına taşıyacağız bunun için de dotnet ef komutlarından biri olan

database i kullanacağız

dotnet ef database update

dediğiniz zaman yazılan sınıflardan oluşturduğunuz migrations kodları ile veritabanında tablolar oluşmuş olur ve context nesneniz ile veritabanı fonksiyonlarını da gerçekleştirebilirsiniz.


dotnet ef de

database ve migrations komutlarını code first yaklaşımında kullanabilirsiniz.

Bir diğer seçenek de dotnet ef dbcontext

var olan veritabanının bilgilerini girerek scaffolding yapabilirsiniz yani var olan veritabanındaki tabloların entity nesnelerini oluşturabilirsiniz.

buradaki scaffold u kullanabilirsiniz

http://www.npgsql.org/efcore/index.html

linq 

kümeler harici. bulma yolları

ve algoritma karmaşıklıkları


VSCode ile .NET Core Katmanlı Yapı Oluşturmak

Katmanlı Mimari denilen “Layered Architecture”

.NET’de oluşturacağınız mimarinin katmanları bir çözüm dosyası yani “solution” içerisinde yer alır.

Mesela iş kurallarının “business logic” bulunduğu Business Layer

Ve ya veriye erişeceğiniz yani veritabanı ile iş katmanının arasındaki Data Access Layer “Veri Erişim Katmanı” gibi tüm katmanlar bir çözüm dosyası içerisinde olacak.

Demek ki bizim bir solution’a ihtiyacımız var bunu Visual Studio kullananlar daha önce add new solution diyerek arayüzden yapmıştır.

Biz ise şimdi bunu dotnet CLI ile nasıl yapabiliriz ona bakacağız.

Şu Durumda Klasör Yapım Böyle

  1. Bir çözüm dosyası oluştur.

dotnet new sln

komutu ile bir çözüm dosyası oluşturabiliriz ve bu üst klasörün ismini alır eğer özel bir isim vermek istersek

dotnet new sln -o app

komutu ile çözüm dosyasına isim verebiliriz, şimdilik üst klasörün ismini alacak şekilde oluşturalım.

klasör yapımıza bir sln dosyası eklendi

ve içerisinde çözüm dosyası ile ilgili bilgiler var henüz herhangi bir proje eklenmemiş biz katmanları oluşturdukça buraya katmanları ekleyeceğiz ki çözüm dosyası içerisinde nelerin bulunduğunu bilsin.

app.sln dosyası

  1. Bir çözüm dosyası oluştur.
  2. Bir katman oluştur.

dotnet new classlib -o app.lib -f netcoreapp3.0

“-o” ile katmana isim verirken “-f” ile framework bilgisini yani .net core’un hangi versiyonunda çalışacak o bilgiyi veriyoruz.

katman eklendikten sonra klasör yapısı

Şuan dikkat edilmesi gereken konu şu ki app.sln değişmedi yani şuan solution app.lib katmanını tanımıyor. Solution’a katmanı ekleyelim.

  1. Bir çözüm dosyası oluştur.
  2. Bir katman oluştur.
  3. Katmanı çözüm dosyasına ekle.

dotnet sln add app.lib/app.lib.csproj

bu komutu yazdıktan sonra app.sln dosyasına baktığınızda değişiklik olduğunu göreceksiniz.

katman çözüm dosyasına eklendiğinde çözüm dosyasının değişen bir kısmı(alt kısımlarda da başka eklemeler olduğunu görebilirsiniz)

Bu noktada bir ek yaparak projemize newtonsoft json kütüphanesini dahil edelim bu opsiyoneldir dotnet restore komutunu da kullanmayı görmek için ve paket dahil etmeyi de işlemek için ekledik.

dotnet add app.lib package Newtonsoft.Json

bu kodu çalıştırdığınızda ve app.lib.csproj dosyasına baktığınızda bu nuget paketinin projeye dahil edildiğini göreceksiniz.

app.lib.csproj dosyasına nuget paketi eklendi

Biz şimdi projeyi sıfırdan oluşturduk ve paketimizi ekledik ama siz var olan bir proje üzerinde çalışabilirsiniz ve bağımlı olduğu paketleri kontrol edip projeyi çalıştırmak için paketleri dahil etmek isteyebilirsiniz işte bunun için dotnet restore çalıştırıyoruz.

dotnet restore

  1. Bir çözüm dosyası oluştur.
  2. Bir katman oluştur.
  3. Katmanı çözüm dosyasına ekle.

thing.cs

dotnet build

diyerek kodunuzu derleyebilirsiniz.

Kodu build ettikten sora klasör yapınıza bakarsanız app.lib altında bir bin klasörü oluştuğuu ve burada bir .dll dosyası olduğunu göreceksiniz. Katmanlı yapının ilk kısmını oluşturduk ve çalışıyor.

Şimdi ise bir test oluşturalım

dotnet new xunit -o app.lib.test

Testi solution’a dahil edelim

dotnet sln add app.lib.test/app.lib.test.csproj

Test sınıfımızı düzenleyelim

Klasör yapımıza bir bakalım

dotnet build dediğimizde çalışmadığını göreceksiniz çünkü henüz test katmanımız lib katmanımızı tanımıyor.

dotnet add app.lib.test/app.lib.test.csproj reference app.lib/app.lib.csproj

test katmanında lib katmanına erişeceğimiz için referans verdik, artık app.test/bin kısmına baktığınızda app.lib de olduğunu göreceksiniz. Şimdi ise testi çalıştıralım

dotnet test app.lib.test/app.lib.test.csproj

Test sonucumuz:

Bir de konsol uygulaması ekleyelim

dotnet new console -o app.console

Konsol katmanını solution’a eklememiz gerekir.

dotnet sln add app.console/app.console.csproj

ve yine konsol katmanında lib katmanını da kullanacağımız için onu da eklememiz gerekir.

dotnet add app.console/app.console.csproj reference app.lib/app.lib.csproj

burada add ve reference kısımlarının görevlerini şöyle düşünebilirsiniz

dotnet add [target project(hangi projede kullanacaksın)] reference [destination project(neyi kullanacaksın)]

dotnet run -p app.console/app.console.csproj

şuan klasör yapısı

VSCode’da hata ayıklamak için debugger’ı kullanabilirsiniz bunun için .vscode kısmında launcj.json ve task.json dosyalarınız olmalı ve aşağıdaki gibi düzenlenmelidir.

task.json

launch.json

NOT : Eğer _GenerateRestoreProjectPathWalk hatası alıyorsanız sln’e reference eklemediğinizden olabilir.

Visual Studio gibi gözüksün istiyorsanız VSCode’a vscode-solution-explorer eklentisini kurabilirsiniz.

vscode-solution-explorer eklentisi ile klasör yapısı görüntüsü

Neredeyse tüm yazıda şuradan faydalanılmıştır:

https://softchris.github.io/pages/dotnet-core.html#adding-and-using-our-library-project

Kod Okuma Rehberi

DAL : data access layer, veri işlerini veritabanı operasyonlarını burada yazar, CRUD IUDS

Test : yazılan operasyonların test edildiği kısımlardır.

Manager: business layerda (iş katmanında) bulunur temel operasyonları gerçekleştirir

Utilities : Araçlar demektir mesela string url dönüştürme işlemleri vs buradadır.


Tasarım Desenleri

dependency inversion der ki bir katman diğerini new leyemez

bu yüzden dependency injection var

servis tabanlı bir mimaride gitmeliydi

IoC invertion of control

ioc container soyutu ve somutu veriyorsun factory deseni


DependencyResolvers

ninject

autofac

lite inject vs dire ioc


factory → fabrika → instance oluşturma deseni

factory’den önce singleton öğrenilmeli


düzensiz çalışsan bi süre sonra uygulamadaki kontrolü kaybedersin

entity depar nhibernate


generic repository

der ki: tüm entitylerin için ortak olan methodları bir yerde topla

getall

getbyid

remove(id)

add(t)


unit of work

tüm database işlemlerini yönetir

class lar property olarak


ram de meydana gelen değişiklikleri db’ye aktar


ddd

domain dal ui


generic repository pattern


singleton design pattern

bir nesne örneğinden sadece bir kere üretilecek ve bu örnek her zaman kullanılacak.

hedef: bir nesnenin örneğinin ve örnek değerinin bir çok kullanıcı tarafında değiştiğinde aynı şekilde kullanılması

web sitesine anlık giren ziyaretçi sayısı kaç?

herkes aynı değeri okur veya günceller

nesne state’i kontrol edilmesi hedefimizdir bunun için singleton kullanırız

bir nesne örneğini katmanlat arasında geçiyoruz ve nesne bir değeri tutmuyor sadece işlem yapıyorsa yine singleton olsun isteriz

is katmanındaki bir manager nesne ekleme silme güncelleme arama yapıyor değer tutmuyor

resim ekleme vs methodu mesela

bin kullanıcı business’a her istekte bulunduğunda yeniden new’lenir

try catch ve new’lemek pahalı işlemlerdir

ne zaman kullanmamalısın?

singleton ile ürettiğinde o bellekte hep sabit kalır

singleton manager nesnesi ürettiğinde iis’i restart etmezsen ve nesnenin ömrünü başka bir şekilse sonlandırmadıysan bu nesne hep bellekte duracak

herkes bu nesneye erişecek 

herkes bunu kullanacak mı?


bir nesneyi ürettin ve uygulama boyunca bir kullanıcı bir kere istiyor ve günlerce kimse istemeyecek nadir kullanılıyorsa işlem bittiği zaman nesne ömrünün bitmesi daha iyidir bellekte yer işgal etmesin

ihtiyaç olduğunda tekrar üretilebilir


  1. create a private constructer
  2. create a static instance maker method — if exists a instance from this class dont new instance create just return existing instance
  3. create a static property for manage

biz genelde her iş katmanında singleton üretecek kodu yazmayız onun yerine factory dp ile ortak çalışma gerçekleştirerek direkt o factory üzerinden nesne üretimi gerçekleştirilir 

ioc container revaçta değilken kendileri yaparlarmış artık o factory üzerinden singleton üretiyor


ninject

cassol vinsor

structure mapping unity vs ioc containerlar bunu yapıyor


bana bu instance’ı singleton üret diyoruz


bu containerları kullanınca bu kodu yazmayız


thread safe singleton


multi thread çalışıyorsa bir nesneyi aynı anda iki kullanıcı isterse çok istisnai bir durumdur


iki kullanıcı nesne istiyorsa ve hali hazırda nesne yoksa ikisi de newlemeye çalışırsa olay karışır

safe programming defensive programming


ioc container kaynak kodlarında bu koruma implementasyonları var


nesne kilitleme


lock yapacak dummy nesne

üretim varken ben burayı kilitlemek istiyorum


scope safed çalışıyor lock


şimdi factory’e çıkıyoruz

günümüz design patternlerinde en çok kullanılan

yazılımda değişimi kontrol altında tutmak

veri erişim katmanındaki orm cache log systemlerde değişlenlik ve farklı teknik implementasyonu


kendi iş nesnelerin de öyle


  1. bir fabrikan var
  2. temel bir methodda logger üreteceksin
  3. create logger


Razor Pages

Razor pages, code behind yani görünüm dosyanızı bir backend C# kodu ile beslediğiniz bir yapıdır. Bu noktadan single page aplicaitons dediğimiz vue, angular, react uygulamalarına benzer.

dotner core’da bir razor page oluşturduğunuzda bir cshtml dosyası yani içerisinde @ ile C# kodu yazabileceğiniz bir razor sayfası ve bu sayfanın modeli olan yani bu sayfayı besleyebileceğiniz verileri oluşturan cshtml.cs dosyası bulunur. Bu durumda controller kullanmadan bir sayfa oluşturmuş olduğunuzu düşünebilirsiniz. Haklısınız.


Razor sayfasını besleyen sayfa bir page model sınıfıdır dolayısıyla page modelden kalıtım almalıdır.

ve bu sınıfın içinde OnGet isminde bir method vardır bu sayfaya get isteği yapıldığında çalışır yani sayfaya her istek attığınızda ilk bu method çalışacaktır dolayısıyla javascript’teki load metodu gibi düşünebiliriz.


Şimdi biliyoruz ki bir görünüm sayfamız var ve bu sayfamıza bazı veriler göndereceğimiz için razor’dan alışkın olduğumuz üzere Model’imiz var.

Yani sizin page modelde tanımladığınız her property yani sınıf değişkeni aslında görünümünüzde Model. diyerek erişebileceğiniz bir alandır.

bu pagemodel’dir
page modelin tüketildiği sörünüm Index.cshtml

Component


Docker ile .Net Core

Bir .net core console uygulaması oluştutuyoruz

dotnet new console — name console101


dizine gidiyoruz

cd console101


vscode ile açıyoruz

code .


şimdi bir docker dosyası oluşturmamız gerekiyor

uzantısız ve ismi dockerfile olan bir dosya oluşturun


ilk satırım

FROM mcr.microsoft.com/dotnet/core/sdk:3.1.102

 bu benim için gerekli olan tüm paketleri hazırlayacak yani altta yatan görüntü


ikinci satırım

WORKDIR /src

hangi klasörde çalışacağımı söyler


elimde hazır çerçeve var fakat benim uygulamamı nasıl buraya atacağım? bu durumda projemi buraya kopyalamalıyım

üçüncü satır

COPY . .

iki nokta nereden -> nereye manasına geliyor

source dest


dördüncü satır

ENTRYPOINT [“dotnet” , “run”]

yani uygulama çerçevesini oluşturduk projemizi de yükledik ama ne yapacağız nereden başlayacağız?


şimdi bunu inşaya geliyoruz

dotnet build -t console101 .


şimdi image oluştu bunu çalıştırabilirsiniz

docker run console101



.net core web api with postman

hi! this tutorial about use postman with .net core api 

first, you should a .net core api project 

so, u can this command in command line and run after you see this project is created.


dotnet new webapi -o TryPostman

cd TryPostman

code .


so vscode is opened

right, 


Katmanlı Mimari

Yazılım mimarisinde olan her gelişme karmaşıklığı bir derece daha azaltmıştır ve azaltmak içindir.

Projeler büyüdükçe karmaşıklaşıyor, karmaşıklaşan proje ele alınamaz handle edilemez hakimiyeti zor idaresi zor değişiklik yapması ve implemente etmesi zor hale gelir bu zorluklardan kurtulmanın çaresi yaklaşımı ve mimariyi değiştirmektir.

Belki fazla kodunuz satır sayısı olarak yok ama eğer mimarinizi değiştirirseniz yönteminizi yaklaşımınızı değiştirirseniz daha kolay yazılır, okunur, değiştirilir, geliştirilir bir kod yazmış olursunuz.

Karmaşıklığı azaltmanın yollarından biri kısımlara modüllere ayırmaktır ve sonra bu modüller birbirini beslerler.

Şema çiziyoruz, model oturtuyoruz, inşa ediyoruz, planlıyoruz.

Planlarken katmanlı mimari daha işimize geliyor.


  1. Kod karmaşıklığını azaltmak
  2. Kod okunurluğunu artırmak
  3. Kod değişimini kolaylaştırmak
  4. Performans ? (Clean Code’dan uzaklaşılmış oluyordu.)
  5. Hatayı alıp ayıklamak ve nereden çıktığını sezmek zorlaşıyordu.
  6. Sınırları belirlemek kısımlandırmak parçalamak her zaman sezmeyi kolaylaştırır tesbit etmeyi noktayı bulmayı kolaylaştırır
  7. Classlar çok iç içe olduğu için çıkabilecek hatayı sezmek zorlaşıyordu. (herkes birbirinin işine karışıyordu)
  8. Demek bu class library iştirak-ı emval düsturudur.
  9. Genişletilebilir olmuyordu nereye dokunsanız patlar şeklinde bakılıyordu.
  10. Aman koda dokunmayalım şurasını ellemeyelim diyordu çünkü herşey birbiri ile çok bağlı idi
  11. Sanki her biri bir birey olarak tek başına hareket eden kodlar yazacağız
  12. genişletilebilir ve esnek

.net core

cross platform macosx de linuxda microsoftta kışabilr

daha çok kullanıcıya erişmek

sunucu performans ve maliyet

lisans maliyeti


farklı yazılım geliştirme stillerini desteklemesi

istediğiniz scripti derleyebilir ve daha az kaynak kullanarak farklı farklı idelerde geliştirme yapabiirsiniz

yazılımın dağıtılması konusunda esneklik

.net core kurulum yapılan makinada mevcud olmasına gerek yok

microservice yapılarına uygunluğu 

modüler ve az kaynak kullanan bir yapısı olduğu için 

microservice mimarisine daha elverişli


Kod neye göre modülerleştirilir?

aldığı vazifeye göre kodu modülerleştirebiliriz

yaptığı işe göre sınıflandırma


kodların üstlendiği görevlere göre ayrı ayrı projelere yani class library lere dönüştürme işlemidir


Çıkabilecek hatalar için nokta atış hedef belirlenebilmesi


Mesela veri ile alakalı data ile alakalı çekmek gibi add gibi burada bir logicin olmaması gerekiyor.

bu logicin iş katmanında olması gerekiyor.


Sorular

Katmanlı mimari nedir?

Katmanlı mimarinin ingilizcesi nedir?

Kaç yılında neyin üzerine çıkmıştır? ihtiyaç ne zaman hissedilmiştir?

Mimari Nedir?

proje mimarı yazılım mimarı nedir?

katman nedir? taban değildir taban base temel taban

katman layer demektir aslında adobede var ve kurtarıcı 


Katmanlı → Yani bir tabanda değil birbirinden soyutlanmış farklı tabanlarda ama birbiriyle haberleşerek neyin nerede olduğunun daha anlaşılır olduğu bir kodlama tekniğidir.

Mimari → Mimarlar evin planını çizerler yapılar bu planın somutlaşmış halleridir. Kodun nizamını bunlar belirler böylece kod intizamlı olur.


Katmanlar nelerdir?

Business

DAL

Entity


VScode

platform bağımsız çalışan ide

CLI NEDİR? birçok farklı farklı platformu kullanabiliyorsun

entityframeworkte de microservice mimarisi vardı

coreda geliştirildi daha elverişli oldu


asp.net core mvc

middleware nasıl yazılır?

eklenti nasıl yazılır

servisleri nasıl implemente edeceğiz

class ve implement

SignalR

RealTime Web

SignalR ismindeki R realtime’ın R si olabilir.

office365’in altında olan bir teknoloji

signalr js tarafında jquery bağımlı bir kütüphane

kütüphanedir

owin open web interface sunucu ile uygulama arası katmanı

signalr owin üzerinden çalışıyor

owin ve jquery bağımlı

http tabanlı bir yapıdır

host edince http olur, api içinde kullanabilirsin

Remote Procedure Call

  • Web Socket ( HTML 5 ile geldi. )
  • Server Sent Events
  • Forever Frame
  • Ajax Long Pool

Fallback

  • Geri çekilme
  • Alternatif plan uygulama
  • B planı var signalR’ın

Web Socket ile Uygulama Arası Arayüz → SignalR

Poolingte

veri kaçırma, mesaj kaçırma ihtimali var

signalR arkada bufferda tutarak bu ihtimali de azaltıyor

ne kadar timeout olsa da

Performans

  • snde 30.000 mesaj alıp verme

Forever Frame

  • Web sayfasına bir pixel kadar bir iframe ekleyip çok düşük bir interval ile tekrar tekrar server’a bana bir şey var mı diye sormaktır.
  • sunucudan gelen js hooklarını tekrar tekrar execute ediyor
  • sadece IE

Server Sent Events

  • Protokol değiştirmeden yine HTTP ile
  • datayı tarayıcıya push etme
  • Bana bi şey var mı sorusunu browser’a sorar

soru : web socket, http üzerinde çalışmıyor mu? tcp üzerinde mi çalışıyor? web socket farklı bir protokol mü?

ilişki: node.js deki socket.io .net deki signalR

soru: signalR ile ws: bir uzantı oluşturabilir miyim? eğer ulaşabilirsem flutter’dan web socket bağlantısı yaparım. 

deep dive

redis ile scale edebiliriz

onesignal bildirim push notification yapııs free mit licence


Interface Nedir?

Interface, somut sınıflara implemente edilebilen soyut yapılardır. Harici bir varlığı vücudu yoktur new’lenemez yalnızca new’lenebilecek olan sınıflara implemente edilebilir. Sınıfların ortak özelliklerini kapsar. Böylece bir çok sınıftaki aynı method ve propertyleri ortak bir kısımdan kontrol etmiş oluruz. Interface’in her property ve methodu implemente edilen sınıfta olmalıdır. Aksi halde hata verir. 

Interface method ve propertylerinde public, private, internal gibi erişim belirteçleri kullanılmaz sadece methodun imzası yazılır. Implemente edildiği somut sınıfta bu belirteçler kullanılır ve imzası yazılan methodun gövdesi yazılır.


Aslında C#’da çoğunlukla interface’leri kullanıyoruz. Siz de muhakkak kullanmışsınızdır. Bunlardan bir tanesi çok aşina olduğumuz

IEnumerable 

başka bir tanesi

ICollection

MVC yazanlar hatırlayacaktır, başka bir tanesi de

IActionResult

farkındaysanız hepsi I harfi ile başlıyor bu bir isimlendirme standardıdır.

IEnumerable’ı new leyemezsiniz 

IEnumerable list = new IEnumerable();

Mesela üstteki kod bir katliamdır 🙂

Fakat ne yapabiliriz 

IEnumerable yani sayılabilenlerin bulunduğu interface

IEnumerable array = new string[];

evet array de ienumerable dan implemente edilmiştir.

peki ICollection?

O da sadece koleksiyonları içermektedir yani

ICollection collection = new List<> yapabilirsiniz mesela


bunu her tip özünde object olduğu için her değeri var keywordüne atayabilmemiz gibi düşünebilirsiniz. Daha soyut yani sınırları daha geniş ve şeffaf soyutlaştıkça nuranileşir ve hepsini bilir artık her şeyin özü odur gibi..


İnterface’ler neden kullanılır?

Temel operasyonları oluşturup bunu implemente etmek için


Mesela service ler interfacelerdir.

tüm silme methodları aynıysa bir interface oluşturulabilir hatta bu interface generic bile olabilir. Böylece daha dinamik bir yapı elde edilir.


Mesela bir projede hem postgresql hem sqlite hem mssql için veritabanı operasyonlarını implemente edeceksiniz.. bunların hepsi ICustomerDAL interfaceinden implemente edilen somut sınıflar olsa siz bir değişiklik yapacağız zaman sadece ICustomerDAL kimi instance almış bunu değiştirerek kodun başka hiçbir yerini ellemeden veritabanı teknolojinizi değiştirip işlem yapabilirsiniz.


Uygulama bağımlılıklarını azaltmak için interfaceler kullanılır katmanlar arası geçişte


Polymorphisim için interface


bir customerdal yapıp

gerçek hayat1

isqlcustomerdal

ioraclecustomerdal dan implemente edip

cııstomermanagerdan hangisini kullanmak istiyorsak onu çekebiliriz

gerçek hayat2

tüm db lere aynı anda kayıt istiyorsak

bir arrayde tüm dblerin dalından newleyip

foreach ile bu instanceleri döneriz 

bu arrray ICustomerDal arrayi olacak tabi

ICustomerDAL newlenemez ama array olabilir


interface can able mantığı

worker: iwork , ieat , isalary

robot: iwork

manager: iwork, ieat

iworke eat work salary yazsaydık robotta eat boş kalacaktı


SOLID prensipleri

I →interface segrigation için iwork ieat ve isalary


Interface temel

Neden Interface kullanıyoruz?

Gerçek hayatta interface1

gerçek hayatta interface2

çoklu implementasyon

kalıtıma giriş

interface mi inheritance mı?

virtual methodlar

abstract classlar



Katmanlı Mimari Jump Start

DataAccess DAL

Business BAL

Entities

Core Entities 

MVC

ASP.NET CORE

BEST PRACTICE


  1. Blank Solution Oluştur → Firma adı ile
  2. FirmaAdı.Core
  3. FirmaAdı.ProjeAdı.Entities
  4. FirmaAdı.ProjeAdı.DAL // DLL // DataAccess
  5. FirmaAdı.ProjeAdı.Business // BLL // Bİ EY EL
  6. FirmaAdı.ProjeAdı.MvcWebUI

Entity Katmanının Oluşturulması

Proje nesneleri , veritabanı tabloları, kompleks nesneler

  1. Entites Katmanına Gel
  2. Class1.cs sil
  3. Concrete klasörü oluştur (bu somut nesnelere karşılık gelir)
  4. ComplexTypes klasörü oluştur 
  5. Concrete altında User.class gibi somut bir sınıf oluştur
  6. User : IEntity olsun
  7. IEntity bu firmanın veritabanı nesnesini anlattığı için Core altında tanımlayalım
  8. Core Katmanına gel
  9. Entites Klasörü aç
  10. IEntity interfaceini oluştur
  11. User IEntity den implemente edilsin ve ben artık bileyim ki User bir veritabanı nesnesidir
  12. Core’daki IEntity’i Entity katmanı görmez entity katmanına gelip add reference yapmalısın
  13. Data Access Layer sadece veritabanı işlerimizi yaptığımız katmandır (CRUD) SQL komutlarının çalıştırılması gereken yerdir, ilgili dataya erişmek için gerçekleştirilen operasyonlardır. İş kodu buraya yazılmaz. Transection burada yazılmaz. Burada tek bir birimi uniti çalıştıracağız işlerimizi iş katmanında çözeceğiz
  14. DLL’de iki klasör oluşturulur, biri abstract biri concrete, concrete somut nesnelerdi. entity framework ile ilgili işlemde kodu buraya yazacağız. abstract ise iş katmanın iletişim kuracağı katmandır. iş katmanında veri erişim katmanına erişmek için katiyen concrete sınıflar kullanılmaz abstract üzerinden haberleşilir. entity framework koduyla gitmiyoruz abstractla yani interface ile gidiyoruz.çünkü yarın öbürgün entity framework kullanmam başka bir dal başka bir orm’e geçebilirim. bu tüm katmanlarda lazım. soliddeki d dir dependency inversion → üst katmanlar (DAL en alt katman) mesela business bir alt katmanla yani Dal ile direkt irtibat kuramaz. business hiçbir zaman DAL’ı newleyemez
  15. REPOSITORY ARAYÜZÜ OLUŞMASI
  16. tüm nesneler için neredeyse crud var biz veri erişim katmanında bunları bir kere yazmak için bir veri erişim deseni oluşturuyoruz(Generic Repository Pattern) generic olacağı için tüm projelerimizde kullanabiliriz demek ki .Core kısmında olmalı
  17. Core katmanına git dataaccess diye bir klasör oluştur.
  18. IEntityRepository interfaceini Core/dataaccesse koy
  19. IEntityRepository Generictir T alır
  1. generic constraint koyarız
  2. T class olacak yani referans tip olacak , IEntityden implemente yani ancak veritabanı nesnesi yazabilelim ve newlenebilir yani abstact ve interface olmaz, class referans tip demektir class diyince interface ve abstract da alır new ile interface ve abstract almasını engelliyoruz yalnızca class alsın, IEntity → ilgili T bir veritabanı nesnesi olsun çünkü CRUD orada
  1. Linq Expression olarak geçmek bir tane link fonksiyonu geçecek
  2. bu aslında filtre where geleceği için mi return type bool?

ben get ve getlistte bir tabloda ne expression yazarsam hangi türden sorgu gönderirsem select ile alakalı veritabanına o sorguyu generate edip o sorguyu basacak. 

belki yüzlerce sorgu yazmaktan kurtarıyor burada proje ile alakalı hiçbirşey yok o yüzden core katmanında


  1. Tüm projelerim için bir tane Entity Framework Repository implementasyonu yazmak istiyorum
  2. IEntity herkes kullanabilir ama EF herkes için değil bir tık özel
  3. Core altına teknoloji ismi vermek gereklidir.
  4. EntityFramework klasörüne EfEntityRepositoryBase yazıp IEntityRepository implementasyonu yapıyoruz
  5. Entity Frameworkle çalışabilmek için bir context lazımdır bir de entity lazımdır
  6. TEntity aynı generic constraint
  7. TContext ise EFCore indirip onun DbContexti olmalı
  8. IDisposable using açarsın
  1. demek ki context’e TEntity i set ile verebiliyorum
  2. ef state ile ne yapması gerektiği anlaıyor added ise ekliyor modified ise hmm değiştireceğim demek ki diyor

Entity framework power tools mevcud, kendin de yazabilirsint

devartın ürünleri var

bu tip code generatorlar kullanılabilir

Devart →entity generation araçları


Nesne çıplak duruyorsa bundan biraz çekinmelisin

ilerleyen zamanlarda nesnellik zaafiyeti getirir


dal

abstract

2 interface

ISurveyDAL : IEntityRepısitory

ICriterionDAL

dal’a core ve entities reference eklenir

Iproduct dal ın özel methodları operasyonları olabilir diye

iproduct custom operadtion iproductdalda

ayrıca yazıyoruz yine de

stored precedure yazılabilir

view üzerinden çalışmak istiyorsun?

join

entity framework data access layer dışında bir yerde kullanılmamalıdır.

şimdi interface’in concreteleri

ef ile alternatifi olan bir araç bir teknoloji kullanıyoruz

demek ki concretede bir klasör

ef 

business layer

abstract

concrete

dal kodu burada yazılmaz ef burada çağırılmaz

  1. bizim dal arayüzünü çağırmamız gerekiyor
  2. arayüz kodları session nesneleri burada olmamalı burada çağırılmamalı o mvc kısmında asp.nete özgü arayüz kodu

cache 

loglama

güvenlik

validation

C# PDF

pdf okutma

forms → tool box → right click → choose component new items → adobe pdf reader → 

using system.io

openfiledialog → dosya penceresi aç

.net iTextSharp.dll referance ekle

.net iTextSharp.dll

using itextsharp.text.pdf

itextsharp.text.Document raporum = new..

pdfwriter .getinstance(raporum , new filestream(“c:deneme.pdf” , filemode.create))

add author

add cart 

add curt

if(raporum.isopen() ==false)

raporum.open())

raporum.add(new paragraph(ds))

reporum.close

try carch veya message box eklenebilir

bin debug içine oluşturdu

neden c de değil??

excel ile bağlantı kurabilirim

wordle de yarın inşaallah

ASP.NET Core MVC Nedir?

Öğrenilecek Terimler

developer , platform , Framework , MVC , Tasarım Deseni, .NET, ASP.NET, ASP.NET Core

Programlama dilleri ve kütüphanelerini birlikte barındıran yapılara developer platform denir. .NET de böyle bir platformdur. Bu platformda Visual Basic, C# , F# gibi diller kullanılabilir. Microsoft’un geliştirdiği temelde üç platform vardır. 

Bunlar .NET , Windows üzerinde çalışan websiteler, servisler ve uygulamalar geliştirilebilir

 .NET Core , windows, linux,macos da çalışabilen websiteler servisler uygulamalar geliştirilebilir

 Xamarin/monodur mobile için .net dir

Temel bir proje iskeleti sağlayan, tekrarlayan işlemleri kolaylaştıran teknikleri barındıran yapılara uygulama çatısı denir. (bkz: framework)

ASP.NET de böyle bir uygulama çatısıdır. Her uygulama çatısını başlatanlar, geliştirenler, sonrasında oluşan topluluklar ve destekleyicileri olduğu gibi .net çatısının arkasında da Microsoft firması vardır.

ASP.NET çatısı proje kaynak kodlarını sadece kendi geliştiricisi görebilen ama kullanımı umuma açık bir framework iken ASP.NET Core yine Microsoft’un başlattığı aynı zamanda kaynak kodlarını da umuma açtığı olduğu yani açık kaynak kodlu bir framework’tür. Bununla birlikte ASP.NET Core çatısının ASP.NET’e göre performansı daha yüksektir.

Yani ASP.NET Core bir frameworktür. Tabi ki framework bir iskelet, bir tasarımdır ve işlem yapabilmek için bir programlama diline ihtiyacı vardır. ASP.NET Core çatısında C# dili kullanılır.

MVC ise bir tasarım desenidir.

Dolayısıyla ASP.NET Core MVC,

ASP.NET Core frameworkünde MVC tasarım deseni kullanılarak C# diliyle uygulama geliştirilebilen bir yapıdır.

ASP.NET Core MVC Temel Proje Yapısı ve Temel Dependency Injection

Bu komut bulunduğunuz dizinde .net core platformunda mvc tasarım deseni ile oluşturulmuş c# dili ile yazılmış bir iskelet oluşturacak.

Bu projeyi VS Code editörü ile açabiliriz.

şöyle temel bir yapı oluşuyor

Controllers

Models

View

Program.cs de server ayarı yapılıyor

Startup ise uygulama ayağa kalktığında oradan çalışmaya başlıyor.

Biz Service klasörü oluşturalım ve controllerı bu şekilde db den uzak hale getirelim

Dependency injection


.net core ile excel dosyası okumak

Bir excel dosyası okumak için temelde aşağıdaki adımlar izlenmelidir.

  1. Excel dosyasını al
  2. Dosyasını isimlendir ve bir klasöre koy
  3. Excel okumak için ilgili kütüphaneleri araştır ve birisini seç
  4. Dosyasını oku

Senaryo: 

Sözlük uygulaması yapıyoruz ve bazı kelime ve karşılıkları bir excel dosyasında var. Bizim bu verileri çekip veritabanımıza aktarmamız gerekiyor. Tabii bunun için önce Excel dosyasını okumak gerek.

Önce excel dosyasını okuyup alınan bilgileri veritabanına aktarabiliriz. Şimdi excel dosyasını okumaya odaklanıyoruz.


Excel dosyamız aşağıdaki gibi:

Dictionary.xlsx dosyasında

Dictionary sheetinde 

A ve B sütunlarında başlık ile birlikte 7 satır var.


dotnet new console -o ExcelRead

komut satırı ile ExcelRead adında konsol projesini oluşturduk.

Excel dosyasını proje klasörüne yerleştirdik.

şimdi ise nuget paketlerinden excel okumak için bir kütüphane arıyoruz.


OpenXML kütüphanesinin uygun olabileceğini düşündük ve paketi projemize dahil ediyoruz.

dotnet add package DocumentFormat.OpenXml.DotNet.Core

projeye kütüphaneyi dahil ettik.



.net core Authentication (Oturum Yönetimi)

ASP.NET Core Temel Proje Yapısı projesinden devam ediliyor anlamadığınız nokta olduğundan bu makaleyi ziyaret edebilirsiniz.

.net core identity kullanılmaksızın cookie authentication ile oturum açma işlemi


Claim nedir?

Öncelikle cookie için gerekli paket yüklenmelidir.

dotnet add package Microsoft.AspNetCore.Authentication.Cookies --version 2.2.0

Startup.cs → ConfigureServices methoduna aşağıdaki kod eklenir.

CookieAuthenticationDefaults için Startup.cs ‘e şu namespace eklenir.

Böylece kimlik doğrulama işlemimde — uygulamanın varsayılan kimlik doğrulama şemasını ayarlanmış oldu — 

Artık Cookie Authentication Uygulamammıda Kullanıma Hazır


AccountController diye bir Controller oluşturarak işlemleri oradan yönetelim

29.11.2018

Bismillahirrahmanirrahim

hayat ile küllileşirsin. latifleştikçe küllileşirsin, elektrik latiftir. hangi cihaza girse çalıştırır. atom (zerre) latif midir ki o da nereye girse oranın şeklini alır? tefekkür mü evham mı, ayrımını kalbin yapsın çünkü vesvese olduğunu anlamanın yıllarından biri de kalbinin bu sözden müteessir olmasıdır. içindeki resul olan vizdana (dimağ ve vidan kalbin iki ayağıdır) sor. yani fetvayı kalbinden al. Ey arkadaş! sana vücud vermiş hem hayat vermiş hem insaniyet vermiş ki hayatın külli mertebesidir. hem islamiyet vermiş ki hayatın hayatı imandır hem marifet ve muhabbet vermiş. hayatlarınızı iman ile hayatlandırınız kalp ve ruhun daire-i hayatlarına yüksel aslında her nimette vücudda ve hayatta terakki ediyor gibiyiz.

hem tefekkürde bir felsefe gözlüğü ile bir iman gözlüğü ile bakıp imanın kıymetini felsefenin zulümatını görebilirsin[iyice bak!]

(

2020 revize

müslüman imanın zıddını düşünemediği için imanın kıymetini bilemiyor takdir edemiyor belki de bu yüzden külliyatta böyle anlatılıyor bir hikmeti de budur

)

kurulup gidilen mekanik ve kendi kendini tetikleyen bir sistem kendi kendine oluyor muhalini çürütür mü? şuzuzat (istisnalar) neyi gösterir? ehli dalalet bunu nasıl açıklar? hangisine kasten baksan diğeri tebei kalır manasından haberdar olmak istediğin eşyaya manayı harfî ile bak.

mevhumun hakikat-i hariciyeye delil değildir.

gördüğün şarap değil seraptır. beğenmediğin, burun kıvırdığın şeyde ülfet etmiş olabilir misin? “ülfeti ilim telakki ettiklerinden” ifrat fazlalık değil aşırılıktır. israf aşırılıktır. tefrit küfranı nimet midir?

sen çekil aradan kala seni yaradan! nâs da ayinendir kendinde olanı görüyorsun. arifler ahlakı ahlaksızlıklardan öğrenirmiş. la riya illa ihlas oradadır. peki bende ne var?

Allah-u alem islamiyetin mizaç ve rabıtası uhuvvettir kardeşliktir sevmektir.

“muhabbetin şe’ni ifrattır” mahbubunu makamından fazla görmek arzu ediyor ve öyle de görüyor” muhabbete tek layık Allah’tır.

el arifu tekfihil işarah

emrolunduğun gibi dosdoğru ol. sırat-ı müstakimde ol.

mağdub ve dallin kısmında olma

ifrat haddini aşmaktır. hududullaha riayet et her zamanın hükmü vardır. değişir eşhasa göre herkes birbirine benzemez. senin de hayat safhalarının gükümleri var her doğru her yerde söylenmez, Hâkimin evinde izzeti doğru değildri. muktezayı hale mutabakat (insanlık köleliği yendi)

27.07.2020 revize

Allah bir yarattığını bir daha yaratmaz

emrî sünnet lisan öğretnmek

hacı bayram veli duası –> bana eşyanın 6 yüzünü göster

harita ene

vesikalık — suret

topal mı? mahiyet

derunu hakikat

kitap okumak değil, sevda ile asr-ı saadeti ziyaret etmek

27.11.2018

Bismillahirrahmanirrahim

Asa-yı Musa sahife 174— “tabiat dedikleri şey..” 

Namazda “gel ya eyyühel Kafirun” okurken hata geldi.

Bir dönem dilim hep zammı surede ona gidiyordu, düşünürdüm bir hikmeti mi var bugün kalbe geldi ki tabiyyunların tabiat fikr-i küfrilerine karşı mücahedemizin habercisi imiş.

Namazda kıraatte okudukların bir kapı olup mana alemine taşıyabiliyormuş. şualar fatiha tefsirinin muhtasar hülasasında nun kapısı ile seyahati hayaliyeye giriyor idi. Belki bir numunesi nasip oldu amma namazda tafsilatlı tefekkür namazın huzuruna uygun düşmüyor muhtasar ve icmali tefekkür edilmeli.

Elhamdülillah ikindide tesbihat nasip oldu:) tesbihatta kalbe geldi ki Subhaneke ya Hamid

Tealeyke ya hakim

Subhaneke ya nur tealeyte ya settir

Her isim elbet diğer isimlerle münasebettardır bilhassa tesbihattaki dizilişle isimler birbiriyle münasebettardır mesela hamd edilen ancak o olabilir ki her şeyin hakimi olsun hep nur olan şiddeti zuhurundan gizlenir belki bir manada biri cemali biri celalidir bu isim dizilişine bak ve manaları topla hatta geldi

“Halkın hafızası dimağındadır benimki kuyu gibi kalbimdedir”

“Kalbe ihtar edildi”

Medar-ı ibret bir hadise: bir kardeşim misafir geliyordu evde ne varsa (çay ve meyve ikram ettim) onlardan veririm diye düşünmüştüm. Kanaat ve iktisadın kerametidir ki annem eve 4 elmalı kurabiye ile geldi. Hem kardeş çok beğendi hem ben afiyetle yedik.

Düşünürdüm mekanik bir saat pili çıkarsan durur amma kendi kendini tetikleyen bir sistemle olsa?

Her an sürtünme kanını istiyor olmasa o sistem dağılır. Sistemin kendini tetikleyebilmesi için yapılmış olan ince hesaplar o sürtünme kanunu olduğu için yapılır peki o an orada sürtünme kuvvetini yaradan kim? Buluta yağmur başına arş emrini kimse elbet O’dur.

“Mekanizmayı kurup bırakan mühendisi kayyumiyet ve sunucunun ayakta kalma çabası” misali biraz genişletiyoruz. Ben her 10 dkda bir bizzat o piyonları almasam bu kanun işliyor olmaz

Allah her an kütle çekim kanununu yaratmasa bu kanun işliyor olmaz

Hem ben ve elim şahsın görüş açısında değil ama perdeyi titretiyordum hem koyduğum her piyon aynı renk ve piyon şeklinde olmasıyla çıktığı fabrikanın aynı olduğunu bildirirken her piyonun farklı olmasıyla basit ve adi bir iş olmadığını her an işleyen bir el olduğunu gösteriyordum .

Saat misali pil ve mekanik

Şimdi bak nâsın simalarına hangisi bire bir aynı dersin?

10dk da bir piyon değiştirirsem veya 15 dkda bir değiştirsem kanun bozulurdu. Kanun fâilin intizamlı fiilleri devam ettikçe kaim kalabilir. Her an kütle çekim kanunu varsa termodinamik kanununları her an işliyorsa bu kayyumiyetin apaçık delilidir.

Düşünürdüm neden tagayyür eden sonradan var olmak zorunda olsun? (Husus delili)

Bu sırrın ölüm tahatturu ve ve kayyumiyet ile kapısı açıldı. Bu anı kim yarattı?

Önceki an yaratmış olamaz bu anın içindekiler de yaratmış olamaz

Bu anı yaradan bu andan evvel olmalı evvelki an öldü ve bu an yaratıldı.

Evvelki anında evveli var demek onların tagayyürünü devamlı doğup ölmesiyle oluyor

İnsanın tagayyürü her an yaratılan ve öldürülen yeni hücreleriyle. 1 yılda iki kez cesedini tebdil ediyorsun ey insan!

Bundan gafilsin! Men arefe nefsehu fesad arefe rabbehu

Kayyumiyetten gafilsin

Demek her anın doğup ölmesi ile an tagayyür ediyor

Demek bu tagayyüratın en başında bir doğum vardır ki o ölsün ve yenisi doğsun . Mahlukat tagayyüre tabidir.

Meyli terakki vardır. Allah’da terakki yoktur bu yüzden imtihan olamaz ve değişmez

Onun cemali zatidir

Yaradan meyli terakkiden mğünezsehdir O hayy ve kayyumdur 

Lem yelid ve lem yuled 

(Sübhanallah)

Mutlaktır 

Evveldir hem ahirdir

Namazların son rekatlarında ihlas okumaya dikkat ederdim belki onun bereketiyle bu sır inkişaf etti.

Değişen değişeni değiştiremez öyleyse değiştiren değişmeyen olmalı

Faniyim fani olanı istemem

Neyleyeyim?

Sual

Domino taşlarında bir evvelki taş ahir taşı deviriyor

Değişen değişmesiyle değiştiriyor buna ne dersin?

(Ey ben bu bardağı alıp koyuyorum haşa ilahınız bunu yapsın diyen ahmak!

Seni yaratıp sana irada verip bu fiilini yaradan aynı anda tüm hücrelerinin kontrolü elinde olan Allah bu olayı yaradıyor

Zaten o bardağın yer değiştirmesini benim rabbim yaratıyor.

Ve merhametiyle bu ahmak ve cahilane baş kaldırışına rağmen senin şuan canını almıyor sana tevbe kapısını açık bırakıyor hala akıllanmıyorsun

Felç insanla kendini mukayese et de bu hareketinde senin iraden ne kadar cüzi ve asıl yaradan senin Rabbindir farkına var. Bu gaflet sarhoşluğundan uyan ve ayıl!

Sayı doğrusunda iki tam sayı arasında yine sonsuz bir sayı doğrusu vardır

Bir cümlede bir kitabı yazmak kadir-i mutlaka elbet zor değildir kadir-i mutlakın aczi yok, zıtlar olmamasından mertebe yok terakki ve tagayyür yok. O’na (cc) zor yok

Rabbena hep böyle diyordum

Rabbî dedim. İlahî

Hattıma Rabbî euzübike bin hemazaişşeyatin ila ahir geldi.

13.Lema ile münasebettarıl. Allah’tan gayrı korunak arayan örümcek ağını kendine korunak yapmıştır. O çok zayıftır

Elcevap

Ey arkadaş, domino taşlarının birbirini düşürmesi sebep cihetindendir elbet gündüzün arkasından gece ve gecenin ardından gündüz olması dünyanın kendi ekseni etrafında hareketiyledir. 

Peki bu hareket tek başına yeterli midir?

Yıkılan dominotaşı parçalanmamaktadır bu nedendir? 

Biz sebepleri inkar etmiyoruz, onların perdedarı desti kudret olduğuna inanıyoruz. Vesselam

Acz, fakr,samimi istemeki fiili dua etmek

elcevap: dominotaşı diğer taşı düşürmüyor diğer taşa çarpıyor. Çarpma hızı, noktası, açısı vs parametreler ile taş düşüyor. Mesela parçalanmıyor bu yine saat misalinde olduğu gibi. Domino taşını kuran kişi hassas hesaplarla (hesaplar var olan kanunlara göre) yaptığı için o kanunlar işler halde olduğu için taş düşüyor

Orada çivi ve düşüş an be an kanunların gerekliliğinden dolayı an be an yaratılıyor kendi kendine teşekkül ediyor muhali de hamdolsun açıklıyor

Revize 27 temmuz

Kalemle kağıt üzerine yazdığım bu yazıları bugün dijitale geçirdim

İnternette blokta yazacaktım elektrikler gitti ve notlara kaydedeyim dedim

İçeriği tam olarak hatırlamıyordum

Yazdım yazdım ve sonra ancak anladım ki!

Ey gafil senin programlama yapman için ilme, beceriye, kabiliyete, düşünmeye ihtiyacın olduğu gibi, elektriğe suya havaya bilgisayara da ihtiyacın var ne kadar da  fakir ve muhtaçsın bu ihtiyaçlarını an be an karşılayan Rabbine ne kadar az şükrediyorsun.

Yazdım ve telefonumda arkadaşım dün beni rüyasında görmüş ona bişeyler demişim yolladığı ve hatırladığı kadarıyla rüyasını anlattığı ses kaydını dinleyecektim ki elektrikler geldi

Fesuphanallah!

Bir yatır ve yatırın üstünde kocaman uzun papatyalar var imiş çiçekler dolu ve yanlarında turuncu çiçekler var imiş

Ben Merve sen şükrediyor musun? Demişim

Sonra da bir kere şükretmek bir fakiri doyurmak gibidir gibi bir şeyler demişim

Fotoğraf çekiminden rahatsız olduğum bir zaman da güzellikle birilerine bi şeyler anlatmıştım, o gün güzel sözün bir köle azad etmek gibi olduğuna dair bir şeyler okuduğumu hatırlıyorum evet artık vakit-i zamanıdır şükretmenin ve hakikati görmenin 

cross side forgery token

siteler arası istek sahteciliği, yani bir nevi iftiracılık. üçüncü bir şahsın server’a gidip de bu kullanıcı sana böyle dedi demesi ve hatta kendini o kullanıcı olarak göstermesi sahtecilikle server’ı aldatması.

dolayısıyla server’ın bunu yememesi gerekiyor session bu çözümlerden biri anladığım kadarıyla .netcore razordaki antiforgerytoken da bunu yapıyor

yani bu istek benim hazırladığım formdan geliyor buna eminim başka bir scriptten değil demek oluyor o aslında bir token oluşturuyor ve eğer token doğrulandıysa server bu isteğe inanıyor yoksa sen sahtesin diyor.

xss

cross site scripting(komut dosyası oluşturma)

yani sizin haberiniz olmayan bir yere komut dosyası koyarak siz tıkladığınızda onu çalıştırıyor ve browserındaki cookielere mesela erişiyor belki cookielerden banka hesapları çalınıyordur eskiden ya da browsera erişip eklenti kuruyor

sql injection da mesela username password kontrolü var sql cümleciği olarak bunun yanına or 1 ekliyor bu her türlü geçerli oluyor ve hacklenmiş oluyor

21 temmuz til

entity framework core’da birden fazla alanı primary key olan tablo tanımı

modelBuilder.Entity<ArticleTags>()
             .HasKey(c => new { c.ArticleId, c.TagId });

flutter datetime parse’ın kabul ettiği format (“yyyy-gg-mm”)

c# da bu formatta date yazabilmek için

  date = x.Date.ToString("yyyy-dd-MM")

burada M neden büyük olduğunu düşünebilirsiniz

Year

Day

Month

Minutes de olduğu için Month m si büyük minute m si küçük yazılıyor

flutter’da gelen string’i date’e çevirebilmek için

DateTime.parse("2020-01-09")
 var responseJson = parsed["users"];
      for (var i = 0; i < responseJson.length; i++) {
        sp.setString("user" + i.toString(), responseJson[i]);
      }
CircleAvatar(
                radius: 50,
                backgroundImage: AssetImage('images/batman.jpg'),
            )
CircleAvatar(
              radius: 55,
              backgroundColor: Color(0xffFDCF09),
              child: CircleAvatar(
                radius: 50,
                backgroundImage: AssetImage('images/batman.jpg'),
              ),
            )
Scaffold.of(_context)
        .showSnackBar(SnackBar(content: Text("Welcome ${model.email}")));

consumer tüketici